Kızlarla okul çıkışlarında geldiğimiz her zamanki sahile bakan mekanda oturuyorduk. Bugün hepimiz ayrı bir yorgunduk çünkü okul çıkışında ekstra olarak bazı derslerden kursa kalmıştık. O yüzden herkes kendi hâlinde takılıyordu bir nevi.
Claire telefonuyla ilgileniyor, ben de kafamı onun omzuna yaslamış bir şekilde öylece yatıyordum. Arada bir de uzanıp masadaki sıcak kahvemi yudumluyor, geri eski hâlimi alıyordum. Bıraksalar uyuyacaktım resmen.
Hannah işleri olduğu için bugün bize eşlik edememişti. Jane ise erkek garsonlardan birisiyle konuşmak için ayrılmıştı yanımızdan. Yine gözüne birisini kestirmişti anlaşılan. Alışmıştık artık onun bu hâllerine.
"Nasıl gidiyor Domenic ile?"
Claire'in sorduğu soruya omuzlarımı silkmekle yetindim. Üşüyen ellerimi sweatshirtümün ceplerinde birleştirip "Gitmiyor," diye cevap verdim sorusuna. Tam anlamıyla bu durumdaydık çünkü. Aramızdaki saçma salak ilişki hiçbir yere varamıyordu.
"Bash kendisini affettirmeye çalıştığını söylüyor."
"Şu bir haftadır arayıp sormuyor. En son terslemiştim, kendisini affettirmeye çalışmaktan vazgeçti herhalde. Zor geldi tabii geri zekalıya."
Fark ettiğim detayla omzundan doğrulup "Siz de iyice samimi oldunuz Bash ile," dedim imayla ona bakarken. Telefonunun ekranını kilitleyip masaya bıraktı. Bakışlarını etrafta gezdirirken "Belki birazcık?" diye sorduğunda yüzümde geniş bir gülümseme oluştu. Utanmış mıydı o?
Uzanıp masadaki kahvemden bir yudum daha alacağım sırada Claire'in telefonunun çalmasıyla bakışlarım anında kimin aradığına bakmak için telefonu bulmuştu. Sanki onun hakkında konuştuğumuzu anlamış gibi Bash arıyordu.
Claire telefonu masadan alıp aramayı yanıtlarken ben de onları dinlemek için sessiz kalmıştım. Kısa bir süre konuşmanın ardından telefonu kapatmışlar, Claire'in bakışları beni bulmuştu. Kaşlarımı çatıp "Ne oldu?" diye sormama engel olamadım.
"Bash girdiği ilk ihaleyi kazanmış ve kutlama yapacaklarmış. Bizi de çağırıyor."
"Ee, ne var bunda?"
"Kutlama yaptıklarına göre Domenic de yanlarındadır."
Gözlerimi devirdim. O da orda olmasa şaşardım. Ne yapacağımı bilemeyerek Claire'e bakarken "Sen gitmeyeceksen benim de yanlarına gitmem için bir sebep yok. Hem aralarından sadece Bash'i tanıyorum," demesiyle ofladım.
Claire'i onların yanına yalnız başına gönderemezdim. Gitmezdi de zaten. Ama Bash böyle bir anda yanında Claire'i de görmek isterdi. En azından mutluluğunu beraber kutlarlardı. Nick ile bizim aksimize...
"Nerede kutlayacaklarmış?"
"Barda. DJ falan ayarlamışlar."
"O zaman bize gidip hazırlanalım. Sonra oraya geçeriz."
"Domenic ne olacak?"
"Ay bana ne ondan. Ne olursa olsun. O var diye gitmeyecek miyiz?"
Claire söylediğime gülerken "Ben Jenna'yı bulup geliyorum. O arada de hesabı öderim," diyip masadan kalkıp gitti. Ben ise bu akşamın nasıl geçeceğini düşünüyordum. Claire'e belli etmesem de 1 haftadır görüşmüyorken bugün onunla karşılaşmak istediğim son şeydi. Çünkü tam da onu unutmaya başladığımı düşünüyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deniz kızı ile sarhoşlar masalı
ChickLit[tamamlandı] "Ne yapmamı istiyorsun Domenic, sana abi dememi falan mı? Cidden bunu mu istiyorsun benden?!" "Evet... Doğru olan bu." "Senin düşüncen bu!" Sinirle ellerimi saçlarımın arasında gezdirip arkamı döndüm. Kollarımı mutfak tezgahına yaslayıp...