Temptation ~ Vmin

63. Ev BeniM

Bu bölüm uyarı (!) içermektedir...

İyi okumalar...

"Yoongi, al şu ağlak sevgilini git. Dolaşın biraz dışarıda." Kapı açılır açılmaz Taehyung'un hızlı cümlelerine maruz kalan Yoongi afallamıştı. Evin içinden başı öne eğik bir Jungkook çıktı.

"Kook? Ne oldu?" Jungkook Yoongi'nin boynuna sarılınca yeşil saçlının sorgulayan bakışları Taehyung'u buldu. Uzun boylu çocuk konuşmamıştı. Yanına yaklaşan Jimin'i inceliyordu.

"Gidelim mi Gi?" Jungkook'un mırıltıyla sorduğu soruyu duyduğunda onu kendinden uzaklaştırdı usulca Yoongi. Çocuğun başı hala önüne eğikti.

"Bana bak." diye fısıldadı onun çenesini tutup başını kaldırırken. Jungkook her an ağlayabilecekmiş gibi duruyordu. Saçları da dağılmıştı. "Ne oldu küçüğüm?"

"Taehyung hyung bizi burada istemiyor, gidelim." Yoongi odağını Taehyung'a çevirmişti ancak konuşan Jimin'di.

"Ne demek istemiyor? Neler oluyor? Taehyung?" Şimdi herkesin odak noktası olan köşe yazarı bu durumu umursamadan Jungkook'u gösterdi.

"Sızlanıp durdu ya Yoongi'ye bir şey olursa diye. Ben de olsun da aklın başına gelsin dedim sadece. Ne var bunda?" Jimin ona vurunca acıyla göğsünü tutmuştu. "Ya niye vuruyorsun?"

"Öyle denir mi Taehyung? Ne varmış çocuğun aklında?" Yoongi yeniden çekti Jungkook'u kendine.

"Bana neden bir şey olsun aşkım? Tamam, üzülme. Sizi burada istemiyorum dememiş ki hem, onu nereden çıkardın sen?" Jungkook birden onun kolları arasından çıkmış, işaret parmağını Taehyung'a doğrultmuştu.

"Eksik anlatıyor! Dedi ki, yapıştınız zaten dedi, bir gelsinler kovacağım seninle Yoongi'yi evden dedi!" Jimin gözlerini açabildiği kadar açarak Taehyung'a dönmüştü.

"Taehyung!" dedi şaşkın bir ses tonuyla. Taehyung ona baktı dudaklarını büzerken.

"Ama biz hiç baş başa zaman geçiremiyoruz, günlerdir bizde kalıyorlar. Hiç mi olmasın bizim romantik anlarımız?" Jungkook öne atılıp cevap verdi ona.

"Ya daha ne yapacaksınız, çatır çutur seviştiniz dün gece yan odamızda! Yatakları duvara çarptırmalar, bağırmalar. Bunun bir üst seviyesi ne acaba? Mutfak tezgahına mı yatıracaksın Jimin hyungu?" Yoongi onun ağzını eliyle kapatmakta geç kalmıştı.

"Yatıracağım belki, ev benim evim! Sana mı soracağım lan?" Jimin de Taehyung'un ağzını kapattı hızla.

"Taehyung, saçmalamaz mısın?" Taehyung onun elini dudakları üzerinden itmiş, içeriyi göstermişti.

"Sen çok konuşma, geç içeri ben göstereceğim sana dünya kaç bucakmış." Jimin'in yutkunduğunu iki metre mesafede olmasına rağmen Yoongi bile görmüştü. Siyah saçlının adımları içeri yöneldi. "Sizi de kovmadım Yoongi, bu tavşanın aptal aptal tezlerine inanma. Sadece biraz gidin dolaşın. Sonra geri gelirsiniz."

"Tamam tamam. Mesaj atarsın işin bitince." dedi Yoongi Jungkook'u kolundan çekerken. Bu sefer işaret parmağını kaldırıp Jungkook'a sallayan Taehyung olmuştu.

"Ayrıca o çarpma sesi bizden değildi dedim ya sana oğlum, niye bizdenmiş gibi konuşuyorsun? Biri girmiş eve işte. Siz dönünce çözeceğiz onu da." Yoongi kısık gözlerle ona baktı.

"Biri mi girmiş? Kamera falan var mı, bakabileceğimiz herhangi bir şey?" Taehyung başını iki yana salladı.

"Bilmiyorum Yoongi. Şu an odaklanmam gereken şey içeride bekliyor. O yüzden siz dönünce bakacağız bir çaresine tamam mı? Jimin'den hıncımı almadan başka bir şeyi düşünemem." İçeri girdi hızlı adımlarla.