Hellooowww
Napıyorsunuzz canlaarr..
Ben şuan bölüme başladım da :)))
Oy sınırı bırakıyorum . 20 oy olunca bölüm sizdee :)))
"Seninle gurur duyuyorum" Meriç'in seslenmesiyle kafamı her zaman geldiğimiz mesire alanından çevirip ona baktım.
Gülümseyip tekrar etrafa baktım. Acaba ben memnun muydum halimden. Aslında çok mutluydum ama nasıl adapte olacağım hakkında sorunlar yaşıyordum. Resmen yeni bir hayat beni bekliyordu. Dün akşamki baloda alkışlanan profesörlere özenip keşke demiştim ve şuan onlardan daha iyi bir kariyere adım atıyordum.
Ama.. sanki bir şeyler eksikti. Oraya gittiğimde burda bırakacağım çok fazla şey vardı, beni tamamlayan çok fazla şey..
Hüzünle eğdim kafamı stres olunca ellerimle oynardım genelde. kaşıdığım kıpkırmızı parmaklarımı görünce sakinleşmeye çalıştım.
"Sensiz ne yapacağım bilmiyorum.."
Tekrar Meriç'e baktım. Üzgün bir şekilde parktaki çocukları izliyordu."Aslında çok korkuyorum. " Detone çıkan sesimle duraksayıp öksürdüm.
Meriç'in dikkatle çocukları izleyen gözleri hüzünle bana kaydı.
Gitme der gibi bakıyordu. Gitme dese gitmezdim aslında.. acaba gitmez miydim cidden.."Neden" dedi Meriç
Rüzgarın esmesiyle eşarbımı tuttum gelen koku tanıdıktı mis gibi Meriç kokuyordu etraf.
"Bundan " dedim gülümseyip
Anlamamış gözlerle bana bakıp ne demek istediğimi düşünüyordu."Sıcaklığını kaybediyorum. Bana öyle bakan gözlerini, mis gibi kokan kollarını, sohbetini.. uzak ya " durdum ve biraz daha etrafa bakıp Amerika'yı hayal ettim
"Çok uzak be sevgilim.. seni özlemekten çok korkuyorum!. "Meriç daha çok hüzünle baktı. İçi içini yiyiyordu onunda. Kolay mıydı gitme kal demek. Çocuklara bakıp gülümsedi aniden. Aklına Elvin'le kurduğu küçük ama sıcacık hayali geldi..
"Bir oğlumuz bile olmadı daha(!) " dalga geçerek Elvin'e baktı.
Elvin ciddiyetle tuttuğu suratını kahkahayla bozdu."Ensar.. "
"En çok saran.."
Meriç Elvin'in sözünü kesip araya girdi
"Bizi birbirimize en çok bağlayan.."
Bu ismi her parka gelişimizde düşünüyorduk. Ikimizin de farklı sızıları vardı ve hep bir çocuğun insanın hayatını güzelleştirdiğini söylerlerdi. bizim oğlumuzun adı da bu yüzden Ensar olucaktı.. anlamından çok ismin kökleri dikkatimizi çekti en-sar en çok saran..Nasıl da gülümsüyordu bu konuyu konuşurken. O kadar belli ediyorduki dünyanın en iyi babası olacağını insan ne yapacağını bilemiyordu.
Meriç ;
"Niye gülüyorsun be (!)"Daldığım hayalden yavaşça kalkıp hayata döndüm..
Düşüncelerimin arasında boğuluyorum adeta..Amerika'ya gitsem belki otuz yaşında kendini toparlayabilmiş biri olacaktım belki prof. olacaktım ya da uzman olacaktım belki bir hastalığa çare olacaktım ama Meriç'e geç kalacaktım.. onun baba olmasını izleyemeyecektim..
Ensar'ın parkta oynarken düşüp ağlamasını göremeyecektim. Yaralarını öpüp saramayacaktım. Annem sen öp geçer diyişini duyamayacaktım..
Ama ölmek üzere olup bağıra bağıra ağrıdan ağlayan binlerce çocuğa ilaç olacaktım..
Biz belki elimizde silah tutmuyoruz ama az da feda etmedik kendimizi.. canınız sağolsun..
Zaten bunun için uğraşıyoruz ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKAN-SIZIM
Teen Fiction#cerrah 2 #sevimli 2 #elvin1 "İmkanı olmayan sızım, imkan-sızım" Tam tıp bitti diyorsun, hah sonunda gerçek bir doktor oldum vizitler sınavlar sözlüler bay bayy derkeeenn!! Asistan cerrahlık ordan bir el sallıyor pis pis sırıtarak :)))) Gerçekten...