İyi okumalar...
"Gelecek mi hayalet sevgilin?" Jungkook göz devirdi Taehyung'a. Bu hareketi başına bir tokat yemesine sebep olmuştu.
"Ya hyung, ne vuruyorsun? Hareketleri unutursam sorarım ama sana!" Taehyung sırıtırken omuz silkti. Hoseok o anda lafa girmişti.
"Ee, gösteri başlamak üzere. Ama hala gelmedi. Seul'de miymiş bari?" Jungkook hızlı hızlı başını sallayıp güldürmüştü hyunglarını.
"Sabah indi trenden. Trafiğe falan takılmıştır. Gelecek. Söz verdi, gelmesi lazım." Suratı yavaşça düşerken Taehyung elini onun omzuna koydu. Jungkook'un üzülmesini hiç istemiyordu.
"Kook, bak başından beri ilişkinizle ilgili fikrimi biliyorsun. Buna rağmen birkaç aydır gayet güzel ilerleyen bir ilişkiniz var. Birbirinizi bir kere bile görmeyi geçtim, birbirinizin ses tonunu bile bilmiyorsunuz. Suga'nın onun gerçek ismi olduğunu da sanmıyorum ama yine de seni sevdiği çok belli. O yüzden bugün gelemese bile mutlaka bir aksilik çıktığı içindir. Seni hayal kırıklığına uğratmak istemez bence." Jungkook durgun bakışlarını Taehyung'a dikti.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun hyung?" Taehyung güven veren bir gülümsemeyle başını sallamış, Jungkook'u sahne arkasına doğru iteklemişti.
"Hadi, gösteri başlayacak. Git de sahne arkasında takıl biraz. Sevgilin gelirse de yanımıza yönlendirirler zaten." Jungkook arkadaşlarının peşinden ilerledi. Kulise giren kapıyı kapatmadan önce son bir bakış atmıştı gösteri salonunun girişine.
Işıklar karardı ve sahnedeki hip hop ağırlıklı dans gösterisi başladı. Jungkook tamamen performansına odaklanmıştı. Gösterisini kusursuz bir şekilde sergilerken serbest dans etme kısmına geldiklerinde koltuklara çevirebilmişti dikkatini. Taehyung ve Hoseok'u göremiyordu ancak arkadaki kapının önündeki beden bir anlığına gözüne takıldı. Bir siluetten fazlası değildi gördüğü. Yine de kalbinde bir çarpma hissetmiş, dans ederken arkadaşlarından birinin elini omzuna atmasıyla gözlerini bir anlığına ona döndürmüştü. Yeniden kapıya bakmak için dibindeki Yugyeom'dan uzaklaşması gerekti. Kapıda gördüğü siluet artık orada değildi.
Dans gösterisi bitip ışıklar yandığında kalbindeki çarpıntıyı hızlı hareketlere bağladı Jungkook. Taehyung'un yanındaki koltuk boştu. Gelmemişti, belki de bu yüzden onu en azından kapıda görmeyi hayal etmişti. Gelmeyeceğini hissetmişti zaten. Suga onun sevgilisiydi ama bir kez bile görüşmemiş olmaları şimdiye dek umrunda olmamıştı. Kalbini yanı başındaymış gibi hissediyordu hep. Oysa şimdi ona o kadar uzaktı ki, terli ve yorgun bedenini sahne arkasına sürüklemeden önce Taehyung ve Hoseok'a bir gülümseme göndermekte zorlanmıştı. Onunla gurur duyduklarını biliyordu ve onlara bugün gururdan başka bir his hissettirmemeliydi.
Diğerleriyle okulun soyunma odasına ilerlediler. Hızlıca duş alıp onu beklediğini bildiği hyunglarının yanına gitmek istiyordu. Temiz kıyafetlerini üzerine geçirmiş, Yugyeom'a veda ettikten sonra adımlarını kapıya yönlendirmişti. Okulun bahçesindeki bankların birinde bekliyordu Taehyung ve Hoseok. Hoseok yerlerini belli etmek için ayağa kalkıp Jungkook'a el salladığında Jungkook çantasının ön gözündeki telefonunu çıkarıp ekranına baktı. Gördüğü mesajlarla olduğu yere çakılırken ağlamamak için dudaklarını ısırmak zorunda kalmıştı.
4 yeni mesaj
Suga hyung:
Çok güzel dans ediyorsun.
Sana kendimi gösteremediğim için özür dilerim.
Dördüncü parmağım hep boş kalacak ama seninle olmayı hak etmiyorum Jungkook.
Ayrılalım.
Yoonkook'un geçmişinden bu kadar, sonraki bölüm günümüze dönüyoruz...
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Temptation ~ Vmin
FanfictionGecenin bir yarısı kendisine bir paket getiren davetsiz misafire kapıyı açmamıştı ama kalbini açacağından bihaberdi. --- +8214***: Bana yardım etmelisin. KimT: Çünkü? +8214***: Çünkü seni seviyorum. Vmin texting (23.12.2020-29.10.2021)