6. Bölüm

349 126 130
                                    

Bölüm şarkısı/ Elyas&Taha :Gece Mavisi

Miirhabaaa duydum ki yeni bölüm bekliyormussunuz o zaman buyurunuz efenimm :")))

Berat şaşkın bir ifadeyle Meriç'e bakıyordu "anlamadım" dedi tek kaşını kaldırıp.

Meriç sinirini bastıran korku dolu gülümsemesini ortaya çıkarttı "diyorum ki Elvin'in canını biraz daha sıkmaya devam edersen. Senin canın ortadan kalkacak gibi duruyor" ardından yere fırlatır gibi bıraktı Berat'ın elini...

Ellerini cebine koyup baştan aşağı süzdü.
"Sevgilimin adını daha fazla adının yanına koymazsan sevinirim."   dedi Meriç .

Ne!!  ne dedi o !!
Sevgilim?

"Görüşürüz Elvin" dedi Berat. Hafif korku dolu bir sesle. iç sesim "hadi lan ordan yürügit" de diye yalvarıyordu resmen..
"Sanmıyorum" dedim ve Meriç'i kolundan çekip "gidelim hadi" dedim..

Yol boyu sadece sustuk biraz daha sessiz kalmaya niyeti yoktu Meriç'in
"Elvin özür dilerim ama seni ezmesine izin veremezdim.. istediğini diyebilirsin bana bir daha olsa bir daha aynı şeyi yaparım asla da pişman değilim.."

İç sesim "ben senin alnından öperim" diye gülerken düşüncelerim aslında yaptığı şeyi Berat'ın hakkettigini savunuyordu . Sevgilim kelimesi dışında pek bir şey dikkatimi çekmiyordu. 
"Teşekkür ederim.." dedim enseme elimi koyup devam ettim "yapmak zorunda değildin ama yanımda durdun.. ayrıca her kelimeni kutluyorum nasıl morardı ama Berat" diye güldüm..

"Tabi kızım benim yanımda kimse sana bir şey diyemez" dedi " seni küçük ergen " dedim gülerek
"Küçük.. ? Ciddi olamazsın Elvin " bir adım yaklaşıp eliyle boyumu gösterip "bu konuyu tartışsak mı acaba ?" Dedi pis pis sırıtıp.

"Senden nefret etmeye başlamadan kes şunu ya " dedim dudağımı büküp yere doğru uzattığım bakışlarla..

"ŞUNU MU " diye devam etti gülerek "hey dostum tam bir pisliksin " dedim Amerikalı şivesiyle
 

Sonunda eve geldim..  Biraz dinlenip film izledim. Kızlar mesai yapacağı için geç geleceklerdi. Biraz makale okuduktan sonra tv de kanalları karıştırdım. Aha mucize doktor çıkmış. Bu film çok gerçekçi ya ama saçma biraz. Doktor olmak isteyenlere sesleniyorum bu filme özenip karar vermeyin tıp kesinlikle bu değil. Ama yine de siz bilirsiniz biricikler :))

Gece 10 ,11 gibi gözlerim ağırlaştı vücudumda. Artık yarım ölü mooduna girdim..

# 1 gün sonra #

Yine hastane yine ben yine önümde bir kıl dönmesi ve yine düşmanına bakar gibi gülen Tahir hoca..  Ben diyorum beyin cerrahisi olucam seneye Amerikaya 2 yıl staj yapmaya gidicem. Adam bana antin kuntin ne kadar vaka varsa onu veriyor..

Öğle arasında yine  sekreterlik masasında Beliz hemşire intern Musto oturup hayallerimizi ve hayatlarımızı tartışırken. Arkamızdan birden beliren Kemal hoca bize seslendi.

-Beliizz, Elviiin ağır bir vaka var kızlarım. Çabuk hazırlanın .. Ameliyathaneye.

Ne zaman ağır olmadıki ya aff..

Ameliyathane de Meriç'le karşılaştık..
"Başarılar ufaklık" dedi gülerek. O gülerken gözleri niye bu kadar güzel kısılıyordu ki..
Neyse..
 kalbime, sakin ol hacım dedikten sonra.. kafamı sallayıp gözlerimi kısıp güldüm tıpkı onun gibi. Ameliyathaneye girdik..

Yaklaşık bir buçuk saat sonra ..

Hastanın durumu çok kötüydü gerçekten de.. Her yerinde ayrı ayrı kanamalar vardı. İntihar için bol miktarda deterjan tüketmişti.

Sonunda korktuğumuz an gerçekleşti.
Öldü..
 Hastayı kapatınca Kemal hoca "Elvin sen ailesiyle konuş "dedi.
" ama hocam" dedim. Kaşlarını çatıp devam etti sözüne "ailesine haber ver Elvin dedim"
Kafa sallayıp onaylandıktan sonra. Nasıl söyleyeceğimi  düşünüyordum. Sonuçta bu ilkti benim için. İlk kez biri öldü gözlerimin önünde.

Kapıdan çıktm. Ameliyathane önünde bekleyen kocaman bir aile karşıladı beni.
"Doktor hanım kocam iyi mi durumu nasıl? "Dedi yaşlı gözlerle bir kadın. Zaten psikolojim falan filan neden ağlıyorsun be ablam..

Bir adam kolumdan tutup yüksek sesle "sana birşey soruyoruz  cevap versen doktor"
Elimi kendime doğru çekip sakin olmaya çalıştım .

"Elimizden geleni yaptık. Ama.. üzgünüm başınız sağolsun." Bunları söylerken ciğerim söküldü resmen. Allah bir daha söyletmesin diye yalvardım semaya bakıp. Aynı adam tekrar kolumdan tutup yine bağırdı

"Sizin yüzünüzden öldü hata yaptınız hata, yaptınız"adam dövecek gibi üstüme geliyordu. "Beyefendi bakın biz elimizden geleni yaptık gerçekten ama çok fazla miktarda deterjan tükettiği için organlarındaki kanamalara engel olamadık." Adam bileğimi sıkıp çevirince "güvenlik: diye bağırdım acıyla.

Meriç durumu görünce adamı kolundan tuttuğu gibi duvara fırlattı. "Acınızı anlıyorum lakin bunu yapmaya hakkınız yok"  dedi. Şoka girmiştim resmen. Hayatımda ilk defa hasta yakınları tarafından şiddet görüyordum. İçeride kanla başla mücadele ederek kurtarmaya çalıştık.
Ne olursa olsun bu.. bu kabul edilemez. "Acınıza veriyorum " diyip oradan uzaklaştım Meriçle. Arkamızdan ;
"Göreceksiniz.. sen  göreceksin doktor sen "
Diye bağırıyordu.

Sesi tüylerimi ürpertiyordu ama ona onun gibi davranmak olmazdı. Ondan bir farkım kalmazdı.

Acile inip kafa dağıtmaya çalıştım ama aklımdan bir türlü çıkmıyordu . Resmen biri ölmüştü ben.. ben hiç birşey yapamamıştım. Neden.. Allah'ım neden..

Pediatri bölümüne girip çocuklarla vakit geçirdim belki unuturum. Belki kafam dağılır diye. Çocukların yüzündeki masum tebessüm acımı biraz da olsa hafifletti.

Allah'ım ben böyle üzülürken o kapıda karşılayan kadın ne haldedir kim bilir. Nasıl ağlıyordu. Allah'ım sen sabır ver onlara diye yalvardım içimden..

Hastanede işim bittiğinde gece 12.00 gibi çıktım eve doğru ilerlemeye başladı. Bu saatlerde yola çıkmak  hiç güvenli değildi, her sokak arasında bir kedi bağırıltısı bile bildiğim tüm duaları okumamam için bir sebep olmaya yetiyordu.

Bir köşeyi daha dönerken birden belimde bir şey hissettim eliyle ağzımı kapatıp,
"sessiz ol" dedi. Bu ses. Bu o adamdı..
Ağzımdan  elini çekip "eğer sesin çıkarsa kendini öldü bil doktor"  dedi ardından belime tuttuğu silahı iyice bastırıp cebindeki eteri peçeteye basıp burnuma dayadı. Çırpınsam da artık nefes bekliyordu ciğerlerim.. tek bir nefes daha alıp yere yığıldım kararan gözlerimin etrafında zar zor görebiliyordum birden taşınıp arabaya bindim ve artık hiç gücüm kalmamıştı. "1. 2. 3 doktor addaaa" dedi gözlerime bakıp. İç sesim dışıma vurdu aniden "psikolojisi bozuk manyak" ve sonsuzluğa daldım sanki.. aklımda sadece Meriç'in ameliyathaneye girmeden önceki gülümsemesi geldi..

"Meriç".. dedim son gücümle ve bir damla göz yaşım düştü koltuğa..


Evet bu bölümde bitti..
Hislerinizi ve düşüncelerinizi  merak ediyorum, yorumlara yazarsanız dimi...?

Oy verip bizi desteklerseniz çok mutlu olurum...

Sizce Elvin'e ne olacaktı?

Farkedeceklermiydi  yokluğunu?

Neden ilk aklına  Meriç geldi?

İMKAN-SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin