10|mon premier et dernier |

234 25 5
                                    


Bölüm Yazarı:jaemout

Jaemin ve Jeno ihtişamlı kapının önünde Tanrı’nın onları huzuruna kabul etmesini bekliyorlardı. İkisi de buraya ne için çağırıldıklarını bilmedikleri için içlerinde küçük bir endişe vardı Bu zamana kadar görevlerini her zaman en iyi şekilde halletmişlerdi, bundan dolayı Tanrı Zeus’un onları niçin huzuruna davet ettiği ile ilgili hiçbir fikirleri yoktu. Dışı altınla oyulmuş ihtişamlı kapı yavaş bir şekilde açılırken muhafızlardan birinin ‘’ Sizi bekliyor.’’ Komutuna uyarak yavaş bir şekilde kapıdan geçerek yavaş bir şekilde tahta doğru adımladılar. Tanrı Zeus gördüğü tanıdık simalar ile yavaşça gülümsedi. ‘’ Ben de sizi bekliyordum.’’ Diyerek tahtından ayağa kalktı. ‘’Buraya neden geldiğinizle ilgili hiçbir fikriniz olmadığını ben de biliyorum, şahsen ben de bu durumdan yeni haberdar oldum. Tanrıça Afrodit ve Tanrı Ares arasında olanları biliyorsunuzdur.’’ Jaemin ve Jeno yavaşça kafalarını salladılar. ‘’ Tanrıça Afrodit bugün huzuruma çıktı, bana ancak kendisinin istediği bir çiftin  kendi ile aynı kaderi yaşamasına izin verirsem bu davadan vazgeçeceğini söyledi.’’ Jaemin ve Jeno şaşkınlıkla Zeus’a baktılar. Tanrıça Afrodit nasıl böyle bir şey düşünebilirdi? Nasıl bir aşk Tanrıçası bu iyileştirici özelliği çalmak isterdi sırf kendisi için? 

‘’ Ben de başka şansım olmadığı için kabul etmek zorunda kaldım, ancak benim de bir şartım vardı. Bunun için ben de koruyucu olan elçiler göndereceğim, kaderleri değiştirilecek bir şey ve artık by sizin elinizde. Bu zamana kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadınız. Birbirinize olan sevginiz bütün dünyayı iyileştirecek kadar güçlü ve bunu diğer kişilerde de gerçekleştirebileceğinize inanıyorum. Tabii ki de bunun için sizi zorlamıyorum, lütfen bana kararınızı yarın şafak vaktine kadar bildirin.’’ Diyerek arka kapıdan çıkarak salondan ayrıldı. Jaemin ve Jeno da Tanrı’nın huzurundan ayrılarak odalarına gittiler. Akşama kadar ikisi de birbirlerine bu konu hakkında bir şey söylemediler. Çünkü ikisi de hala olayları kavramaya çalışıyordu, kafalarında bütün olabilecek olayları tartıyor ve bundan bir sonuç çıkarmaya çalışıyordu. Vakit Dolunay’ın eşlik ettiği gece vaktine geldiğinde ikisi de yatağa yerleştiler. Jaemin kafasını Jeno’nun göğsüne koyarak güzel kokusunu içine çekti. Jeno’da aynı şekilde burnunu Jaemin’in mis gibi kokan saçlarına götürdü. Bir süre hiç hareket etmeden öyle durdular. Bu sessizliği Jaemin’in sesi böldü. ‘’ Ne yapacağız Jeno? Gerçekten hala aklım almıyor, Tanrıça Afrodit’in böyle bir bencillik yapmasına, nasıl olur da kendi kırgınlığını masum olanlardan tutar?’’ Jeno kafasını kaldırmadan boğuk sesi ile konuştu. ‘’ Ben de bilmiyorum Jaemin, lakin bildiğim tek şey bu teklifi geri çevirmememiz gerektiği. Onları bu kötü kadere mahkum edemeyiz.’’ Jaemin şaşkınlıkla Jeno’ya baktı. ‘’ Ama Jeno, bu çok riskli ve tehlikeli bir şey biliyorsun değil mi? Kaderi değiştirmek bazen çok kötü sonuçlar ortaya çıkarıyor, ya bundan biz de etkilenirsek?’’ Jaemin yaşlı gözlerle Jeno’ya baktı. ‘’ Merak etme, asla sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Bu zamana kadar hiçbir sorun yaşamadık şimdi de yaşamadan görevimizi yerine getireceğiz. Biz nasıl birbirimizi bulduğumuz için her gün teşekkür ediyorsak bunu aynı şekilde onlar da yaşamalı Jaemin. Onların elinden bunu alırsak kalplerini temizleyecek ne kalır ki ellerinde?’’ Jaemin başını salladı. ‘’ Haklısın, bencillik ettim. Ama Jeno ben sensiz yapamam. Hayata tutunma nedenimi bulmuşken bu kadar erken bırakamam.’’ Jeno göz yaşları yanağına süzülen güzel sevgilisine baktı. ‘’ Merak etme sevgilim. Bütün kötülüklerden seni koruyacağıma söz veriyorum.’’ O gece Dolunay’ın aydınlığı iki aşığın sevgisini bir kez daha gördü. Onların birbirlerine olan sevgileri sayesinde dünyayı biraz daha aydınlattı. Onların kurtaracılarının geleceğini haber verdi o gece. Ve o gece bir kez daha parladı bütün yıldızlar Jaemin ve Jeno için. Jaemin ve Jeno o gece birbirlerinden asla ayrılmayacaklarına dair yemin ettiler. Çünkü biliyorlardı birinin gitmesi diğerinin ölümü demekti…

youtan poluoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin