Düşünüyorum.. Düşünüyorum ama işin içinden çıkamıyorum. Tam ortasına düştüğüm, dört bir yanımdan beni çekiştiren çaresizliği özetlemek adına bir kelime var mı herhangi bir dilde diye düşünüyorum. Önceden biraz daha çabalanması gereken, şimdi ise herhangi bir ihtimali bulunmayan hayallerimin peşinden koşmanın bir mantığı ve açıklaması kalmamıştı. Veryansın eden yüreğim, yüreğimin içinde biriktirdiğim kocaman hayallerim. Oysa ben ne kadar bir yer kaplıyordum ki şu koca dünyada, koca hayallerin altından kalkabileyim?Herkes bir yandan üstüme geliyordu. Ama bu sıralar benim tüm günlük yaşantımı engelleyen, sürekli düşüncelere dalmamı, her bir zerremle vicdan azabı çekmemi sağlayan bir durum vardı. Yatıyordum kalkıyordum aynı şeyi düşünüyordum. Geceleri kabus görmemek için uyuyamadığım zamanlar oluyordu. Aslı'nın cenazesinde, ailesinin yüzüne bakmamak için onlardan köşe bucak kaçarken aklımda tek bir şey vardı. Aslı'nın yerinde ben olmalıydım. Ve belki de olacaktım, eğer o maskeli adam karşıma çıkmasaydı..
"Aa.. Sen ne zaman geldin?" uzun bir koşunun ardından evin önüne geldiğimde merdivende oturan Kerem'i gördüm.
"Çok olmadı. İki üç saat falan.." yanına oturdum ve elindeki su şişesini kafama diktim.
"Neden girmedin içeri?"
"Hava çok güzel.. Kırgın mısın bana? Biliyorum, geçen hafta otelin orada beni gördün."
"Yoo, kızgın falan değilim. Senin de biraz uzaklaşmaya, kafanı dinlemeye ihtiyacın var."
"O gece ne oldu?"
"Ne gibi?"
"Bir adam seni kucağında getirdi evine. Baygındın.."
"Sorgulama seansına geçtiğimize göre bana müsaade."
"Nereye ya? Bir dakika.. Beni almayacak mısın içeriye?"
"Hava çok güzel.."
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ | TAMAMLANDI
FanfictionBir ZeyKer hikayesi... //11 Nisan 2020 - 11 Nisan 2021\\ « 99 BÖLÜM » 17 yaşındayken hiç beklemediği bir anda, beklemediği biri tarafından ihanete uğrayan, hayatla ilgili tüm bağları kopmuş genç bir kadının, hatırlanmak istemesi ve bunun sonucunda...