Hande'siz geçen yirmi sekizinci saate girmek üzereyiz. Başım ağrıyor ve ben çok üşüyorum. Daha fazla dayanamıyorum, dayanmak istemiyorum belki de. Korkuyorum. Çocuklara bir şey belli etmemeye çalıştıkça daha da panikliyorum. Ne olacak böyle bilmiyorum. Sonra eski Kerem'e kızıyorum. Onsuz geçen yıllara nasıl dayanmışım ben? Hiçbir anlamı yokmuş, boşa yaşamışım meğer.Bir sorunun olduğu belliydi. Haber almak için sık sık emniyete gidiyordum ama kimse de bir şey bilmiyordu ya da benden saklıyorlardı. Yine emniyete gittiğimde elim boş kaldı. Garip olan tarafı Nehir de dünden beri ortalıklarda yokmuş. Kadir Müdür ile konuştuktan sonra Hande'nin odasına girdim. Masasına bakarken bir dosyanın altından, bir kenarı gözüken kağıdın olduğu dikkatimi çekti. Notta bir adres yazılıydı.
"Hande'yle en son ne konuştunuz Kerem? Yani herhangi bir ipucu olabilecek bir şey var mı?" dedi İlker, içeri girerek.
"Bir not buldum şimdi."
"Güzel.. Bu adrese gidip bakalım biz. İnşallah bir şeyler buluruz."
"Ben de geleyim."
"Sen gelip ne yapacaksın oğlum? Düştüğümüz hale bak ya.. Daha dün düğün planlıyorduk."
"Planlamaya devam et kardeşim. Hande ve Nehir'i şu kadar tanıyorsam onlar bu işin de altından kalkacak."
"Kırmızı takım elbise nasıl olur sence? Gitmez mi bana?"
"Çok iyi gider.. Hatta sarı da giyebilirsin bak, bunu düşün. Ya git hadi.. Güzelimi bulmadan da gelme."
"Dur ya, aklıma bir fikir geldi benim."
**
~Hande~
Başımdan aşağı dökülen buzlu suyla beraber açtım gözlerimi. Burası gerçekten de soğuktu. Kış mevsimini severdim ama bu soğuk dayanılacak gibi değildi. Etrafıma baktığımda karanlıktan pek bir şey göremedim. Hemen yan tarafımda tıpkı benim gibi sandalyeye bağlanmıştı Nehir. Kafasını öne eğmiş, tir tir titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ | TAMAMLANDI
FanfictionBir ZeyKer hikayesi... //11 Nisan 2020 - 11 Nisan 2021\\ « 99 BÖLÜM » 17 yaşındayken hiç beklemediği bir anda, beklemediği biri tarafından ihanete uğrayan, hayatla ilgili tüm bağları kopmuş genç bir kadının, hatırlanmak istemesi ve bunun sonucunda...