8. Bölüm

281 115 115
                                    

Bölüm şarkısı / Ferah Zeynep Abdullah : Gel ya da git

Merhabaalalrrr
Ben geldim efeniiimmm :")
Beni özlediğinizi düşündüm :))
Bende özlemişim ne yalan söyleyeyim..
Ee o zaman başlayalım değil mii :))

Meriç

Hani binlerce kat aşağı düşersiniz ya benim acım da böyleydi.. çıkan bir sızı kan bir de derin bir yara..
Fermanı yazılmış sevdiğim..sonsuza kadar seni sevmeliyim.. bunu zorlayan fırtınalar bile bana ait değilken. Seni bana ait gördüm..

Hani sende başlayan bitmezdi. Seninle sarıldığım o çatı varya oraya gömsünler beni. Seni üzenler teker teker çıksınlar karşıma .. ama sanki üzülmüş değilde bitmiş gibisin sevdiğim. Beni sevmeden bitmiş beni görmeden ölmüşsün sanki. Beni anlamadan bitirmişsin sanki. Sevmişsin sanki ama bitmişsin de. Bu halin bile güzel bana..

Başkası yok ama sende gelmiyorsun.. sende mi sevmedin.. birtek sana açabileceğim yeri. O kapılar ne kapansın ne de sen sev beni. Sen gel.. ama mutlu ol. Belki bende üzerim seni. Bende gidersem kim sevebilir seni. Kim korur.. seni ben sevgimden bile koruyamazken. Keşke sadece sana sarıldığım çatıya gömseler beni..

İntihar sansınlar bu sevgimi. Cennet sen olacaksan. Gel be laviniam. Gel hadi ölüm çiçeğim. Çok özldedim..

Elvin

Kafamın içi mahşer.. ama ayaktayım. Telefonu kapadıktan sonra biraz daha kendimi güvende hissettim. Tek yapmam gereken zaman kazanmaktı artık. Adam arkası dönük birileriyle konuşuyordu. Ne yapabilirim diye düşünürken ceketimdeki ağırlıkla beraber içimdeki o yüce ses konuştu.. eh bana da icraatı kaldı.
Cebimdeki silahı çıkartıp. Arkası dönük adamın omzuna silahın tutulan yeriyle hızlıca vurdum. Adam bayılmıştı. Hemen onu duvar kenarına çekmeye başladım. Eşek ölüsü gibi ağırdı.. beni bağladığı iplerle kendisini sıkıca bağladım. "Nasılmış bebiş" diye gülüp devam ettim. " Bu bitti oh be sırada son 2 aptalda " diyip ölümcül gözlerimi artık kapıya yönelttim.

Etrafa bakınıp bir cisim aradım burası eski bir baraka olduğu için kimsenin kullanmadığı bariz belliydi. Sadece içkicilerin bıraktığı onlarca şişe vardı. Aklıma geleni tahmin edebiliyorsunuzdur.. şişenin birini elime alıp. Kapının arkasına geçtim. Ardından silahı da diğer elime aldım. "Fareeeeeeeee" diye bağırınca dışardan bir gülme sesi duydum. Ardından dalga geçerek içeri girdiler.
"Kaçırıldın ve fareden mi korkuyorsun" ..
"aahahahahah birde tıp okuyanları zeki sanıyorlar" siz gelin gelin hele ben size zekiliğimi göstericem. Ardından kapının açılmasıyla ilk giren kişinin kafasına şişeyi geçirdim . Noluyor lan demeye kalmadan ikinci gelen kişi elimdeki silahın soğuk metalini ensesinde hissetti korkudan sapsarı olan adamı sakinleştirmek için "şşşt tatlım hiç acımayacak " dedim gülerek
"Na. Napiyorsun ssen" korku dolu sesi içime huzur verdi. Belindeki silahı elime alıp mermilerini yere boşalttım.. Ardından onu da diğerinin yanına oturttum.. " akıllı uslu oturun yoksa bir öğün cici bebe yemem mermi manyağı yaparım sizi " dedim dalga geçer bir şekilde..

Başı kanayan kişiye de çantamdan çıkarttığım mendil ve kolonyağı ile ilk müdahaleyi yaptım.. pek bir şeyi yoktu. Bayılmayı niyetlenmiş sanki.

Ardından kapı tekme sesi ile açıldı. İçeri giren tim şaşkınca etrafa baktı ardından ambulansı aradılar. 2 baygın suçlu için : ))

Elvin diye bağırarak giren Meriç etrafa şaşkın gözlerle bakıyordu

"Geldiniz mi ya " dedim bir anlık gururla..

"Şimdi ben anlamadim adamlar mı seni kaçırdı sen mi adamları" dedi Vural gülerek..

İMKAN-SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin