Bir önceki bölümde gösterdiğiniz ilgi ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Aynı oy ve yorum performansını tekrardan bekliyorum bebişlerim. İyi okumalar...
Medya: Gökhan Atahan
Geçmiş...
18 yaşındaki genç 6 yaşındaki küçük kız kardeşini yavaşça yatağına yatırdı. Cumartesi günü çizgi film izlemek için erkenden kalktığı için akşama doğru yorgun düşmüş bedeni kıvrılıp kalmıştı koltukta.
Yataktaki küçük bedene baktı uzunca bir süre. Sonra kumral saçlarını okşadı. O kadar güzel bir çocuktu ki büyünce de çok güzel bir genç kız olacağı belliydi. Bunu düşününce bile kabardı kıskançlık damarları. Kız kardeşi hep onun olacaktı. Genç adam o anda karar verdi. Asla evlenmeyecekti. Anneleri olacak o kadın bile kardeşine kötü davrandıysa kendi karısı da kötü davranırdı meleğine. Onun hayatında başka bir kadına yer yoktu. Olmayacaktı da.
"Burak iki dakika gelebilir misin?" diye başını kapıdan uzattı Tuncay bey.
(hatırlatma: Tuncay Bey; Burak, Kıvanç, Tufan ve Mahperi'yi evine alan zengin mafya babası)
Burak başını salladı ve birlikte Tuncay Bey'in çalışma odasına girdiler.
"otur lütfen" diyerek önündeki deri koltuğu gösterdi. Burak koltuğa otururken söze girdi direkt.
"bak oğlum. 18 yaşına geldiğinde sana intikamını alabileceğini söylemiştim. Bu zamana kadar hiç konusunu açmadım ama şimdi bunu konuşmak istiyorum seninle. Gerçekten bunu yapmak istiyor musun?"
"evet"
"vicdan azabı bizim işimizde yoktur evlat. İyi düşün. Bu işin geri dönüşü yok"
"kararım kesin. Yapacağım!" dedi Burak kararmış gözleriyle.
"peki o halde. Ne zaman yapmak istiyorsun?"
"şimdi"
"hala bu iş için yeterli donanıma sahip olduğunu düşünmüyorum" dedi Tuncay bey kararsızca.
"bırak da alayım artık onun canını!" dedi Burak sabırsızca. Tuncay Bey anlamıştı o an. Burak'ı bu saatten sonra durdurmak mümkün değildi.
"peki o zaman. Hazırlan, yarın seni ona götüreceğim"
---------------------------------
"vur onu"
Dehşetle baktım Burak abime. Gerçekten katil olmamı mı istiyordu?
"y-yapamam" dedim bir iki adım gerileyerek ama bir bedene çarpınca durmak zorunda kaldım. Kıvanç abimdi bu.
"abi yaptırmasın bunu bana" diye ona yalvardım bu sefer. Burak abim sertti. O bir şeyin olmasını istiyorsa, olması için yapardı elinden geleni. Kıvanç abim ise kıyamazdı bana.
"Mahperi, vur dedim!" diye bağırınca bir kez daha yardım dilenircesine baktım Kıvanç abime. O ise hiçbir şey demeden durdu öylece.
"Yapamam dedim!" diye bağırdım Burak abime bu sefer.
"yaparsın. Yapmak zorundasın"
karşımda korkuyla bana bakan Şükrü ağaya baktım. Karşımdaki kişi dünyanın en şerefsiz insanı da olsa kimseyi öldüremezdim ben.
"o kötü bir insan. Biliyor musun? Şükrü ağa 10 yaşındaki bir kızla evlendi geçen sene. Defalarca tecavüz etti o kıza. Sonunda kız yatak çarşaflarından yaptığı iple kendini asarak intihar etti. Böyleleri ölmeyi hak ediyor. Çek şimdi tetiği!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİMLER BİR MAFYA
HumorMahperi: sizce bizi özlemişler midir? Burak: onu bilemem ama biz onları çok özledik. Bizi özlemişlerdir ama seni özlememişlerdir bence. Bu yakışıklı abilere sürekli problem çıkaran bir cadıyı kim sever? Di mi kızlar? Tufan: o acımasız yazar bizi ay...