18. BÖLÜM

359 18 15
                                    

Şarkı: The Neighbourhood - Baby Come Home

Saçımda Cenk'in elini hissetmemle gözlerimi açıp geriye çekilmem bir oldu.

"Nerd-" Öhö öhö öhö. Ben niye öksürüyorum? "Nerdeyiz?" Sesim niye boru gibi?

"Evimin önündeyiz." Kapıyı açmak için elini uzattığı sırada elini tuttum.

"Evime gitmek istiyorum." Tuttuğum eline baktığında hemen elimi geri çektim. Elini tuttuğumda kalbimin bu kadar hızlı atmasına anlam verememiştim.

"Abin sorunsa o problem değil."

"Hayır, sadece evime gitmek istiyorum."

Sabretmek istercesine çenesini sıkarak arabayı çalıştırdı." Tarif et yolu o zaman."

Kafamı sallayıp yolu tarif etmeye başladım. Aslında daha önce de evime gelmişti ama minibüsle. Sanırım bu yüzden yolu hatırlamıyordu. Her konuşmamda öksürüyor, kendimi yorulmuş gibi hissediyordum.

No, no. Ben şakacıktan hastalanmıştım, oyuncuktan. Bu gerçek olamaz. Hatta no değil nööö!

Evimin önüne geldiğimizde çantamdan anahtarımı alıp evin kapısını açtım ve duvara yaslanıp Cenk'i bekledim. Arabaya park yeri bulmak zor olduğundan ben hemen çıkmıştım.

Cenk'in geldiğini gördüğüm gibi eve girdim ve oturma odasına giderek kendimi koltuğa attım. Dizlerimi kendime doğru çekerek, kafamı dizlerime yasladım.

Aman Allah'ım, yanıyorum! Ben şakadan hasta olmak istemiştim, gerçekten değil. Fakat şimdi hareket etmeye halim yok.

Ayak sesini duyduğumda karşımda abimle Cenk'i gördüm.

"Abi?" Abim bu saatte eve gelmezdi.

Abim yanıma gelerek elini alnıma götürdü. Sanırım görür görmez yüzümün kızarıklığından ateşimin olduğunu anlamıştı. "Yanıyorsun abicim." diyerek sarıldı. Bende ona sarılınca göz yaşlarını yüzümde hissettim.

"Şş abi ne ağlıyorsun, ben iyiyim." Ellerimi yanaklarına götürerek gözyaşlarını sildim. "Asıl sen niye bu saatte geldin?"

İç çekti ve devam etti. "Üç saat sonra uçağım kalkıyor. Patron bir hafta iş gezisine gideceğimi söyledi."

"Ee ne bekliyorsun? Gidip bavulunu hazırlasana, geç kalıcaksın!" Tam öksüreceğim sırada elimle ağzımı kapatarak öksürmeme engel oldum. Abim için.

"Seni bırakamam bu halde, olmaz."

"Ya ben iyiyim, hemen geçer. Sen git hazırlan, kovulmak istemezsin herhalde?" Gülümsemeye çalıştım.

"Amaann senden önemli mi?!" Ne yapacağını bilemediği bir ifade vardı suratında.

"Abi, eğer gitmezsen seninle bir daha konuşmam."

"Saçmalama Dorina. Bir hafta tek başına ne yapacaksın?"

"Ben bakarım kendime, küçük değilim." diyerek karşı çıktım.

"Sen git keyfine bak Karmen abi, ben Dorina'ya bakarım." diye araya giren Cenk'e ağzım açık, şaşkınlıkla bakıyordum. Abimin ne diyeceğini çok merak ediyorum.

"Zahmet olmasın abicim sana da?" Abim Cenk'e güveniyor mu yoksa bana mı öyle geliyor ?

"Ayıp ediyorsun ne zahmeti. Git işine bak sen. Hiç merak etme Dorina'yı da." Noluyor ya der gibi bi abime bi Cenk'e bakıyordum. Bunlar ne ara samimi oldu?

"Tamam ama Dorina'ya kötü bir şey olursa haber vereceksin hemen."

"Kuşkun olmasın."

Ne yani, bir hafta boyunca Cenk'le mi kalacaktım? Ben şok.

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin