Bir düz yazı bölüm daha, artık bir şeyler açığa kavuşmalı diye düşündüm.
İyi okumalar...
"Taehyung?"
Duvardaki saat gecenin ikisini gösterirken kapısına dayanan kişi şaşırtmıştı siyah saçlıyı. Taehyung bedenini onun davetini beklemeden küçük dairenin içine attı. Üstündeki montu diğerinin montunun yanına asıp salon olduğunu düşündüğü yere ilerliyordu ki Jimin onu kolundan tutmuştu.
"Uyuyordum. Yatağa geçelim."
Jimin'in mırıltı gibi çıkan sesine başını sallamış, dar koridorda onun peşinden her noktasını ezberlediği zayıf bedenini izleyerek ilerlemişti. Kendi odasına göre küçük olan odaya çift kişilik bir yatak, bir dolap ve bir de masa sığdırılmıştı. Jimin'in yanına yatarken onun bedenini kendine yaklaştırdı.
"Evin, güzelmiş." Odasına gelene dek etrafına bir kere bile bakmadığını biliyordu Jimin. Gözlerini devirdi.
"Nereden buldun evimi?" Taehyung onun burnuna burnunu yasladı.
"Benden bir şey saklayamayacağını, eninde sonunda öğreneceğimi fark ettin mi bari artık? Bak, nasıl da buldum evini." Jimin hafifçe geriye çekilerek onun alnına dökülen saçlarını düzeltti minik hareketlerle.
"Bir de bana stalker diyorsun. Adresimi bulmuşsun stalklayarak be." Taehyung güldü, uzun süren bir gülüş değildi. "Ciddiyim Taehyung nasıl buldun? Kolay olduysa taşınmam gerekecek çünkü."
"Evet, taşın. Benim evim daha güzel. Gel benimle yaşa." Jimin abartılı bir şekilde gözlerini büyüttü onun bu cevabına. Taehyung da aynısını yaparak karşılık verdiğinde gülmüştü minik beden.
"Ya söyleyecek misin artık?" Taehyung omuzlarını düşürünce pes ettiğini anladı.
"Geçenlerde eve dönerken pizza söylemiştim ama evde sen olacağın için senin adını vermiştim, hatırlıyor musun?" Jimin başını olumlu anlamda salladı. "İşte şansıma o pizzacının düzenli müşterisiymişsin, adresi teyit etmek için benim evimden farklı bir adres söylediler, ben de onu aklımda tuttum. Ve bir baktım, o adres evin çıktı."
Jimin ellerini yüzüne kapatınca Taehyung kahkaha atmıştı. Onun ellerini yüzünden çekip dudağından bir öpücük çaldı. Jimin'in utanması ona çocukluklarını hatırlatıyordu. Çocukken de ilişkilerinde genelde ilk girişimi yapan, ama Taehyung bir adım attığında koşarak kaçan bir çocuktu. O zaman arkadaşlardı, daha fazlası olacak kadar büyük değillerdi ancak yine de aralarındaki ruhsal bağın farkındalardı. 20 yıl görüşemeseler bile görüştüklerinde buna dönüşmeleri beklenmedik değildi. Beklenmedik olan, Jimin'in kanlı bir bıçağının olmasıydı.
"Taşınmam gerekmeyeceği için rahatladım şu an."
"Her zaman benim evime taşınabileceğini biliyorsun." Jimin başını iki yana sallayarak reddetti onu.
"Taşınamam Tae, işlerimi oradan halledemem."
"Ne işin olduğunu ben de bilsem artık keşke." Taehyung'un yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Sana kaç kez söylemem gerekiyor..." Taehyung onun ellerini itip doğruldu yatakta.
"Jimin kavga etmeye bayılıyor musun acaba? Ne istiyorsun? Yine bağıra çağıra kavga edelim, sonra sevişelim ve senin hiçbir şey anlatmadığını büyülü bir şekilde unutayım mı? Bu sefer olmaz. Bu sefer gerçekten anlatmak zorundasın, seni bırakmam." Jimin omuz silkti yattığı yerden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Temptation ~ Vmin
FanficGecenin bir yarısı kendisine bir paket getiren davetsiz misafire kapıyı açmamıştı ama kalbini açacağından bihaberdi. --- +8214***: Bana yardım etmelisin. KimT: Çünkü? +8214***: Çünkü seni seviyorum. Vmin texting (23.12.2020-29.10.2021)