12|drippin'|

360 42 8
                                    

Bölüm yazarı :simonsaysmyname

Geniş, çift kişilik yatağında yatan genci huzurlu uykusunun kollarından çekip alan, bir telefonun sinir bozucu zil sesiydi.

Zor da olsa vücudunu oturur bir pozisyona getirdi, üstüne bir ağırlık çökmüştü sanki. Her yeri ağrıyordu. Hissettiği ağrı ve telefonun susmak bilmeyen sesiyle yüzünü ekşitti. Elini dağılmış mavi saçlarından geçirdi, darmadağın olmuş yatağına bir göz attı.

Geceden kesitler zihnini doldurmaya başlamıştı bile, barda tanıştığı güzel bir çocukla yatmıştı. Peki pişman mıydı? Kesinlikle hayır.

Telefonun tekrar çalmaya başlamasıyla kısık sesiyle bir küfür savurduktan sonra, bir türlü onu rahat bırakmayan telefonu elinde aldı. Ekrandaki ismi okuduğu gibi kendini geri yatağa attı.

Haechan.

Kaba olmak istemezdi ama güzel bir gecenin sabahının en yakın arkadaşı tarafından defalarca aranmakla başlamasını istediğinden pek emin değildi.

Yine de aramayı cevaplandırdı, o kadar da kötü bir arkadaş değildi sonuçta.

"Ne var?"

"Neredesin lan sen? Dün akşamdan beri seni arıyorum, insan bir haber verir be. Seni bir bulayım, o zaman görüşeceğiz Jeno!"

Mavi saçlı genç olduğu yerde kaskatı kesildi. Emin olduğu bir şey varsa, o da adının Jeno olmadığıydı. Barda bulduğu tatlı çocuktu Jeno, kendisi değil.

"Cevap versene be!" Arkadaşına ait olduğuna emin olduğu ses söylenmeye devam ederken telefonu yüzünden uzaklaştırdı. Kendi telefonu değildi, bu kesinlikle kendi telefonu değildi.

Aramayı arkadaşının yüzüne kapatırken ellerini tekrar saçlarından geçirdi. Aklına gelen delice fikirle elini vücudunda gezdirdi. Hayır, kendi bedeninde olduğunda emindi. Geceyi geçirdiği çocuğun kaslı bir vücuda sahip olduğunu gayet net hatırlayabiliyordu.

Pekala, herhangi bir şekilde onun vücuduna geçmemişti, ki bu da çok daha kötü bir duruma düştüğünü gösteriyordu. Onca insan içinden en yakın arkadaşını tanıyan biriyle yatmıştı.

Siktir.

Yattığı yerden doğruldu hemencecik. Telefonu buradaysa Jeno da hala burada olmalıydı. İyi tarafından bakarsak, geceyi geçirip gitmiş de olabilirdi. Dönüp arkasındaki banyoya baktı.

Oradaydı.

Ani bir hareketle yerinden fırladı, ki bu berbat fikirdi. Alt tarafında hissettiği acıyla neredeyse dengesini kaybediyordu. "Siktir ya."

Üstünde bir parça bile kıyafet olmadığını umursamadan dikkatli adımlarla banyosuna ilerledi. Yine pek umursamadan içeri daldı.

"Haechan'ı nereden tanıyorsun?"

İlk başta suyun sesi kesildi, sonra da duş kabininin kapısı yavaşça açıldı. Sarı saçlı bir genç başını dışarı uzattı. "Duş alıyorum?"

Jaemin'in gözleri karşısındaki gencin güzel yüzünde ve ıslak bedeninde biraz dolandıktan sonra dikkatinin tamamen dağılmaması için başını iki yana salladı. "Görebiliyorum. Şimdi soruma cevap ver, Haechan'ı nereden tanıyorsun?"

Sarışının kaşları çatıldı, bunun üstüne Jaemin kendini duşa atmamak için içten içe bir savaş vermişti. Önünde felaket çekici biri duruyor olabilirdi, ama daha büyük sorunları vardı.

youtan poluoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin