Geçmiş.....
Küçük kız ellerini önünde birleştirmiş göz yaşlarıyla abisinin ona kızmasının bitmesini bekliyordu.
"ben sana o kata çıkmak yasak demedim mi?!"
"de-dedin..." dedi titreyen ayakları yüzünden ayakta durmakta zorlanan 4 yaşındaki kız.
"neden girdin o zaman!"
"o-oyuncağımı a-almayk istemiştim"
"Burak ne oldu evladım? Neden kız kardeşine bağırıyorsun?" dedi Tuncay bey.
Tuncay Bey tam bir İstanbul beyefendisi yakışıklı ve kibar bir adamdı. Aynı zamanda da çok zekiydi.
Sokakta karşılaşıp yanına aldığı bu dört çocuğun da pırlanta gibi olduklarından emindi. Hele içlerinden en büyük olanındaki liderlik vasfını ve zekayı görmüştü. Kendisinin de Amerika'da annesiyle kalan bir çocuğu vardı. Eski karısı çocuğunu ona göstermediği için evlat özlemi çeken bu adam Burak'ı kendi oğluna çok benzetiyordu.
"özür dilerim amca. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım" dedi Burak mahçup bir sesle.
Tuncay bey onlara en üst kata çıkmak yasak demesine rağmen kız kardeşini bugün oraya çıkarken görmüştü.
"ne için özür diliyorsun oğlum?"
"Mahperi bugün yukarı çıkmaya çalıştı. Ama merak etmeyin ben onunla konuştum bir daha yapmayacak"
Tuncay bey gülümsedikten sonra Burak'ı ensesinden tutup kendisine çekti.
"sen onunla konuşmadın Burak. Bağırıp çağırdın. Bu şekilde işleri halledemezsin. Eğer kız kardeşin yanlış bir şey yaptıysa bağırıp çağırma. Sadece onunla konuş ve daha sonra güvende olduğundan emin ol. Anlaştık mı?"
"tamam..."
Daha sonra Tuncay bey Burak'ı bırakarak hala ağlayan Mahperi'nin karşısına geçti ve onu kucağına aldı.
"kızım, neden yukarı çıktın? Varsa bir ihtiyacın söyle hemen halledelim"
"ayıcığımı bulamıyoyum. Beyki oyadadıy diye yukayı çıktım"
Tuncay bey bu kızın tatlı konuşmalarına deli oluyordu.
"hmmm... O zaman söz dinlemediğin için sana ceza verelim. Ancak dolaptaki en büyük pasta dilimini yersen seni affederim ve oyuncağını bulmana yardım ederim."
Mahperi ağlamayı bırakıp kıkırdadığında Tuncay bey onu öptü ve yere indirdi.
"hadi koş iste Gülcan ablandan pastayı. Benim izin verdiğimi de söyle"
Ardından tekrar Burak'a döndü.
"yarın 16 yaşını doldurup 17'ye adım atacaksın. Bence gayet büyüdün o yüzden yarın seninle beraber o kata çıkacağız. Yeni hayatına bir adım atmaya hazır mısın evlat?"
Burak heyecanla başını sallayınca Tuncay bey oğlundan ayırt etmediği küçük adamın saçlarını karıştırdı.
"hadi bakalım git yat. Yarın için enerjini topla"
____________
"Mahperi odana arkadaşlarından birinin girmediğine emin misin? Yani Eylül'ün tuvalete gitmesi sonra asık suratla hemen geri dönmesi ve senin o an telefonunu çıkarıp ona mesaj yazman falan..." de Burak abim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİMLER BİR MAFYA
HumorMahperi: sizce bizi özlemişler midir? Burak: onu bilemem ama biz onları çok özledik. Bizi özlemişlerdir ama seni özlememişlerdir bence. Bu yakışıklı abilere sürekli problem çıkaran bir cadıyı kim sever? Di mi kızlar? Tufan: o acımasız yazar bizi ay...