15. Bölüm

143 61 74
                                    

Bölüm şarkısı : Zehra Gülüç; bensiz yapama..

Merhabalaarr siz gelin dediniz bende geldim.. :") kitaba verdiğiniz ilgi için çokk teşekkür ederim...
Cansınız siz hemde okur-can olanından :)♡
Eh çok tuttum dimi sizi buyurun buyurun bölüm sizi bekliyor

"Sinem.." diyebildim. Neye uğradığımı şaşırmıştım az önce sevgilimin ailesiyle tanıştığım evde onun eski sevgilisiyle karşılaştım.

Bu gerçek miydi yoksa hayal mi "senin burda ne işin var" dedi bana. Bakışlarımı devirip sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum. Sabah abin vefat etti annen perişan ve sen buradasın. Ya sen ne biçim bir insansın be. Acısına saygı duyuyorum ama böyle bir şekilde hele de bugün haline baktıkça saygı duyacak bir hâl bulamadım.

Cevap vermek istemiyordum ama kaçmak gibi  olur diye mecbur konuştum onunla
"Sevgilimin annesiyle tanıştım da " dedim ona acıyarak bakıp. Bana beslediği bir kin vardı. Oysa ben onun zor gününde ona bir omuz olmuştum. İnsanlar şeytandan daha nankör oluyor Allah'ım. Gözlerinden bana kustuğu nefreti görebiliyordum. Bir bardak alıp su koydum ardından masaya bırakıp gittim. O ona iyi gelecektir.

Salona gidip Meriç'in annesinden müsaade isteyip eve  gitmek istedim
"Ben gidiyim artık" bakışlarımı Meriç'e çevirip "misafiriniz varmış kusura bakmayın"dedim kimki der gibi  etrafa bakıyordu. Ah Meriç o kızla kendine kaç yıl yazık etmişsin. Şu yaptığı hareketten bile seviyesi belli.. 
"Anne kim geldi " dedi soran gözlerle annesine bakıp. Biraz sustu kadıncağız
"Sinem.. Abisi vefat etmiş. Bende bir kaç gün misafir olsun istedim bizde." dedi.
Ney ney ney? bir kaç gün?  Otele gidemezmi
bir sürü tanıdıkları var Ankara'da. Onlara gidemezmi neden bura?  Neden Meriç'in evi ? Allahım çıldıracağım.
Çantamı koltuktan alıp hızlı hızlı aldığım nefesleri belli etmeden "iyi geceler" diyebildim.

Meriç arkamdan geldi." Bırakayım seni " dedi. "Gerek yok ben hallederim" dedim bir hışımla. Hızlı hızlı yürüdüğüm yolda kolumdan sıkıca tutmasıyla yerimde durdum. "Elvin.. seni bırakayım benim de işlerim var dışarda" dedi. Ya ne işi acaba. Sinem'e tatlı mı alacaksın yeni gelmiş misafirdir diye. "Ne işin var" dedim kendimi toparlayıp. "Otele  gidicem." Dedi anlayamadım ilk başta lafını
"Nn.. Ne " dedim dudaklarım kıvrıldı. Nefes alamadım bana gülümsemesi karşısında.
"Ah be güzelim dinlemeyi de öğrensen" dedi gülerek.

Sinem'in balkondan bizi izlediğini farkettim. İnanın umrumda bile olmadı.  Çünkü canımın da umrumda değilmiş..
Meriç ellerimi sıkıca tutup "yeterki sen hep gül birtanem" dedi. Gözlerinin verdiği büyü inanın anlatılamazdı. Keşke hep yanımda olsan be adam..

Arabaya binmeden önce yukarıdan giyecek 3 5 parça birşeyler almak için yukarı çıkan Meriç'i bekliyordum. O sırada kapı tam açıldığında Meriç'tir umuduyla baktığımda Sinem'in bana yine aynı kinle bakan gözleriyle karşılaştım. Yanıma doğru hızlıca ilerledi. Beni şöyle bir süzüp "yazık" dedi. Ya ben birini dövünce niye pişmanlık çekmem için zaman vermiyorlar niye bir daha beni döv diye yalvarıyorlar Yaa Rabb!  Bırakın bir üzüleyim ama sağolsunlar pişmanlık yaşatmayan  düşmanlarım var.

"Su iyi gelmemiş herhalde bir de süt dene  " dedim gülerek. 
"süt? ?" Dedi anlamsız gözlerle bana bakıp "büyümen için " dedim göz kırpıp. Tam o sırada Meriç evden çıkıp yanımıza doğru ilerledi elindeki çantaya bakıp Meriç'e şaşkınca bakıyordu Sinem. "nereye gidiyorsun Meriç " dedi . Sesindeki titremeden belliydi mort olduğu.
"Otelde kalacağım" dedi. Sineme bir yabancıymış gibi bakarak.
"Rahatsız olmamdan endişeleniyorsan öyle düşünme b.." sözünü kesti Meriç ve "sevgilimin rahatsız  olmasından endişeleniyorum " dedi elimden tutup.
"Gidelim mi bir tanem " dedi yandan gülümsemesini ortaya çıkartıp.
"Gidelim sevgilim" dedim.

İMKAN-SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin