14. Bölüm

155 64 94
                                    

Bölüm şarkısı/Tuğkan: El gibi

#merel çiftimizi özlemişsinizdir diye düşündüm.  :"))

Eh o zaman buyurun bakalım
Okur-canlarım :)))

 Ne desem ya da ne yapsam bilemedim.. kalabalığın içinde bana hafif gülümseyen Meriç'e baktım. "Sevgilim iyi ki doğdun " dedi  gözlerini iyice kısarak.. Bir an sadece mutlu olmak istedim. En azından doğum günümde yüzüm gülmeli öyle değil mi?

Partimiz tabiki 30 dakikalık öğle arasıydı.
Pastanın mumlarını yakıp tekrar söndürmek için eğildim tam üflerken nefesim kapının birden açılmasıyla içimde kaldı

"Bensiz doğum günü partisi ?" Dedi Tahir hoca gülüp kollarını bağladı.
"Hocam valla ben bile hatırlayamadım d. "
"Beni mii " dedi alınmış bir şekilde
"Ya hocam hayır doğum günümü" dedim gülerek.
"Şaka yapıyordum" dedi. Ortalık buz kesmişti girişiyle ama sonra eğlenceye devam ettik ..

Baş hekimimiz Sinan Bey uzun zamandır almak istediğim USMLE sınavı için istediğim testi ve konu anlatımını almış. Arkadaşlar da  saat bileklik kitap almış. Düşünmeleri yeter..
Meriç hiçbir şey almamış sanırım. olsun yanımda ya o da yeter. Tahir hoca  ellerinde ki kırmızı hediye paketini bana uzattı.
" Bu da benden " bana TUS sınavına girmeden önce  tuttuğu not defterini  hediye etti. Her ne kadar gıcık biri olsa da Türkiye'nin ileri gelen  cerrahlarıdan biriydi. Bu not defteri ile beraber hayatımdaki en anlamlı hediyeleri almış oldum. İlk defa hastahanede helede  böyle kalabalık bir şekilde doğum günüm kutlanmıştı.
 
"Yalnız değilim "diye mırıldandım. Artık içimde bile tutamıyordum bu sevincimi.
"Efendim" dedi eğilerek intern Musto
"Ne çok sevenim varmış onu diyorum"dedim gülerek. Kollarını bağlayıp pis pis sırıttı gözlerini devirip "ne seveni be herkes pasta yemeye gelmiş " dedi gülerek. Geç dalganı koçum geç. İnan umrumda değil gelmeleri bile yeter.. etrafa bakıp elimdeki içecekten bir yudum aldım. Sinan hoca ve Kemal hoca eğlenerek bir şeylerden bahsediyorlardı.  Yanlarına gidip dinlemek istedim bir an
"Elvin kızım sen de geliceksin değil mi ?" Dedi bana soran gözlerle "efendim hocam" dedim anlamamış gözlerimi mahcupça Kemal hocaya dikip.
"Tıp balosuna geliyor musun" dedi ama o bu sene olmayacak diye biliyordum. Yani bizim üniversite de düzenlememişti.
" Hocam  düzenlemeyecek bu sene diye biliyordum" dedim.
" biz kendi aramızda yapalım diyoruz. Bu hastahane ve çalışanlar artı tanıdığımız meslektaşları çağırıp. Hem hasret gideririz sürekli çalışıyoruz" dedi Kemal hoca.
Sinan hoca da onu onaylar şekilde kafa salladı

"Olur hocam ben gelirim" dedim yaramaz bir çocuk edasıyla. "Sen zaten oranın baş rolü olacaksın " dedi Sinan hoca.
Birden Kemal hoca , Sinan hocayı dürtüp öhöm dedi
"Nasıl yani " dedim anlamamış gözlerle. Aslında anladım bana bir sürprizleri var. Baya kalabalık bir ortam yapıp beni mi övecekler yoksa..  "niye sen drama queen misin" diye dalga geçti iç sesim. Aman bütün havamı boz aman dedim içimden içime.  Son iki kelimem anlamsız anlamlı oldu ama olsun..

Gözlerini kaçırıp konuyu değiştirdiler.. Ben farketsemde bozmak istemedim zaten üç beş bir şeyler anladım o yeter bana :)))

Öğle arasının bitmesine son 5 dk kalmıştı büyük plastik  tabakları iç içe dizip çöp poşetine attık. Orayı elimizden geldiğince hallettikten sonra kalan 6 saatlik çalışmamıza geri döndük. 

#6saatsonra
.
Hastahaneden çıkıp eve doğru ilerlemeye başladım. Yolun ilerideki sokağını da dönünce birden önümü siyah Mercedes bir araba kesti. İçim hala ürperiyordu araba görünce. İlk bir adım geriye attı beni reflekslerim daha sonra kapının açılmasıyla Meriç indi arabadan. Meriç'in arabasına dikkatli hiç bakmamıştım. Genelde motor kullanıyordu o yüzden inceleyemedim çok.
Zengin bir aile çocuğuydu ama duyduğum kadarıyla babası vefat etmiş bir tek annesi kalmış. Annesi onun kalan herşeyi..
Benim annemse.. neyse bir yabancı için üzülmemeliyim.

İMKAN-SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin