Günümüz
Ebru olabildiğince hızlı adımlarla hastane koridorlarında ilerliyordu. Nefes alışverişi sıklaşmaya başlamıştı. Kalbi deli gibi bir heyecanla çarpıyordu. Etrafa bakınıp duruyordu. Yanındaki annesinin sesini neredeyse duymuyordu.
"Ebru yavaş hareket et kızım." diyen annesini taktığı pekte söylenemezdi.
"Neredeler ya? Anne neredeler?" dedi Ebru. Nihayet durup etrafa bakmaya başlamıştı. Bu koridor boştu. Danışman bu kata çıkmalarını söylememiş miydi?
Annesi yanına gelip kızıyla birlikte etrafa bakınmaya başladı. Tam o sırada bir odadan çıkan Halit Bey göründüğünde Ebru karnını tutarak ilerlemeye başladı. Halit Bey kızının geldiğini görünce duruşunu dikleştirdi. Ebru inanılmaz bir hızla yaklaşıyordu. Bu kız hamile değil miydi?
"Nerede baba? Kocam nerede?" dedi aceleyle. Gözleri irileşmişti. Çok sık nefes alıp veriyordu.
Halit Bey kızına odayı işaret etti. Ebru odaya doğru bir adım atmıştı ki babası genç kadını durdurdu. "Kızım sakin ol, bebeğini hiç düşünmüyor musun sen? Birazdan doktor çıkacak."
"Nerede bulmuşlar? Durumu nasıl? Beni sordu mu baba?"
Halit Bey derin bir iç çekti. Mahir'in durumunu kendisi de tam olarak bilmiyordu. Kötü bir şey olmaması için dua ediyordu. Kızına açıklama yapmak için ağzını açtığı sırada önünde bekledikleri odadan doktor çıktı. Ebru açılan kapıdan yatakta uzanan bedenin bir kısmını görebilmişti. Mahir...
Doktor kapıyı kapatıp yanındaki hemşirelere bir şeyler söyledi. "Siz ailesi misiniz?"
"Evet."
"Öncelikle geçmiş olsun. Keşke size iyi bir haber verseydim fakat Mahir Bey'in durumu ciddiyetini koruyor. Bulunduğunda ciddi bir iç kanama geçiriyordu ve bu beynide etkilemişe benziyor. Maalesef ne zaman uyanacağına dair bir fikrimiz yok. Uyansa bile neyle karşılacağımızı da bilmiyoruz. Vücudunda çeşitli yerlerde çürükler ve zedelenmeler var. Açıkçası bu halde karakola kadar gelebildiği için çok şanslı. Kendisini acilen yoğun bakıma almamız gerekiyor."
Doktor, Ebru'nun karnına doğru baktıktan sonra üzüntü dolu bakışlarıyla kadına bakmaya başladı. Kötü haber vermeyi hiçbir doktor sevmezdi. Hasta tamamen umutsuz bir vaka değildi. Fakat yaşamasının bilr mucize olduğunu söyleyebilirdi. Şimdi hamile bir kadına düzgün bir açıklama daha yapması gerekiyordu.
"Eşiniz çok güçlü biri hanımefendi ancak kendinizi her türlü sona hazırlamanız gerekiyor."
Doktor yanlarından ayrılacakken Ebru doktorun kolunu tutup "Bir kere görebilir miyim? Ne olur, aylardır görmüyorum. Çok özledim onu." dedi.
Doktor şaşkın bir şekilde kadına bakarken bir süre düşündü. Yoğun bakıma alınacağı zaman zaten adamı göremeyeceklerdi. Bu yasaktı. Kısa bir süreliğine görmesine izin verebilirdi. Onunda bir vicdanı vardı. Beş dakikadan bir şey olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Harbi
General FictionYüzbaşı Mahir Kocatürk. Deliler gibi aşık olduğu kadın Ebru ile nihayet evlenmişti. Kaderin onlar için balayılarının ikinci gecesi kötü bir sürprizi vardı. Teröristler tarafından kaçırılan Mahir, eski hayatına dönmek ve çok sevdiği aşkına kavuşmak i...