Her ay yapılan toplantı zamanı gelmişti ve şehir merkezine doğru ilerliyordunuz. Üstler her zaman farklı bir yerde buluştuğunuzdan emin oldular, böylece normal insanlar asla tahmin etmezdi. Mazeretin bu ay mı? Deri kaplı bir TV şovu kanunu olarak gittiğiniz rastgele bir kostüm partisi.
Binanın dışında Seungmin isim etiketini taşıyan bir silah toplayıcı var. Oh, ve silah koleksiyonu kanlı anlaşmazlıklar olmayacak şekilde yapıldı. Bu, bunu tartışmayalım.
"Silahlar, madam" diye mırıldandı Seungmin. Taşınan tüm metalleri tespit etmekten kurtulduğu yalan yoktu Ona sihirli -evet sihirli- çantandan tabancanı, dört hançerini, tüfeğini ve sopanı verdin.
Bir kaşını kaldırdı ve ceplerine baktı.
Bir sopa, başka bir tabanca ve bir kaç el bombası çıkardın.
Seungmin yavaşça gözlerini kırpıştırdı.
"Ne?" Sırıtıyorsun. "Tüm sahip olduğum bu."
Cevap vermedi.
Şokmuş gibi görünüyorsun, çarpıcı bir şekilde elini göğsüne kaldırıyorsun. "Benim birkaç oyuncak daha saklayacağımı gerçekten düşünüyor musun?" Başını eğdin ve onun cevabını bekledin.
"Pekala, parıldayan, ışıltılı yüzüğün aynı zamanda kendi başına bir silah olarak ikiye katlanan sihirli bir eşya olduğunu biliyorum," diye karşılık verdi.
Yüzüğü çıkarıp ona verirken gülümsemeni kontrol edemedin. "Belki birkaç ay sonra veya en az bir yıl sonra başka bir yüzük ister misin?" Göz kırptın.
Seungmin, eşyalarını bir yerde saklamak için sadece yürüdü. Sana geri döndüğünde, "Bu arada çok tatlısın ~" dedin.
Geriye baktı ve ona bir öpücük yolladın. Tek kelime etmeden arkasını döndü, ama yüzünde bir gülümseme oluştuğu görebiliyordun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
