44.Bölüm

1.3K 88 133
                                    

Keyifli okumalar.

"Farz etki bir rüzgardım, esip geçtim hayatından."


,


Şaşkınlığım somut bir şeymiş gibi soluduğumuz havaya karışırken, Pars'a bir cevap vermem gerektiğini de anladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Şaşkınlığım somut bir şeymiş gibi soluduğumuz havaya karışırken, Pars'a bir cevap vermem gerektiğini de anladım.

Onu seviyorsun, Ahsen.

Tüm sorularının cevabı, kalbinin anahtarı onda.

Onu seviyordum, cevabım tabii ki olumlu olacaktı ama ondan önce söyleyeceğim bir kaç lafım vardı.

Pars sabırla cevabımı beklerken, gözlerimi yavaşça kapattım. Başımı omzuna yaslarken, sıcak dudakları yanağımdaki yerini aldı.

Sol yanağımın herbir kısmına minik öpücükler kondururken, yutkunmadan edemedim.

Sonunda kafamı kaldırıp, gözlerimi açtığımda kafasını yana yatırmış güzel bir gülümsemeyle bani izlediğini gördüm. Ne kadar sakin dursa da, gözlerinde endişe kırıntılarını anlayabiliyordum.

Onu reddetmemden korkuyordu, endişesi buydu.

Yani, bence.

Dudaklarımı yalayıp, konuşmaya başlayacaktım ki aramızdaki sessizliği benim sesimin bölmesi yerine çalan telefon sesi böldü.

Pars ağzında bir şeyler homurdanarak çenesini omzumdan kaldırmış, ellerimi serbest bırakmıştı.

Onun bana yaşattığı güven verici sıcaklığa kısa zaman içerisinde olsa da, alışmıştım. Boşluğa düşmüşüm gibi hissediyordum, yüzüm asılmıştı.

Çalan Pars'ın telefonuydu. Uyuduğumuz için kanepedeki yastıkların altına girmişti. Onu oradan çıkarana kadar telefon tekrardan çalmaya başlamıştı.

Cesaret kırıntım bitti bitecekti ama telefon hâlâ çalmaya devam ediyordu. Seslice oflamamam için direnirken sonunda Pars telefonu açabilmişti.

Eliyle alnını ovuştururken konuşmaya başladı.

"Ne var Burak?"

Ne konuştuklarını duyamıyordum ama Pars seslice ofladıktan sonra telefonu kapatmıştı.

Benim yanıma doğru geldiğinde, bir elini masaya, diöer elini sandalyemin arkasına dayayarak üstüme eğilmeye başlamıştı. Yüzümü tamamen ona çevirdiğimde, fazlasıyla yakın durduğumuzu anlamam geç olmadı.

"Burak'lar şu an kapıda. Konuşmamız şimdilik bölündü ama cevabını gün içerisinde alacağım papatyam." Deyip çenemin altında Pars'ın bana anonimden yazdığı zaman söylemesi sonucunda öğrendiğim minik gamzeme tüy misali hafif bir öpücük kondurmuştu.

Sonunda kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Gün içerisindeki dokunuşları aklıma geldikçe gülümsememi engelleyemiyordum. Onunla birlikte ne kadar inkar etmeye çalışsam da mutluydum, huzurluydum.

Papatyam | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin