41| ŞAŞKINLIK

3.4K 152 130
                                    

Domenic'ten;

Yüzüme gelen güneş ışınlarından kurtulmak için kafamı diğer tarafa çevirip araladım gözlerimi. Yanımda uyuyan Nina'yı gördüğümde huzurla gülümsedim. Yattığım yerde hafifçe doğrulup çıplak omzuna öpücük bıraktım. Dağılmış sarı saçlarını kulaklarının arkasına iterken mırıldanmalarını işitiyordum. Sanırım uyanıyordu.

"Günaydın uykucu."

Gözlerini ovuşturup gülümsedi. Parmaklarını yanağıma yerleştirip "Günaydın," diye karşılık verdi. Ellerini yüzümde gezdirirken gözleri hafiften kapanıyordu. Kendisini yorgun hissediyor olmalıydı ki henüz ayılamamıştı. 

Gözlerini ufak bir an aralayıp "Doğum gününü mahvettiğim için tekrar özür dilerim," dedi. Dünden beri kaç kez özür dilediğini sayamıyordum artık. Aklına gelen her an özür diliyordu.

Onu izlerken yüzümdeki gülümseme daha da genişledi. Dudağına ufak bir öpücük kondurup "İnan bana, hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günüydü. Özellikle de hediyeme bayıldım," dedim. O ise kastettiğim şeyle beni duymazlıktan gelmeyi tercih etmişti.

"Ağrın var mı?"

Kafasını iki yana sallarken "Çok değil," dedi. Bu beni rahatlatmıştı. Yanağımda gezinen parmakları saçlarımın arasına daldığında aklımdaki bir diğer soruyu yönelttim ona.

"Dün gece için pişman değilsin, değil mi?"

Gülümseyip "Hem de hiç," diye yanıtladı sorumu. Ardından "Bunu neden daha önce yapmadığımızı merak ediyorum," diye ekledi. Söylediğine kahkaha atmama engel olamamıştım.

"Daha önce seni kendi isteklerim için zorlayıp üzerinde baskı oluşturmak istememiştim. Artık böyle bir sorunumuz olmadığına göre aynı şeyi bu gece de tekrarlayabiliriz bence. Sence?"

Gözleri şaşkınlıkla aralandığında ciddiyetimi bozmamak için büyük bir uğraş veriyordum. Tepkisi bende gülme isteği uyandırıyordu.

Eliyle göğsüme vurup "Bir uzaklaşsana sen ya. Sabah sabah çok sırnaştın," dediğinde tekrar kahkaha attım. Nina da saf saf yüzüme bakıyordu. Günlük hayatta çok nadir güldüğüm için alışık değildi bu hâllerime.

"Bu arada, bu akşam annemler gelecek. Seninle tanışmak istiyorlarmış. Ben rezervasyonu falan ayarladım."

Başımla onaylayıp yüzümde dolanan elini avucuma aldım ve dudaklarıma götürdüm. Seslice öpüp parmaklarımı parmaklarına doladım. Doyamıyordum ben bu kadına.

"Plansız böyle bir şey ayarladığım için itiraz etmen gerekmiyor muydu?"

"Ben de ailenle tanışmayı düşünüyordum. Benimkileri de çağırıp kaynaştırsak iyi olacak."

Söylediğime şaşırdığı her halinden belliyken bir şey söylemeyip yataktan çıktı. İstemsizce ben de yattığım yerden doğrulduğumda "Nereye?" diye sordum. Eliyle banyoyu işaret edip üzerine doladığı battaniyeyle koşar adım banyoya girdi.

Arkasından "Bekle, ben de geliyorum!" diye seslenmiştim ama banyonun kapısından gelen kilit sesiyle bu planım sona ermiş bulunuyordu. Homurdanıp yattığım yerden doğruldum ve üzerime bir şeyler giydim.

Nina banyosunu yapana kadar ona kahvaltı hazırlasam iyi olacaktı. Fazlasıyla yorgundu ve onu bir de kahvaltı hazırlama zahmetine sokup yormak istemiyordum. Hem artık yemek hazırlama konusunda deneyimliydim.

Nina'dan:

Tedirginlikten ayağımla istemsizce ritim tutuyor, masada hiçbir şey olmamış gibi yanımda oturan Nick'e bakıyordum. O kadar rahattı ki annemle babamın sorduğu sorulara hiç takılmadan yanıtlar veriyordu. Ben ise bana yöneltilen ufacık bir soru karşısında zar zor cümleleri bir araya getirebiliyordum.

Annemle babam çok geçmeden Nick'in ailesiyle kaynaşmıştı. Annelerimiz kendi aralarında konuşup gülmeye bile başlamıştı. Babam da Nick'in babasıyla her zamanki gibi futbol konuşuyordu. Sanki aylardır tanışıyor gibilerdi.

Önümdeki yemeğe odaklanmaya çalışıp kafamı iyice aşağıya eğdim. Ayarladığım yemek şimdilik sorunsuz geçiyordu. Bu durum hoşuma gitmişti. Aksi takdirde herhangi bir aksilik çıksa buna günlerce üzülebilirdim.

"Ee delikanlı, kızımızla gönül eğlendirmeye çalışmıyorsundur umarım?"

Babamın birden sorduğu soruyla şaşkın bakışlarım annemle ikisini buldu. Direkt açıkça sorduğu için anlık bir şok yaşamıştım. Beyefendi ise rahat rahat yemeğini yemekle uğraşıyordu.

Annemle babam sık sık magazinlerde ya da sosyal medyada ikimizin fotoğraflarına rastladığı için aramızdaki ilişkiyi benimsemekte zorlanmamışlardı. Fakat yine de emin olmak istedikleri bazı konular olduğundan emindim.

Nick söylenilenlerden hiç etkilenmemiş gibi yemeğine ara verip elindeki peçeteyle ağzını sildi ve sakin çıkan sesiyle "Nina ile evlenmemin gelecekteki planlarıma dahil olduğunu belirtmek isterim, efendim," dedi.

Duyduklarım karşısında öylece donup kalırken neredeyse çığlık atmak üzereydim. O az önce benimle evlenmek istediğini mi söylemişti?

Babam onun verdiği cevaptan memnun olmuş bir ifadeyle gülümseyip önüne döndü. Ben ise yaşadığım şaşkınlıktan kurtulmakla uğraşıyordum. Bunu gerçekten hiç beklemiyordum.

Odağımı önümdeki yemeğime çevirdim. Tabağımdaki eti bıçağımla parçalarken bir anda bacağımda hissettiğim elle kaşlarım çatıldı. Kafamı sağa döndürüp Nick'e baktım ama o sanki eli hiç bacağımda değilmiş gibi babamın konuşmasını dinliyordu.

Eli giydiğim kısa eteğin açık bıraktığı bacağımda öylece gezinirken parmaklarının ilerlediği yeri fark edince elimdeki çatalla bıçağı tabağıma sertçe bıraktım. Farkında olmadan çıkan yüksek sesle masadaki herkesin bakışları beni bulmuştu. Onlara özür dilercesine zoraki bir gülümseme göndermeye çalıştım.

Masanın üzerinde duran şarap dolu bardağa uzandım ve ufak bir yudum aldım. Bardağı masaya geri bırakırken dikkatlerin üzerimizde olmamasını fırsat bilerek sinirle "Uslu dur!" diye tısladım. Ardından lavaboya gideceğimi söyleyip alelacele masadan ayaklandım. Böylelikle Nick'in dokunuşlarından da kurtulmuş olmuştum.

Hızlı adımlarla lavabonun olduğu yere geldiğimde bir süre kendime gelmek için oyalandım. Makyajımı tazeledikten sonra lavaboda yeterince kaldığımı düşünüp çıktım dışarıya. Lakin çıkmamla Nick ile karşılaşmam bir olmuştu.

Kadınlar için olan bölümün önünde kolunu duvara yaslamış, ellerini göğsünde birleştirmiş benim dışarı çıkmamı beklediğini fazlasıyla belli ediyordu.

Bir anda bulunduğu yerden doğrulup beni hemen karşıdaki personel odasına soktu. Ben daha neler olduğunu idrak edemeden dudaklarımda hissettiğim baskıyla donakalmıştım. Ani hareketi karşısında bocalasam da kısa sürede toparlanıp karşılık vermeye başladım.

Nefes nefese geri çekildiğimde "Demek benimle evlenmek istiyorsun?" diye sordum. Onaylayan bir mırıltı çıkarıp odağını boynuma yöneltti. Lakin benim sessiz kalacağım yoktu. "Peki benimle evlenmek istediğinden şeyin haberi var mı?"

Geri çekilip gözlerini gözlerime sabitlediğinde "Benim!" dedim yüksek çıkan sesime engel olamayarak. Resmen ailemin yanında benimle evlenmek istediğini söylemişti.

"Öğrenmiş oldun, sevgilim."

bebeklerim bu aralar kitaba sık bölüm atıp 5-6 bölüme kitabı bitirmeyi planlıyorum, elimde paylaşmak için sabırsızlandığım bomba bi kurgu var o yüzden birden final yazısını görünce şaşırmayın yani slwödpeöfğedçğwwş

deniz kızı ile sarhoşlar masalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin