•Multi: Şebnem Ferah: Yalnız 🎶
---------------
Yazarın anlatımıyla;
33 YIL ÖNCE; 1999"Cafer oğlum topu bana atsana."
Behçet ve Cafer küçüklüğünden beri çok iyi anlaşan iki ailenin genç çocukları. Şuan okul bahçesinde futbol oynayan Cafer ve Behçet'in tabi tek amacı futbol oynamak değil. İkisinin de lise başından beri sevdiği kızlar şuan bankta oturmuş onları izliyo. Belli etmeselerde aslında Ahsen ve Açelya adındaki genç kızlarda onlara karşı boş değil. Her ne kadar boş olmasalarda onları açılmaktan korkutan tek bi şey var bu sabah yaşadıkları olay, daha doğrusu Açelya'nın öğrendiği gerçek.
Maçı kazanan takım tabi ki her zaman olduğu gibi Cafer ve Behçet'in takımı oldu. Buna çok şaşırmamak gerek ne de olsa karşılarında, her boş vakitlerinde oynayarak,kendini futbol da geliştirmiş iki genç duruyo. Zilin çalmasının ardından bahçe yavaş yavaş boşaldıktan sonra beden dersini beklemek üzere Caferler, Ahsen'le Açelya'nın kalktığı banka oturdu.
"Annenden izin aldın dimi bu gün bizim evdesin.""Tabi oğlum aslında. Biraz zor oldu ama aldım izni."
"Yes be şimdi nasıl deli eğleniriz."
İkisini de mutlulukla gülerken uzaktan gelen öğretmen düdüğü ile ikisinde sıraya girip öğretmenin komutunun ardından koşmaya başladılar. Klasik rutin haline gelmişti sıraya geç, düdüğü bekle koş ardından ter içinde olan üstünü değiştir. Zili bekle, kapı da Ahsen ve Açelya'nın çıkmasını bekle sonra eve git. Tabii bu gün farklıydı. Bu gün ikisinde Caferlere gidecekti.
Behçet, Ahsen'i ilk gördüğü an çok sevmiş ve ona açılmaya korkmuştu aynı şekilde Cafer'de açelyayı ilk gördüğü andan beri sevmiş ama o da açılmaya kormuştu. Tabi belli bi süre sonra ikisi de korkusunu yenip aynı anda açıldı hep korktukları hayır yanıtını almasalarda, çok istedikleri evet yanıtını da almayıp geri dönmüşlerdi ama onlar için bu bile yeterdi.Şimdi ise üstlerini değiştirmiş Cafer'in evine doğru gidiyolardı.
"Annem bu gün dolma yapıcaktı ne de güzel olur şimdi bu kadar yorgunluğun ardından."
"Off ciddi olamazsın en sevdiğimden vardır dimi, yaprak sarmasından."
"Olmaz mı özel siparişim."
İkisinde kahkaha atarak merdivene girmiş yukarı çıkıyorlardı ki az kalsın Behçet merdivenlerden yuvarlanarak düşüyodu.
"Dikkat etsene oğlum gidiyordun aşağıya kadar az kalsın."
"Ayağım takıldı ya bi şey olmaz tuttun sonuçta sen."
"Çocuklar iyi misiniz?" yukardan gelen Cafer'in annesinin sesiyle hızlı hızlı merdivenleri çıkıp Cafer'in annesiyle selamlaştılar.
Hem Cafer'in annesiyle hem de babasıyla çok iyi anlaşan Behçet kendini gerçekten onların çocukları gibi hissetmişti. Tabii ki onun aileside çok iyi anlaşırdı birbirleriyle ama o evde bulamadığı sıcaklığı bu evde bulmuştu sanki. Hızla yemeklerini yedikten sonra Cafer'in odasına çekildiler."Biliyo musun bu gün o kadar çok yoruldum ki, hiç halim kalmadı." Deyip uzun bir nefes çektiler yorgunluğunun ardından.
"Benimde aynı şekilde ya, hiç gücüm kalmadı." Futbol oynadıktan sonra beden dersine girince ikiside o kadar yorulmuşlardı ki bir bardak su getir deseniz onu bile yapamayacak haldeydiler. Oysa ki ikisinin de ne planları vardı. Gelip eğlenicek biraz da okul hakkında konuşucaklardı. İkisinde kendini yere atıp sırt üstü uzandılar
"Cafer sen Ahsen ile dün hiç konuştun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz
Teen Fiction1999 depreminde başlayan intikam. Kaza görünümlü cinayetler. Hayatın acımasız yüzüyle tek başına kalmış iki genç. Hayatta ki tek amacı ailesinin ölüm sebebini bulmak olan Afra ve Barla'sın hayatına hoş geldiniz. Zaman zaman beraber üzülecek za...