21.Bölüm

85 32 56
                                    

Bölüm şarkısı: perdenin ardındakiler\ uzaklara savrulalım.

Ben geldiiim
Umarım özlemişsinizdir çünkü biz sizi çok özledik .
Sayımız gittikçe azalıyor bu durum beni üzse de ben bir gün çok büyük bir aile olacağımıza inanıyorum :")


Yat yat canım çıkmıştı.. Allahım hasta olmak neden hem zor hem sıkıcı..
Bir kitap ne de yok okuyayım. Oturduğum yerden doğrulup ayağa kalkmaya çalıştım. Zor olsa da doğruldum. Ta kii dikişlerimin etimi kaynatırcasına ağrıtmasına kadar..
Artık oturamıyordum da  gerci eğilemiyorumki oturayım..
"Bu hayatt yordu beni bildiğin gibi değilim"
Bu müzik sesi de nerden geliyor ya
Durduğum yerde sese doğru yönelip "yardım eder misiniz ... kimse var mı " diye seslendim.
Yoğun bakım ilk defa bu kadar boştu..
Madem kalktım oturmak yok o zaman..
Serumumu alıp yoğun bakımda dolaşmaya başladım.. camdan hastalara bakıp hasret giderdim.

Son bir kaç adım attıktan sonra yine bir yoğun bakım penceresine yaklaştım. Uyuyan kişi Berat'tı..
Sararan suratına bakıp eskilere gittim..
 iyice uzaklaşırken dünyadan birden geri geldim ben getirdim bu sefer kendimi .

Kapıya doğru giden elim, içeriye girmek isteyen bedenimin sesiydi..
Girmek ve girmemek arasında kalsamda "ne olacak altı üstü iki üç dakika " diyip girdim.

Onu camdan değilde böyle içerden görmek daha çok burktu yüreğimi bilmiyorum ama ona acıyordum.. belki de doktor olduğumdandır diye düşünüp ilk başlarda böyle adlandırdım ama yaklaştıkça onu aslında ne kadar özlediğimi farkettim .

Yüreğim.. kalbim.. adın her ne ise çok aptalsın..
Bir sandalyeyi çekip oturmaya çalıştım..
Hih tabiki başaramadım sızlayan yaram sayesinde ufak bir ses çıkardım..
"Ufff" tuttuğum karnımı bastırmamaya çalıştım üç  gündür  uyuyan bu adama öylece bakıverdim..

"Kimsin sen " dedim sızmış bir bedene bakıp tabi ki beni duyabildigini biliyordum..

"Ne sevebildin ne gidebildin kimsin sen?" Gözlerim ilk defa bu sefer dolmamıştı acıyarak baktığım bu adamı tanımıyordum sanki..
O an anladımki bu hikayenin de sonuna geldik..

Bir iki adım yanına yaklaşıp yıllardır bakmadığım.. ama yıllarca acısını çektiğim bu gözlere iyice yaklaştım..
Kirpikleri hâlâ up uzundu.. simsiyah saçlarına  2 3 tane ak düşmüş.. göz altları morarmıştı..  Hâlâ 17 yaşındaki suratı geliyordu aklıma.. bir insan hiç mi değişmez
17 yaşındaydık değil mi ? Ne de zor bir bilsen.. kaç sene geçmiş aradan.. kaç mevsim bitmiş.. hangi  baharlara kış gelmiş. 
Kimlere yaz düşmüş..
Koskoca 8 sene .. dile kolay 2920 gün..
14 saat 20 dakika..

Ama sen  hâlâ 17 yaşımsın..
 
Yavaş adımlarla yanından uzaklaşıp pencereden etrafa baktım..  up uzun bir yol düşünün tek başıma ayakta kalmaya çalışmışım  kuş olsam düşmem  uçarımda kanatlarımdan olmuşum sanki
İşte bende kanadı kırılmış bir kuş gibi çırpındım bu şehir de..  Dönemedim arkama bakamadım tekrar o suratlara.. ne kadar hızlı hızlı koşsamda arkama bakmadan, Hiçbir adım seni bana getirmedi.. ki sen tersi yönde koşsanda yetiştirdik birbirimize..
Yanlışız senle.. beni kalbinde öldürsende ben hep seni sevmiştim.. soğuk rüzgarlar vardı yüreğinde beni nasıl bir günde gömdün yüreğine.. bende senin mezarının üstü hep açık kalmış da  hiç örtemedim o yarayı.. Gel sıkıyorsa  şimdi sen kapat o yarayı..

"Gelmen bile saçma aslında git demek bile zor .. canını yakmayı çok isterdim ama artık senden daha çok sevdiğim biri var. Seni inciteyim derken onu öldürmek istemem"
Dediğim kelimeler yüreğimden döküldü adeta yüksek sesle söylediğimin farkına bile varmadım...
Arkamı döndüğümde Berat'tın yüzüne  son bir defa daha baktım..

İMKAN-SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin