8.Bölüm

2.3K 204 105
                                    

Herkese selamm..

Önce beğenelim mi? ♥️

Hayalet okuyucu olmayınız

En zoruda insanın kendi kendinin teselli etmek zorunda kalmasıdır.

Medya- Eylül'ün okul kombini. (Siyah etek olarak bulamadım. Eteği siyah hayal ede bilirsiniz. Kolyeler Eylül'ün kombinine dahil değildir.)

Sabah güneş ışığının gözüme vurması sonucu uyanmadım. Çünkü perdelerim kapalı. Neyse. Battaniyemin üstümden çekilmesi ile uyandırıldım. Soğuk havayı ne kadar çok sevsem de, sabahları üşümekten nefret ederdim. Annemde bunu bildiği için en iyi uyandırma yöntemi olarak bunu tercih etmiş. Aslında her sabah alarmla uyanırım ama pazartesi sendromu yaşadığım için bu günler alarmla bile uyanamıyorum. Annemde beni uyandırma görevini severek (!) yapıyor.

Derslerim saat dokuzda başlıyordu. Hemen banyoya geçip, günlük işlerimi tamaladım. Giyim için de siyah okul eteğimin üstüne oversize sweatshirt giydim. Saçlarımı tarayıp, arkadan salaş topuz yaptım. Belki makyaj yapmama ya da özenli giyinmemi garip karşılıyor ola bilirsiniz. Karakterimi düşünürsek aslında doğru düşünüyorsunuz. Bakımlı olmayı ve güzel giyinmeyi her zaman çok sevmişimdir. Makyaj masama geçip, rimel  sürdüm ilk olarak. Gece geç uyuduğum için göz altlarım azıcık morarmıştı. Bu yüzden biraz gözaltı kapatıcısı kullandım. En son olarakta çilekli dudak parlatıcımı sürdüm ve hazırım.

Çantam akşamdan hazır olduğu için onu da aldım ve evden çıktım. Erken hazır olduğumdan okula yürüyerek gitmeye karar verdim. Bu sırada bilinmeyenden mesajlarda gelmişti tabii. Hazırlandığım zaman bakmıştım ama şimdi cevap yazacaktım.

053********: Günaydın sevdiğim (7.10)

053********: Uyanmadın mı daha

053********: Uyanınca mesaj yazarsın

053********: Geç kalma ki güzel yüzünü daha fazla göreyim

Görüldü

053********: Kahvaltı niyetine görüldü yemeyende ne bilim yani

Eylül: Hazırlandığım zaman bakmıştım ama cevaplamak için şimdi vaktim oldu

053********: Ah papatya, güzel olma bir kere de.

053********: Sana ne giysen yakışır ki.

Eylül: Elimde değil.

053********: Egon çekilsin de yüzüne bakayım güzelim.

Eylül: Görüldü yiyince bende senin yüzüne bakmayı isterdim ;)

053********: Of be hayır

053********: Okulda görücem seni

053********: Mavi tikini seveyim.

                                                           Görüldü

———

Okula varmama on dakika falan kalmıştı artık. Kulaklığımı çıkarıp bu aralar en sevdiğim şarkıyı dinlemeye başladım.

Okula vardığım gibi sınıfa doğru yürüdüm. Uykum olduğu için kantine inip kahve aldım. O sırada Mert'te oradaydı. Beni gördüğü gibi kahveyi masaya bırakıp sarıldı. Mertle çok sarmaş dolaş değildim ama en yakın arkadaşımdı. O yüzden biraz  şaşırdım. Şaşkınlığımı bırakıp bende kollarımı Merte doladım. Sarıldıktan sonra normal olarak şaşkın suratımla karşılaştığı için şaşkın diyip burnumu sıktı. Ne olmuştu bu çocuğa böyle.

"Mert ne oldu birden?" diye sordum. Umursamaz biçimde omzunu silkip özledim dedi. Aslında bende birazcık özlemiş ola bilirim. Çünkü her hafta sonu parkta görüşürdük. Bu hafta annemlerin diline düşmeyeyim diye tamamen ders çalışmaya vermiştim kendimi. Kahvelerimizi içmeye başladık. Ders zilinin çalmasına iki dakika kalmıştı.

"Hadi sınıfa gidelim. Son ders beden eğitimi. Seni kaçırırım." dedi. Yine şaşıracağım hareket yapıp beni kolunun altına alıp sınıfa doğru gittik.

"Çok iyi olur voleybol bile doğru dürüst oynayamıyorum." dedim. Evet zamanında yüzme kursuna gittiğim için sadece spor olarak yüze biliyorum. "Vallahi seni tanımasam inanırım. 1.68 boyun var kızım" Bence gayet normal boyum var ama ben hala uzamak istiyorum. 1.70 falan olsam çok iyi olurdu aslında. "Mert abartma sende"
"Ne abartması güzelim ya sınıftaki kızların hepsi en fazla 1.60 falan" Doğru ne diyim. Böyle konuşa konuşa sınıfa gittik. Telefonum titreyince bilinmeyenden mesaj geldiğini gördüm. Yine şaşıracağım bir mesaj..

Bölüm sonu..

Umarım beğenirsiniz ♥️

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin..

Seviliyorsunuz..🖤

Papatyam | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin