Yakamoz

30.Bölüm: Anahtar

➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖
"Nerdesiniz abi ya sabah sabah ödümüzü kopardınız." dedi Ege daha içeri adımımızı atar atmaz. Herkes salonda oturmuş bizim gelmemizi bekliyomuş. Biz gelir gelmez Ege ve Yosun hemen ayağa kalkıp bize doğru koşarken Gece benim nerde olduğumu bildiği için kolktukta bacak bacak üstüne atmış oturuyodu sadece. Gece'nin yüzündeki sertlik ve ciddiyet biraz anlamsız gelse de sormadım.

"Geldik işte kahvaltı hazır değil mi daha?" Barlas'ın sesiyle arkamı dönerken o da Gece'nin karşısında ki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Beni gördüğüm ciddiyeti o da görmüş olucak ki Barlas kafasıyla Egeye ve Yosun'a Geceyi göstererek "Ne iş." dedi Ege ve Yosun bilmiyoruz der gibi başlarını sallarken gece sanki burda değilmiş gibi bir tuhaftı Barlas birden ıslık çalıp "Ohooo nereye daldın Gece bey." dedi.

Gece hele şükür daha yeni bizi fark etmiş gibi kafasını bize çevirip söylemek olsun der gibi "Geldiniz mi?" deyip geri telefonu döndü. Gözleri bir tuhaf bakıyodu bir değişik. Barlas'ın yüzünde de bende olduğu gibi şüpheli ifade yayılırken bende Barlas'ın yanına gidip oturdum. ben oturur oturmaz Gece birden kalkıp bir yere gitmem gerek diyerek çıktı gitti salondan. Dış kapının sesinin ardından Barlas sinirle ayağa kalkıp "Noluyo abi? Ne bu haller, sanırsın biz değil de o buraya zorla getirildi". dedi. Yosun da çaresizce salonda gözlerini bir bana bir Egeye çevirip bakarken Ege kolunu Yosun'un omzuna atıp kendine çekti.

"Ee neyse hadi kahvaltıya oturalım." dedim ne yapıcağımı bilmeyerek koltuktan kalkarken. Ege ve Yosun beraber koltuğa otururken Barlasda eski yerine geri oturdu kimsenin beni takmaması şokuyla tek tek baktım suratlarına. Egeyle Yosun umursamazken Barlas kolumu tutu ve koltuğa geri oturmamı sağlayıp kulağıma eğildi. "Saaat daha altı." E biraz önce kendisi değil miydi açım diyen düşünen de kabahat zaten.

"O değil de abi sabahın köründe ikimizi ayağa diken de oydu. Salona getirdi sonrada oturup tek kelime etmedi siz geldiniz ardından da." dedi Ege. Sabahın köründe neden kaldırdı ki onları.

"Nası yani o mu kaldırdı sizi? Neden?" dedi Barlas dirseklerini dizine yaslayarak öne eğilirken.

"Sabahın köründe odamın kapısı kıracak gibi sertçe kapıma vurarak kaldırdı beni. Ege de kapının sesiyle yan odadan çıktı hemen sonra salona inin dedi. Bizde bir şey anlamadık." diye açıkladı Yosun. Neden sabah sabah kaldırır ki bir insan, bir de hiç bir şey söylememiş.

"Çok saçma." Diyerek bende öne doğru eğildim. Yosun koltuğun kenarından bir kağıt çıkartınca hepimizin gözleri ona çevrildi. Ege Yosun'un elinde ki kağıdı tam uzanıp alıcakken dışardan tekerlek sesleri hemen ardından da kapının sesi geldi Yosun kağıdı ne yapıcağını bilemezken Gece birden salona girip Yosun'un elinde ki kağıda baktı. Hepimiz ayağa kalkarken Gece Yosun'a doğru ilerleyip kağıdı almaya çalıştı. Gece kağıdı uzandığı gibi Yosun kağıdı çekip Gecen'in kolunu çevirdi. Gece sinirle sırıtıp kolunu ani bir haraketle kurtarıp kağıda uzanıcaktı ki Ege ve Barlas aynı anda Yosun'un önüne geçip Geceyi arkaya çektiler. Gece sinrile nefes alırken Barlas ve Egeyi kendinden uzaklaştırdı.

"Ver o kağıdı Yosun!" Gecenin bağırmasıyla şok geçirmiş gibi Geceye döndüm. Noluyodu Geceye sanki o değilde başka biriymiş gibiydi. İçeri 4 koruma ve Yiğit aynı anda girerken Yiğit hemen Yosunla beni koruma amaçlı yanımıza gelirken Barlas ve Ege yine Geceyi tutmuşlardı. Yosun tam zarfı açıp ne olduğuna bakacaktı ki dışardan gelen silah sesiyle beşimizde dışarıya baktık. Silah sesiyle Yosun elindeki kağdı düşürünce Gece hemen Barlas ve Egeden kurtulup kağıda aldı çıktı salondan. Çıkmadan hemen öncede "Sizde çıkın burdan biraz sonra bulur sizi Melih Koçhisar." dedi ve bahçe kapısına yönelip çıktı. Barlas ve Ege birbirlerine bakarken Yiğit belinden çıkardığı iki silahıda Ege ve Barlas'a verip bi koluyla beni diğer koluyla Yosunu tutup bahçe kapısna yöneldi.