80. Karavan

92 11 0
                                    


Hep hayal ederdim eskiden, keşke hayatımız boyunca yaşayacaklarımız önceden bize bir film gibi izletilseydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Hep hayal ederdim eskiden, keşke hayatımız boyunca yaşayacaklarımız önceden bize bir film gibi izletilseydi. Bir tercih olarak sunulması daha iyi olurdu tabii.. Ben sanırım tereddüt bile etmeden kabul ederdim. Bir sırası olsaydı bu işin, pide kuyruğu gibi uzayıp gitse de, en arkada ben olsam yine de beklerim o sırada. Yeter ki izleyebileyim, yeter ki hazırlıklı olabileyim bazı şeylere.. Ürkütücü olurdu, belki de can yakıcı. Ama bilmeden yaşamak da zor. Daha korkunç kimi zaman, bilmemek kadar değil asla.

Bitmek bilmeyen, yıllar geçmiş gibi hissettiren temmuz ayının son gününe gelmiştik nihayet. Havalar çok güzeldi, dinlenmek geliyordu içimden. İşi gücü bırakmak istemiyordum ama kısa bir tatil iyi gelebilirdi. Gece tatil hayali kurarak uyuyakalmıştım. Sabah gözlerimi açtığımda Kerem yine yanımda değildi. Çok da iyi bir sabah yaşamamıştım zaten. Mide bulantılarıyla lavaboya zor yetiştim, başım da dönüyordu. Sonrasında çocukların karnını doyurdum. Akşama kadar da her şey gayet sıradan ilerledi. Akşam eve gittiğimde bahçede şirin, çok tatlı, bir karavan ile karşılaştım. Kerem'le beraber yıllar önce hayalini kurduğumuz o karavan..


"İnanamıyorum.. Bu şimdi bizim mi Kerem?" diyerek içine girdim ve gülümseyerek inceledim. Arkamı döndüğümde Kerem'in diz çöktüğünü fark ettim, elinde de bir yüzük kutusu..

"Seni ilk gördüğümde ben de böyle hissettim. Çocuksu bir his, pek tarifi yok. İçim kıpır kıpır oldu. Belki ağlamak geldi içimden, bilmiyorum. Kıyıda köşede ne kadar duygu kalmışsa hepsini yaşadım o an. Senin gözlerine bakmak dünyanın en güzel duygusuydu. Bir barda rastladım sana. Hayat bana ilk ve tek iyiliğini orada yaptı, bir şekilde kesişti yollarımız. Yüzümü güldüren sen oldun, canıma can katanım oldun. Kalp atışlarım, heyecanlarım, mutluluklarım.. Hepsi sen oldun Hande, her şey oldun. Ömründe bir kez bile güneşin doğuşunu görmeyen bir adamın ömrüne güneş gibi doğdun. Eksik yanımı hep sen doldurdun. Çocukluğundan beri yıldızlara bakmayan adama gökyüzünü sevdirdin. Ben o kıymetli sevgini hiç hak etmedim ama sen iyi ki beni seven kadın oldun. Bu hikayenin sonu nasıl bitecek bilmiyorum ama ben de ömrüm boyunca seni seven adam olacağım.. Bir kez daha dünyanın en güzel gelini olmaya var mısın? Hande.. Benimle evlenir misin?" o an başım iyice dönmüştü. Dengemi kaybettiğim anda kendimi Kerem'in kollarının arasında buldum. "Hande? Güzelim.. Aç gözlerini. İyi misin?"

"Az önce.. Doğru mu duydum ben?"

"Hı? Ne duydun ki?"

"Nasıl yani? Rüya mıydı hepsi? Yok.. Olamaz ya." diyerek ayağa kalktım ve elindeki yüzük kutusunu fark ettim. "Gerçekmiş.." dedim kocaman bir tebessümle.

"Cevabı duyamadım ama.."

"Evet.."

"Evet mi?"

"Evet!" diyerek atladım boynuna. "Binlerce kez evet!"


**


**

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İZ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin