33.Bölüm

1.6K 115 110
                                    

Herkese selam..

Satır aralarında yorum yazmayı unutmayın, fikirleriniz benim için önemli.

Keyifli okumalar.

"Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir."


Hatırlatma:

Bedenimi biraz arkaya çekip, ondan tam ayrılmadan sevgimi hemen diyebilirdim. Şimdi bunu yapabilirdim!

Mart soğuğu dudaklarımı yalarken, günün kutsal sözcükler döküldü dilimden.

"Seni seviyorum."

,

Sonunda söylemiştim. Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Sevgimin karşılıklı olduğunu bilsem de, kalbimin sesinin dilime vurması yine de beni heyecanlandırıyordu.

Nasıl bir tepki vereceğini tabii ki kestiremezdim ama yüzündeki gülümsemenin solmasını düşünmemiştim. Ellerimin altındaki bedeni kaskatı kesilirken, bunu beklemediğine emindim. Ama hiç bir tepki vermemesi beni korkutuyordu.

Yüzüne beklenti içinde bakarken sonunda konuştu; "Beni seviyorsun?"

"Seni seviyorum Gökyüzü." fısıltılı bir halde cevapladım onu.

Yüzündeki kocaman gülümsemeyle sımsıkı sarıldı bana. Aynı şekilde karşılık verdim ona.

"Bu sözcükleri senin dilinden duymayı o kadar çok bekledim ki, hep bu günü hayal ettim ben. Şu an gerçek hayattayım ve inanamıyorum." Bir yandan güzel sözlerini söylerken, kafasını saçlarımın arasına gömmüştü. Bu yüzden seni boğuk çıksa da onu tam duyabiliyordum.

"İçime sokasım var seni. Göğüs kafesimin içinde saklamak istiyorum." Bedenini bedeninden ayırıp, "Seni çok seviyorum papatyam, her şeyden çok." Bir birimizi seviyorduk. Dahası var mıydı?

Dayanamayıp, yanağına minik öpücük kondurdum. Bir birimizi hiç öpmemiştik. İlk kez Mert dışında bir erkeği öpmüştüm ve bu erkeğe aşıktım.

Aşık olmak.. bugüne kadar yaşamadığım bir duyguydu benim için. Yabancı olduğum bu duyguları Pars ile tatmak çok daha güzeldi benim için.

"Bugün açıldınız bakıyorum Eylül hanım. Öpmeler, sarılmalar, sevgini itiraf etmeler." Derken cümlenin sonlarına doğru sesi kısılmıştı.

Yalancı trip sesiyle; "O zaman öpmem bir daha, sarılmamda."

"Senin varlığın yeter. Yanımda ol bir tek, başka bir şey istemem."

Yalandan bir trip bile atamıyorum.. bu adam her türlü sözcükleriyle nakavt ediyordu beni.

Salak olduğun için olmasın o?

Bir kere bile kendini belli etmesen olur mu iç ses?

Allah korusun, her anının içine etmeye geldim ben dünyaya.

O fazlasıyla belli.

İç sesimimle savaşımızı bitirirken bank tarafa ilerlediğimizi farkettim. Esen hafif ama serin rüzgar ne kadar bana iyi gelse de, eteğimin açılmaması için sarfettiğim efor beni yoruyordu.

Papatyam | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin