Geçmiş
Genç kadın ayakkabısını giydikten sonra giydiği gri kumaş pantolonu düzeltti. Evinin kapısını kapatıp kapıyı kilitledikten sonra mutlu bir şekilde merdivenlerden inmeye başladı. Fazla abartmadan şık ve sade görünmeye çalışmıştı. Ve bunu başarabildiğini de düşünüyordu.
Apartmandan çıkarak kendisini bekleyen arabaya doğru ilerledi. İçinde Mahir'in olduğu arabayı görmek bile heyecanlanması için yeterliydi. Kalbi yerinden çıkacak gibi atarken ger şey normalmiş gibi davranmak çok ama çok zordu. En azından onun için bunu yapmak çok fazla zordu.
Acaba onu güzel bulacak mıydı? Ebru zaten güzel bir kadındı. Yani kendini beğeniyordu. Güzel olmadığını hiçbir zaman düşünmemişti. Sadece söz konusu Mahir olunca daha hoş görünmek için bir çaba ortaya koyuyordu.
Geldiği gibi hızlı bir şekilde arabaya binen Ebru çantasını kucağına koyup Mahir'e doğru döndü bakmaya başladı. "Merhaba."
"Merhaba."
Genç adam bakışlarıyla hızlı bir şekilde arabasına binen kadını süzdü. Zaten apartmandan çıktığından beri onu izlemeden duramamıştı. Gerçekten çok güzel görünüyordu. "Nasılsın Mahir?"
"İyiyim Ebru. Sen nasılsın?"
"Bende iyiyim. Bu hafta çok hızlı geçti."
"Evet gerçekten öyle oldu."
"Nereye gideceğiz?"
"Orduevine."
Mahir arabayı çalıştırırken Ebru da emniyet kemerini taktı. Adama bakmadan duramıyordu. Çünkü her zamanki görüntüsünden farklı bir görüntüsü vardı. Gömlek, kravat ve şık siyah bir takım elbise birine ancak bu kadar yakışabilirdi.
Ebru onu gördükçe iç çekmeden edemiyordu. Bugün bir şeyler olmasını bekliyor ve temenni ediyordu. Sonuçta birlikte bir davete katılacaklardı. Bu büyük bir adımdı. Aynı zamanda babasının kulağına gidecek bir adımdı. Babası büyük ihtimalle yarın onu arar ve duyduklarının doğruluğunu sorardı. Ona bir şey söylemesi gerekecekti.
'Lütfen Mahir. Bugün bir adım at.'
Mahir ufak arabanın içinin gittikçe sıcaklamaya başladığını düşünüyordu. Sol eliyle kravatını biraz gevşettikten sonra çok az bir şekilde camı açtı. Böylelikle arabanın içine hava girmeye başlamıştı. Ve Mahir'in bir şekilde yükselmiş olan ateşi yavaş yavaş sönmeye başlamıştı.
"Komutanlarım seni çok merak ediyor."
"Öyle mi?"
"Halit Kırımhan'ın kızı olarak tugayda çok meşhursun."
Ebru gülümseyerek başını hafifçe öne eğdi. Babası sayesinde çevresindeki insanlardan saygı gördüğü inkar edemeyeceği bir gerçekti. Mahir'in arkadaşlarıyla da komutanlarıyla da tanışmak için sabırsızlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Harbi
General FictionYüzbaşı Mahir Kocatürk. Deliler gibi aşık olduğu kadın Ebru ile nihayet evlenmişti. Kaderin onlar için balayılarının ikinci gecesi kötü bir sürprizi vardı. Teröristler tarafından kaçırılan Mahir, eski hayatına dönmek ve çok sevdiği aşkına kavuşmak i...