Herkese selam..
Keyifli okumalar.
"Aslında insanı en çok acıtan şey; hayalkırıklığı değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır."
Medya- Eylül'ün kombini.
Alarmın çalmasıyla tatlı uykumdan uyanmış bulundum. Ne kadar fazla uyumak istesem de, bugün okula geçmeden önce Pars ile birlikte kahvaltı yapacaktık. Akşamdan duş almadığım için her işim sabaha kalmıştı. O yüzden her zamankinden daha erken uyanmak zorunda kalmıştım.
Parkta buluştuğumuz o gecenin ardından tam bir hafta geçmişti. Bu süreç ne kadar kısa gelse de, artık Pars'ın bana her iltifatında gereğinden fazla utanıp, kızarmalarım biraz azalmıştı. Artı olarak Mert sonunda sevdiği kıza, Berrine açılmıştı. Berrinde ona karşı boş olmadığı için şu an sevgiliydiler.
Bu bir hafta içerisinde Pars'a karşı hissettiğim duygularım yoğunlaşmış, ona söyleyeceğim anı kolluyorlardı. Söyleyeceğim sözleri duyduğunda çok sevineceğinden şüphem olmadığı için çok fazla uzatmadan bugün okul çıkışı söylemeyi düşünüyordum ona.
Hızlı bir duş alıp, banyodan çıktım. Beyaz bir havluyla saçlarımın nemini almak için tepeden topladım. Dolabımın önüne geçip, okul kıyafetlerimi hazırladım. Siyah okul eteğimin üstüne nike markalı ince sweatshirt giydim. Artık mart ayına gelmiştik ve havalar ısınmaya başlamıştı. Serin rüzgar arada kendini belli etsede havalar çokta soğuk geçmiyordu.
Banyoya tekrar girip, saçlarımı havludan kurtardım. İlk olarak dişlerimi fırçaladıktan sonra saçlarıma kolay taranması için kolay tarama spreyi sıktım. İlk olarak tarayıp, sonrasında biraz kuruttum. Ellerimle kabarmasın diye biraz şekil verip, banyodan çıktım.
Makyaj masamın önündeki pufa oturup, kapatıcı kullandım biraz. Süngerle göz altlarıma, kızarıklığım olan bir kaç kısıma daha sürüp işimi tamamladım. Şeffaf rimelimi sürüp, dudak parlatıcımı da dudağıma uyguladım. Koluma siyah saatimle beraber istediğim zaman saçımı toplayabileyim diye siyah tokamı da taktım. Şimdi tam hazırdım derken bildirim gelmişti.
Gökyüzü: Günaydın sevgilim.
Evet, ismini değiştirmedim. Gökyüzü olarak kaldı.. bundan ikimizde memnunuz.
Gökyüzü: Siktir
Gökyüzü: Sana sevgili'm demek o kadar güzel ki,
Gökyüzü: Her defasında ne oluyor diyorum.
Gökyüzü: Neyse.
Gökyüzü: Sizin istediğiniz üzere PARK tarafına geldim Bayan Saygın.
Gökyüzü: Validenize görünmemek amaçlı seni buralarda bekliyorum güzelim.
Evet, bu duruma baya sitemli kendileri. Ona kalsa zaten biz şimdiye evlenmiştik bile. Ama ben daha park tarafına gelmesine zar zor izin veriyordum, anneme falan görünse yani.. Allah korusun.
Eylül: Günaydın Pars.
Eylül: Siteminizi kendinize saklayın Bay Atahan.
Eylül: Evden çıkıyorum şimdi.
Gökyüzü: Seni görünce sitem falan yok oluyor, bir tek sen gel yeter.
Eylül: Geliyorum. :)
Yazıp, çıktım mesaj bölmesinden. Mutfaktan sesler geldiği için annemin uyandığını anlamam zor olmamıştı. Kahretsin, bunu nasıl düşünememiştim. Bugün babamın dersi erkendi ve beni göreceklerdi. Off, Pars off. Akıl bırakmadı ki bende. Onu düşlüyorum hep yalnız olduğum zamanlarda. Yüzümdeki aptal sırıtışı kimse görmesin diye belki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyam | Texting
ChickLitPapatya ve Gökyüzü'nün hikâyesi. Gökyüzü: İlk bakışta aşk mı olur? Gökyüzü: Yoktur öyle şey Gökyüzü: Kandırıldım a dostlar Gökyüzü: Varmış öyle şey Gökyüzü: Gelin, görün halimi Gökyüzü: İstanbul beyefendisi severken seni, İstanbul hanımefendisi gib...