"ya baba şu oğluna bir şey söyler misin?!" diye kızdığımda Tuncay babam sadece kahkaha atmakla yetindi.
"sıkışınca hemen baba tabii" diyerek benimle dalga geçen Gökhan'a baktım.
Yaklaşık 2 saattir bana odasının duvarlarını boyatıyordu. Neymiş efendim oda bembeyazmış erkek adama uymazmış karizması çizilirmiş.
Tabi bunu yapmasının bir sebebi var.
Ben belki telefonumu düşürüp onu arabasının altına giden telefonumu almak için ben araba kullanmayı biliyorum triplerine girmiş ve arabasını biraz öne alayım derken garaj kapısına onun arabasının önünün baskısını yapmış olabilirim.
Ama konumuz bu değil tabii.
"benim bu en üstlere nasıl boyumun yetişmesini bekliyorsun?" diye çemkirdiğimde odanın köşesinde duran merdiveni işaret etti.
"ona çıkabilirsin"
"yükseklik korkum var benim" diye bahane ürettiğimde göz devirdi.
"tamam sen boya ben tavan kısmının detaylarını hallederim"
Hani bu tavan kısımları kısa saplı bir fırça ile yapılıyor ya ondan bahsediyoruz yoksa zaten boyamak için olan rulolar benim boyum kadar.
Abilerim işe gitmişlerdi. Kıvanç abim yeni yeni toparlıyordu kendisini. Sürekli Seda'nın peşine taktığı korumalardan haberleri aldığı için içi rahattı. En kısa zamanda tekrar kavuşacaklarını biliyordum.
Ayrıca Gökhan'la da araları eskisinden bile iyi olmuştu. Her ne kadar hala aramızda bir adımdan az mesafe olsa Burak abim bir bahane bulup beni yanına çekse de hiçbir sıkıntı çıkmıyordu.
"limonata ister misin?" dediğinde ağzımın suyunu akıtarak ona baktım. Yaz mevsiminde beni çalıştırıyordu vicdansız herif.
"evet isterim."
"o zaman git mutfağa al. Bana da bir bardak getir."
"yeter lan!" diyerek yanımda duran boya kutusunu başından aşağı dökünce griye boyanmış sokak sanatçılarına dönen Gökhan şokla bakıyordu bana.
"bak böyle hareketsiz durunca tam da sokak sanatçılarına benzedin. Yeteneklisin..."
"kaçma lan gel buraya!" diye bağırıp üstüme atılınca hızla odadan çıkıp aşağı kata koşmaya başladım.
"baba yardım et!"
"çocuklar ne bu haliniz böyle?" diyerek şaşkınlığını belli eden babam Tom'a benzeyen oğluna bakıyordu.
"Gökhan aslında biraz Tom'a da benzedin sanki" deyip kahkaha attığımda daha da hızlandığını görünce çığlık atarak adımlarımı hızlandırdım.
"seni fare kapanıyla dolu bir odaya koyduğumda da böyle konuşabilecek misin acaba küçük Jerry?"
Bahçeye çıktığımda anında tüm gözler bize dönerken Emre abi çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
"neden koşuyorsun kızım sen?"
"öldürecek beni" deyip gözümle arkamı işaret ettiğimde birkaç korumanın gülmemek için başlarını indirdiğini gördüm.
"gülenin diz kapaklarını söker sporculara dizlik yaparım!" diye tehdit eden Gökhan ile daha da bir tırsmadım değil.
Ben tam arka bahçede izbe bir yere geçmiştim ki evin dış duvarlarında bulunan küçük bir oyuğun içine itilip sıkıştırılmamla karşımdaki Gökhan'a baktım nefes nefese bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİMLER BİR MAFYA
HumorMahperi: sizce bizi özlemişler midir? Burak: onu bilemem ama biz onları çok özledik. Bizi özlemişlerdir ama seni özlememişlerdir bence. Bu yakışıklı abilere sürekli problem çıkaran bir cadıyı kim sever? Di mi kızlar? Tufan: o acımasız yazar bizi ay...