Bölüm 14/ Berabere

343 29 16
                                    


GxG sıralamasında birinci olmuşuzz laaan, bu haberi verip beni aydınlatan lifelexa tşk tşk laşaölskdkdm. Gerçekten çok mutlu oldum
Evet yine boş yaptığıma göre, bu mutluluğun şerefine buyursunlar efenim... İyi okumalar. :)

#14

Sosyal medyadan çıkıp telefonu yanıma koydum ve gözlerimi tavana dikip homurdandım, sabah altı da gözlerimi açmıştım yani tam yarım saattir uyanıktım. Clarke prensesimiz hala uyanmamıştı, gerçi saat daha çok erkendi okul için.
Ama uyanması gerekiyordu çünkü acıkmıştım.

Örtüyü üzerimden kaldırıp doğruldum ve gerindim, bir de başımıza gizemli şeyler çıkmıştı. Onun yüzünden yatağımdan da olmuştum, pamuk gibi yatağımda mışıl mışıl uyumak varken geldim koltukta yattım amk.
O yüzden bir zahmet kalkıp bana kahvaltı hazırlasın, değil mi?

Omzumdan düşen salaş tişörtü düzeltip salondan çıktım ve banyoya girdim, hızlıca elimi yüzümü yıkayıp kuruladım ve aynaya baktım. Yanlardan ördüğüm örgülerim bozulmuştu, saçlarına tutturduğum küçük lastik tokayı çıkardım ve örgüleri açtım. Hızlıca tekrar örüp birleştirdim ve toka ile bağladım, alttaki salık dalgalı saçlarıma ellerimle şekil verdim ve sonunda banyodan çıktım.

Clarke'ın odasına doğru ilerleyip zaten açık olan kapıdan içeriye girdim, çok kısa ona bakıp penceresine doğru yürüdüm ve gece mavisi perdelerini açtım. Bugün hava yağmurluydu, o yüzden bir nebze mutluydum.

"Clarke.." diye seslendim ona doğru dönerken, bir bacağı yorganın üzerinde bir kolu ile yastığına sarılmıştı. İki kişilik yatakta gerçekten iki kişilik yer kaplıyordu bu yatışla.. Gözlerimi devirip biraz daha yaklaştım, "Clarke!" hala tık yoktu, neden uykusu bu kadar derin?

Elimi omzuna koyup serçe dürttüm, "Cla-" adını bile tam söyleyemeden aniden irkildi. Kolunda ki elimi tutup ters çevirdi ve tüm gücüyle beni yatağa atıp üzerime çıktı, bunu yaparken aynı zamanda kolunu boğazıma dayadı sertçe. Evet bunların hepsi iki saniyede gerçekleşmişti..

Sıktığı boğazım yüzünden nefes almakta zorlanıyordum biraz, fal taşı olan mavileri yeşillerime karışıyordu. Onun bedeni ile benim bedenim arasında kalan kolum ile onu üzerimden sertçe ittim, yan tarafa yatarken derin bir nefes aldım. "Manyak mısın be?!" dedim soluklanırken.

"Evet lan manyağım! Ya sen?! O nasıl dürtmek öyle.." gözlerimi devirdim, soluğum düzene girdiğinde yattığım yerden doğruldum ve arkamda ki Clarke'a baktım. "Öğrettiklerim işe yaramış desene.." dedim yarım ağız sırıtırken, "Ha-ha ne demezsin.."
Bir aralar ona kick box öğretiyordum ama kolumu çatlattığı için bundan vazgeçmiştim.

Başımı belli belirsiz sallayıp ayağa kalktım, "O koca götünü kaldırmalısın, çünkü kurt gibi acıktım."  "Ne zamandan beridir uyanıksın sen?" omuz silktim. "Altı." gözlerini devirip başını yastığa koydu. "Neden o kadar erken kalkar ki bir insan..?"

"Açım Clarke, aç ! Zaten iki büklüm yattım koltukta, ne biçim misafirperversin sen amk?" başını yastıktan kaldırıp kaşlarını çattı, "Lan dingil kim dedi sana ben de kal diye? Siktirip gitseydin evine."  "Evet annene bir söz vermeseydin çoktan siktir olup gitmiştim." gözlerini devirdi, "Ne sözü bu Tanrı aşkına?"

"Bana kahvaltı hazırlarsan söylerim."  "Sikimde değil Lexa, ayrıca her şeyin yerini benden daha iyi biliyorsun. Sen hazırla." şuna bak, iyilik ediyoruz karşılığına bak..
Ben bunu hakediyor musun arkadaşlar?

Ben ona aval aval bakarken yataktan kalktı, "Boşuna o yeşillerini bana dikme, hazırlamayacağım. Sabah sabah çok güzel güne başladım gerçekten!" eğv eğv ben çok mükemmel başladım sanki, tipini siktiğimin sarışını.

Ulan Abby..

Bakışlarımla ona psikolojik baskı uyguluyordum, o da beni takmıyormuş gibi yapıp çantasına bugünkü derslere ait olan kitapları koymaya başladı."Ayrıca o L koltuğun aynısı sen de de var Lexa, nasıl rahat edemedin?!" gözlerimi devirdim, hala orada mıydı?

Susup ona bakmaya devam ettiğimde küfür etti, "Taş, kağıt, makas ?" sırıttım. "Kabul, kaybeden kahvaltıyı hazırlar." başını salladı. Kesinlikle ben kazanacaktım bakın görün.

Ellerini uzattığında ben de uzattım, "Üç el oynayacağız." dedim, başını salladı. "Taş.. Kağıt.. Makas !" dedim ve ellerimize baktım, ikimiz de taş yapmıştık. Pekala devam..

"Taş.. Kağıt..makas!" diyip durduk ve tekrar ne yaptığına baktım, saçma salak bir şekilde yine aynısını yapmıştık. Ben de o da makas yapmıştı, "Hay sikeceğim.." diye mırıldandı. "Son el.." dedim ve tekrar ellerimi uzattım.

"Taş.. Kağıt.. Makas !" hadi bilin n'oldu?! İkimiz de taş yapmıştık, gözlerimi devirdim. "Berabere.. Birlikte hazırlıyoruz." dediğimde maviliklerini bana çıkardı, "Yıldım senden yıldım."

Söylene söylene mutfağa doğru yürüdü, ben de peşinden tabi.. Yemin ederim bu kız çenesiyle öldürürdü adamı, maşallah taramalı tüfek gibi. "Kahve yapıyorum değil mi?" diye sormasıyla başımla onayladım ve buzdolabını açtım.

Ve hala söylenmeye devam ediyordu, "Senden nefret ediyorum Lexa Woods!" sırıtıp üç yumırta çıkardım, "Yumurtaları omlet yapalım Clarke Griffin."

Gökyüzümde Ki Sen |GxG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin