BÖLÜM-6

5.5K 283 101
                                    

"ne saklıyorsun sen?"

Kalbimde tepinen Bülent Serttaş lütfen Bodrumda karı kızla takılmaya gidip beni rahat bırakır mısın?

"hiiç ne saklayacağım?"

Derken bir yandan da tişörtü arkamdan kendi tişörtümün içine sıkıştırmaya çalışıyordum.

"kolunu hareket ettirip durma ve o elindekini bana ver Mahperi" dedi Burak abim bana gittikçe yaklaşarak. Ben geri geri giderken odam sonsuzluğun kapılarına açılmadığı için duvara çarpıp durmak zorunda kaldım.

"ya kızsal bir şey göstermek istemiyorum." dedim.

Burak abim bana inanmadığını belirten bir bakış attı.

"doğduğundan beri bizden hiçbir kızsal olayını saklamayan sen şimdi neyi saklıyorsun?"

E haklı olarak annem olmadığı için bütün her şeyimi ilk onlara söylerdim ya da söylemek zorunda kalırdım. İlk adet gördüğümde hasta olduğumu ve öleceğimi düşündüğüm için sırf abimler üzülmesin diye saklamıştım. Tabi saklanacak bir şey olmadığı için hemen fark etmişlerdi. Hey gidi...

"eninde sonunda alacağım zaten neden bu kadar uzattın?"

Çünkü vereceğin tepkiyi kestiremiyorum abiciğim. Ya kızacaksın ya da kızacaksın.

Her boka kızıyorsun buna da kızacak bir şey bulursun mutlaka.

Bence göte giren şemsiye açılmak üzere Mahperi göster gitsin... Yani tişörtü. Götümü değil. Amma fesatsınız be!

"tamam ama kızmayacağına söz ver"

"tamam kızmayacağım söz."

Tam ona gösterecekken tekrar ona baktım.

"yemin et"

"yapmayacağımı bildiğim bir şeyde yemin edemem günah." dedi sırıtarak.

Kızacaktı işte!

Sen neleri atlattın be. En fazla ne kadar kızabilir ki? Sonuçta babam yani benim de onun hakkında bir şeyler bilmeye hakkım var.

Elimi arkamdan çekip tişörtü ona uzattığımda hiç beklemiyor olacak ki bir süre dondu ve tişörte odaklandı. Ardından gözleri koyulaşmaya başladı ve tişörtü öyle bir çekip elimden aldı ki parmaklarım koptu sandım.

"nereden buldun bunu?!"

Yüksek bir desibel bekliyordum ama abimin içine İnönü girmesini beklemiyordum. Bu yüzden de yerimden sıçrayıp arkamdaki duvara çarptım. Bir süre cevap veremediğimde Burak abim daha yüksek bir sesle sorusunu tekrarladı. Tabii evi sarsan bu bağırıştan sonra merdivenlerden hızlı ve sert ayak sesleri geldi ardından kapım sertçe açıldı ve Kıvanç abim içeriye girdi.

"ne oldu yine?"

Burak abim elimeki tişörtü Kıvanç abime gösterdi. Kıvanç abimin de kaşları daha önce hiç görmediğim bir sinirle çatılınca duvarın içine girmek istedim.

"babamın olduğunu biliyorum..." diye fısıldadım sessizce.

Burak abim tişörtü Kıvanç abime doğru fırlattı ve bana döndü.

"senin bir baban yok! Bizim babamız yok! Aklına sok artık şunu senin tek ailen biziz anladın mı? Bunu böyle kabul et."

Konu bilmediğim ama bilmem gereken sırlar olduğu için abilerimin üstüne daha çok gittim.

"hayır! O benim babam ve ben ona ne olduğunu bilmek istiyorum" deyince Kıvanç abim de adımı yüksek ve baskılı bir sesle söyleyerek beni uyardı. Burak abim ise sanki mümkünmüş gibi daha da sinirlendi.

ABİMLER BİR MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin