Temptation ~ Vmin

61. Hadi Açıkla

İyi okumalar...

"Ne oluyor ya?" diye homurdandı Jungkook. Neden uyandığını anlamamıştı.

"Yok bir şey sevgilim." diyerek yanıtladı onu elindeki telefonun ekranına hararetli bir şekilde parmaklarını bastıran Yoongi. Jungkook telefona bakmak için uzandı ancak parlak ekran yeni açtığı gözlerini acıtmıştı.

"Saat kaç?" Mırıltısı Yoongi'nin telefonu komodine bırakıp ona dönmesine sebep olmuştu.

"12. Hadi uyu, daha sabaha çok var." Jungkook kolunu onun üzerine atmış, ardından olanları hatırlayıp geri çekilmişti. "Jungkook?"

"Hm?" Uykulu gözlerini Yoongi konuşmadığında yeniden araladı. Öylece yüzünü izliyordu sevgilisi. "Ne oldu?"

"Asıl sana ne oldu? Ne bu bana karşı tavırların?" Jungkook yeniden arkasını dönerken bir çarpma sesi duymuştu.

"Bu neydi? Gi, eve biri mi girdi? Ne oldu? Ölecek miyiz?" Yoongi onun panik halindeki tepkisine güldü. Çocuğu göğsüne çekerken mırıldandı.

"Sadece dinle." Jimin'in tiz sesi yan odadan kulaklarına ulaşınca yutkundu Jungkook.

"Ya biz evdeyiz be sapıklar. İki gün duramıyorlar sevişmeden." Bu sefer Taehyung'un sesi çarptı evin duvarlarına. "Oha oha!" Yoongi panikle elini Jungkook'un ağzına kapattı.

"Jungkook burası onların evi. Sakin olur musun biraz?" Jungkook ona kaşlarını çatmıştı. Dudakları üzerinden çekilen elle konuşmaya başladı.

"Ya olamam. Biz sevişiyor muyuz onlar yan odadayken? Onlar da sevişmesin." Yoongi onun kulağına minik bir öpücük kondurup fısıldadı.

"Yani bizim de yapmamamız için bir sebep göremiyorum." Jungkook onu hışımla ittiğinde neredeyse yataktan düşüyordu.

"Ben görebiliyorum gayet de." Yoongi gözlerini devirip onu kendine çekti. Jungkook direnmemişti.

"Ya 6 yıl öncesinin tek taraflı bir mevzusunu önüme bu şekilde getiriyor olamazsın cidden Kook."

"Sen biliyor muydun? Ne o? Görüşüyor musun hala onunla?" Yoongi onun alnına hafif bir şekilde vurdu.

"Adını bile hatırlamıyorum, saçmalamaz mısın lütfen? Jimin söyledi bana senin neden böyle davrandığını." Jungkook yumruğunu arkasındaki duvara vurunca Yoongi'nin elleri hızla onun yumruğunu sarmıştı. "Canını acıtacaksın."

"Acımıyor. Ama ben bu haine söyleme dedim, pis dedikoducu anlattı mı hemen?" Yoongi başını iki yana salladı.

"Anlatmadı. Yani sadece markette o adını bile hatırlamadığım çocukla karşılaştığını söyledi. Kook cidden benim ne suçum var şu an? O çocuğun olayı hatırladığını bile sanmıyorum." Jungkook alaylı bir gülüş bıraktı odaya.

"Hatırlamıyor mu? Gayet de hatırlıyordu Yoongi. Gelip bir de sana mesaj atmayı kesmediğini söyledi bana şerefsiz. Doğru söyle, konuştunuz mu biz ayrıldıktan sonra?"

"Jungkook, onunla tek konuşmam yayın sırasında iltifatlarına teşekkür etmemdi. Ya sen tartışma çıkarınca bile sadece seninle konuştum, ona tek kelime etmedim. Neden ayrılınca konuşayım?" Jungkook'un dudakları bir çocuk gibi büzülünce gülmemek için zor tuttu kendini yeşil saçlı.

"Ama o bana dedi ki, yıl sonu gösterisinden sonra sana mesaj atmaya devam etmiş. Sen de ona cevap vermişsin." Kaşları çatılan taraf Yoongi olmuştu bu sefer.

