Geçmiş
Ebru gülümseyerek Mahir'i izliyordu. Birlikte güzel bir piknik yapmaya gelmişlerdi. Çimenlerin üstüne serdikleri yolluğun üstünde oturuyorlar ve güneşin tadını çıkarıyorlardı.
Aslında Ebru daha çok Mahir'in tadını çıkarıyordu. Şu aralar pek sık görüşemiyorlardı. Üstelik haftaya yine bir operasyon olduğunu duymuştu. Bu yüzden içindeki korkuyla baş başa kalmıştı. Şimdi yanında olmak ona iyi gelmişti. Hayatı boyunca bu hislerle baş etmek zorunda kalacaktı. Bunu da yine kendisi istemişti. Çünkü onu seviyordu ve hislerinden vazgeçemezdi. Sevmek tüm zorluklara göğüs germekti. Mahir'i beklenmesi gerektiğinde bekleyecekti.
Genç adam sevgilisine doğru baktığında onunda kendisine baktığını fark etti. Ebru'yu göğsüne doğru çekip sırtını yere serdiği yolluğa dayadı. Şimdi birlikte uzanıyorlardı.
"Kendine çok dikkat edeceğine söz ver." dedi Ebru. Sesi normal bir tondan daha kısıktı.
"Çok dikkat edeceğim."
"Beni düşünmeyi de unutma."
Mahir ufak bir kahkaha attı. "Asla unutmam. Sende unutma."
"Seni düşünmediğim bir an bile yok ki Mahir." dedi Ebru.
Mahir başını hafifçe kaldırıp kadına baktı. Ebru üzgün görünüyordu. Evet ayrı kalmak zor olacaktı. Her seferinde daha da zorlaşacaktı. İleride evlenmeyi planlıyorlardı. Çocukları olduğunda Mahir onları nasıl bırakacaktı? O da geleceği düşünüp duruyordu. Şimdi Ebru'dan ayrılmak ona o kadar zor geliyordu ki...
Burada güvende olacak mıydı? O yokken bir şey olursa, hastalanırsa ona kime bakacaktı? Mahir'in aklı bunlarla doluydu. Endişeleniyordu. Artık endişelenecek bir nedeni vardı. Ebru kalbini açtığı, kalbine aldığı sevgilisiydi.
Derin bir iç çeken adam gözlerini kapatıp doğanın sesini dinlemeye başladı. Aynı zamanda Ebru'nun çiçek gibi kokusunu da içine çekiyordu. Yakında Ebru'ya evlenme teklifi etmeyi düşünüyordu. Sonuçta ikisi de yetişkin insandı ve Mahir'in yaşı ilerlemeye devam ediyordu. Yaşın ilerlemesi çokta önemli değildi.
Zaten iyi anlaşıyorlardı ve sürekli birbirlerini özlüyorlardı. Birbirlerini sevdikleri de ortadaydı. O zaman neden evlenmiyorlardı ki? Bu fikir Mahir'in aklına her gün daha çok yatıyordu. Ve içinde bir istek kabarmaya başlıyordu. Mahir Kocatürk kalbine aldığı kadını hayatına da tamamen almak istiyordu. Bunun içinde yapması gereken belliydi.
Bir süre yollukta uzandıktan sonra yürümeye karar verdiler. Piknik yaptıkları malzemeleri toparlayıp Mahir'in arabasının bagajına koydular. Ardından Mahir, Ebru'nun kendine göre ufak olan elini tutup yürümeye başladı.
"Ankaradaki arkadaşlarım seni çok merak ediyor." dedi Ebru.
"Hım."
"Ceylan ve Ümmühan'ı biliyorsun. Daha önce sana bahsetmiştim. İkisi de evli ve yaz tatilinde görüşebilir miyiz ki diye düşünüyorduk." dedi Ebru. Şimdiden Mahir'i bu duruma alıştırabilirdi. Arkadaşları onu tanımak istiyordu. Hatta annesi de bunu çok fazla istiyordu. Mahir'in korkup kaçmamasını umuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Harbi
General FictionYüzbaşı Mahir Kocatürk. Deliler gibi aşık olduğu kadın Ebru ile nihayet evlenmişti. Kaderin onlar için balayılarının ikinci gecesi kötü bir sürprizi vardı. Teröristler tarafından kaçırılan Mahir, eski hayatına dönmek ve çok sevdiği aşkına kavuşmak i...