•Stray Kids Imagine•

69:Han

Tam çörekleriniz için krema hazırlamayı bitirdiğinizde, Jisung yüzünde bir sırıtışla mutfağa atladı.

"Bir şeyler güzel kokuyor!"

Fırını göstererek, "Teşekkürler" diye güldün, "Birazdan pişmiş olur." dedin.

Sana doğru yürüdü, arkandaki tezgâhın üstündeki şekerleme kasesine bakmadan önce hızla dudaklarını öptü. Parmağını kaseye daldırdı, yüzünü anında lekeleyen yüz buruşturmayı görmezden geldi, onu ağzına attı. Parmağı ağzına girdiğinde gülümserken gözleri büyüdü.

"Gerçekten çok iyi bebeğim!"

Yaladığı parmağını tekrar kaseye sokacağında elini tutup buna engel oldun. "Tekrar daldırma, bu iğrenç!"

Surat astı ama elini düşürdü, bunun yerine kollarını beline doladı. "Demek istediğim .." diye mırıldandı, "sıkıldım."

"Git televizyon seyret," dedin, kucağında geriye dönerek tezgahtaki karışıklığa bakarak. "Hala burayı toplamam gerekiyor."

"Bunu daha sonra yapabilirsin" diye inledi, kendi göğsünü senin sırtına bastırdı ve seni kendisiyle tezgâh arasına sıkıştırdı.

Onun adını homurdanmanı görmezden gelerek boynuna öpücükler atmaya başladı. "Bu temizlikten daha eğlenceli değil mi?"

"Hayır" diye alay ettin ve kıçına hızlı bir tokat almana ve olduğun yerde zıplamana neden oldu.

Tezgâhın üzerindeki her şeyi hızla geri itmeden önce seni kendine çevirdi. Bir şeylerin düştüğünü duydukça gözlerin genişledi ama o seni bir öpücük için sürükleyerek onun adını haykırdığında sözünü kesti. Söylemek üzere olduğun şey her ne olursa olsun, dili kolaylıkla ağzına girdiğinde susmana sebep oldu. Dudaklarını seninkine daha sert, daha tutkulu bir şekilde bastırırken parmakları yüzünü sabit tuttu ve senin kollarını boynuna doladı.

Yenilgiyi kabul ettiğinde ve sessiz misilleme ile onun saçını çekiştirdiğinde, dudaklarına karşı sırıttığını hissedebiliyordun. Elleri vücudunuzdan aşağı inerken,  ağzına doğru inledi ve bu çekirdeğinin sıkışmasına sebep oldu.

Parmakları seni yukarı kaldırmadan önce bacaklarını sıktı ve senden kaçan inleme kısa kesildi, o kalçalarını kendine doğru çekerken pantolonundaki belirgin şişliği hissedebiliyordun. Ve böylece bacaklarını ona sardın ve iç çamaşırının üstünden onu sertçe kendine bastırdın. 

"Hala temizlemek istiyor musun?"

Elleri yukarı çıkarken cildini okşayarak şakalaştı; nazikçe, tırnaklarını vücudunun yanlarından geçirdi ve gıdıklayan lekelerin üzerinden geçtiğinde dudaklarına güldün. Başını hayır anlamında salladın ve sırıtmak için dudaklarından uzaklaştı.

" İşte benim bebeğim.."

Sonra elleri pantolonuna çarptı, parmakları çoktan ıslanmış deliğine girdi, ta ki yanan keklerin kokusu onu uzaklaştırana kadar.

"Jisung—!"