"Ne saçmalıyorsun? Ben o hesaba en son o gün girmiştim. Daegu'dan döndüğümde Jimin'in ailesinin olayı oldu ve senin yıl sonu gösterin de aynı gündü. Bir daha o hesaba da girmedim, yayın da açmadım Kook. Hatta memleketten birine vermiştim hesabı istediği hesaba dönüştürsün diye." Jungkook gözlerini kıstı şüpheyle.

"Hesap duruyorsa, ben neden bulamadım o zaman bir daha? Hadi numaramı engelledin, hesabı niye bulamadım Gi?" Yoongi bakışlarını ondan çekip odada gezdirmeye başladı. "Söylesene be adam."

"Seni engellemiştim çünkü. Yani senden ayrılıyorsam bir şekilde senli hayatıma devam etmemem, ortadan yok olmam gerekiyordu. Böylece güvende kalacaktın. Seni sevdiğimi herkese ilan ederek tehlikede olmana izin veremezdim. Yanına gelemeyeceğim için seni koruyamazdım çünkü." Jungkook'un gözleri doldu onun bu dürüst tavrına. Markette karşılaştığı aptal lise anısının moralini bozmasına nasıl izin verebilmişti?

"Of beni çok seviyorsun cidden. Sevgilim ben de seni çok seviyorum." Yoongi'nin nefesi kendisine sarılan iri bedenin ağırlığıyla bir an kesilse de gülümsemişti.

"Bir dakika. Bir şey soracağım." Jungkook meraklı bakışlarla geri çekildi. "Yanlış hatırlamıyorsam seni tanımıyordu. Okul mailini kullanmadığın için kimse senin kim olduğunu bilmiyordu. Karşılaşınca nasıl sana bunları söyleyebildi?"

"Şey, biz ayrılınca ben biraz olay çıkarmış olabilirim." Yoongi kaşlarını kaldırınca devam etti. "Ya üzgündüm, mahvoldum. Ama sonra sinirlendim işte. Onun birilerine zırvaladığını duydum, senin hakkında konuşuyordu. Seni gördüğünü falan söylüyordu. Gerçekten gerizekalıymış ama."

"Neden ki?" Yoongi'nin sorusu güldürdü Jungkook'u.

"Çünkü senin 190 boyunda, kaslı ve güçlü yapılı olduğunu söylüyordu. Tabi ben ayrılık acısının da etkisiyle bunları ciddiye almak istemesem bile almış bulundum. Dövmeye kalkışınca da ben olduğumu anladı tabi o ağzına sıçanın. Benim sevgilim hakkında konuşamayacağını söyledim. O da ayrıldığımızı biliyormuş. Cidden nereden biliyordu acaba Gi? Bunu açıklayabilecek misin?" Yoongi omuzlarını dikleştirdi ancak yattığı için bunun gözle görünür bir farkı olmamıştı.

"Tabi ki açıklayabilirim. Hesabı teslim ettiğim arkadaşıma sevgilimle ayrıldığımızı ve engellediklerim listesinden onu çıkarmamasını söyledim. Hesaba bir daha ulaşıp da ben olduğumu sanmanı istemiyordum. O çocuk da mesaj attıysa o yüzden söylemiştir arkadaşım işte." Jungkook onun omzuna hafif bir yumruk attığında şaşırmıştı Yoongi.

"Ya bir şeyin de açıklaması olmasın da kızayım sana be adam. Bir kere sinirlenmeme fırsat vermiyorsun." Yoongi elini onun beline atıp mırıldandı.

"Aslında bir şey var açıklayamadığım." Jungkook'un hevesli bakışları gülümsetmişti kısa boyluyu.

"Neymiş neymiş? Tanrım sonunda kızabileceğim bir şey geliyor." Yoongi burnunu onun burnuna yaslayınca afalladı Jungkook.

"Seni yıllar sonra nasıl bulabildim? O barda nasıl oldu da bakışlarımız kesişti? Ben seninle o yatağa ulaşana dek adını bile bilmiyordum. Sadece bedenimi dinledim ve o kadar zaman barda çalışıp da nasıl bir tek seninle o aşamaya geldim? Tek aşkımı bir daha nasıl bulabildiğimi asla açıklayamayacağım sanırım."

Yoongi'nin düşünceliliği, Jungkook'un şapşallığı, Yoonkook'un aşkı...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.