Temptation ~ Vmin

Özel BölüM

Bölüm ciddi manada uyarı(!) içermektedir.

Temptation'ı özleyen herkese; iyi okumalar dileğimle...

"Taehyung? Sevgilim?" Loş ev Jimin'i şaşırtmıştı. Normalde işten döndüğünde kucağına atlayan kızını ve gülümseyerek ona yaklaşan eşini görmeye alışkındı. Anında endişeleri zihnine dolarken bir kez daha seslendi. "Tae?"

"Güzelim? Banyodayım." Kalın ses tonu kalbini rahatlattı. İçeri ilerlediğinde onun sadece beline bir havlu sarılı halde durduğunu görmüştü.

"Aşkım? Daha sabah duş aldığını sanıyordum." Taehyung onu üstündeki kazaktan kurtarırken sırıttı.

"Yeniden almak istedim. Sen de alacak mısın?" Jimin boynuna değen dudaklarla gözlerini yumdu ama aklına gelen kişiyle duraksamıştı.

"Byeol nerede?" Nereden geldiğini bilmediği klasik müzik evin içinde yankılanmaya başladı. Taehyung dudaklarını onun adem elmasına yaslayarak mırıldanmıştı.

"Jungkook götürdü, lunaparktalar. Gece de onlarla kalacak." Jimin başını arkaya atarken inledi.

"Ah, Taehyung. Bunu özel olarak mı planladın?"

Köşe yazarı, eşini hafifçe kaldırmış ve küvetin kenarına oturmasını sağlamıştı. Hiçbir işaret vermeden Jimin'in önüne eğildi. Altındaki kot pantolonun düğmesini çözüp fermuarını indirdi. Jimin sertleşmeye yeni başlayan erkekliğini kavrayan Taehyung'u izledi yukarıdan. Eliyle birkaç kez çekiştirmiş, ardından dudaklarının arasına birdenbire göndermişti. Onun boğazının arkasına değen sertliğiyle inlemesi banyoda yankılandı. Taehyung'u saçlarından kavrayıp kendine daha çok bastırıyordu. Bacaklarını sıkıca tutan parmaklar bunu yapmaması için bir uyarıda bulunurken umursayamadı. Zaten geriye düşmemek için büyük bir çaba sarfediyordu. Tam gelecekti ki Taehyung bir anda geri çekildi.

"Bir süredir bunu yapamıyorduk Jimin-ah."

Evliliklerinin ikinci yılında tamamen kızlarına odaklı bir şekilde hayatlarına devam ediyorlardı. Baş başa kaldıkları pek zaman olmuyordu ve son zamanlarda kızları Jungkook'un oynadığı bilgisayar oyunlarını izlediği için geceleri onlarla uyuyordu. Küçük kıza resmen tapıyorlardı. Açıkçası ikisinin de aklına gelmemişti ancak baş başa zaman geçirmediklerini Jungkook hatırlatmıştı uzun boyluya. Byeol'u seve seve lunaparka götürmeyi ve zaten Yoongi de iş yoğunluğundan Byeol'u göremediğine üzüldüğü için küçük kızın bu gece onlarda kalmasını önermişti. Jimin'in ondan habersiz yapılan bu plana vereceği tepkiden bir an tereddüt etse de Byeol bacaklarına sarılıp yalvarınca onaylamıştı. Şimdi koca evde Byeol gelmeden önce oldukları gibi baş başalardı ve muhtemelen yarın öğlene kadar da öyle olacaktı. Yoongi'nin boş gününde küçük kızın hemen gitmesine izin vereceğini sanmıyordu.

"Tae, umarım daha iyi bir planın vardır. Çünkü kaldım burada dimdik." Taehyung onun isyanına bir kahkaha attı. Jimin'i oturduğu yerden kaldırmış, pantolonunu bacaklarından tamamen çıkarmak için aşağı indirmişti. Çıplak kalan siyah saçlı, elini Taehyung'un belindeki havluya götürdü. Dokunduğu an düşmüştü nemli kumaş.

"İki buçuk yıl kadar önceydi, hatırlıyor musun?" diye fısıldadı onun dudaklarına yaklaşan Taehyung. "Sen yataktan başka bir yerde sevişmeye yanaşmıyordun ve o gün beni çok kızdırmıştın. Eve döndüğünde ne yaşadığını anımsıyor musun?"

"Bana evlenme teklif etmiştin." dedi Jimin onun kucağında içeri taşınırken. O günden sonra bir daha oturmadığı mutfak tezgahına yaslandı kalçası, ayakları yeniden yere değdiğinde. Taehyung'un eli bir kez daha onun sertliğini kavrayacaktı ancak tutmasına fırsat vermeden dizlerinin üstüne çökmüştü Jimin.