ABİMLER BİR MAFYA

BÖLÜM-35

"ya Can sen ne yaptın?!" diyerek bir yandan Can'a kızarken bir yandan Gökhan'ın yanına eğilmiş iyi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

"ay ne biliyim ben be?! Çocuk seni taciz ediyor zannettim" derken o da iyice panik olmuş gibiydi.

"öldü mü?" dediğinde gözlerimi devirdim.

"aynen Can. Şuana kadar elli kere çatışmaya girip birçok kez kurşun yiyen adamı kafasında çay bardağı parçalayarak öldürdün. Bence sen kendine yanmaya başla çünkü uyandığında seni onun elinden alabileceğimi zannetmiyorum" 

"eğer beni dövmeye kalkarsa abilerine seni öpmek üzere olduğunu söylerim. Sonra görürüz kim kimi dövüyor" diyerek saçlarını geriye doğru savurur gibi yaptı.

"eğer abimlerin bundan haberi olursa Gökhan'a bırakmam işi" diyerek tehdit ettiğimde bana gülümsedi ve mutfaktan koşarak çıktı.

Arkasından oflayarak tekrar Gökhan'a döndüm ve yüzüne hafif bir tokat attım.

"hadi be kalk sen de! Koskoca adamsın bir ilgi görmek için yapmadığın numara kalmadı" dediğimde tek gözünü açıp bana baktı.

"nereden anladın lan?" 

Can ona vurduğunda Gökhan sendeleyip yere düşse de aslında bayılmamıştı. Sırf yaralı diye ona ilgi göstermem için yaptığına yemin edebilirdim.

"of Gökhan kafana cam damacana geçirmedi, alt tarafı çay bardağı kırdı. Ayrıca berbat numara yapıyorsun" dediğimde göz devirerek kalktı ve yanağıma öpücük kondurdu.

"ulan sevgilimizi rahat rahat öpemiyoruz anasını satayım" dediğinde gözlerimi kocaman açtım.

Sevgilim?

Bana mı dedi lan o?

yok Can'a dedi. Salak.

"sevgilim derken?" dediğimde üstüme eğildi.

"sevgilim değil misin?"

"öyle miyim?"

"öyle misin?"

"değil miyim?"

"yok öylesin"

"neyim?"

"biladerimsin. O nasıl soru kızım?"

Şaşkın şaşkın suratına bakarken kahkaha atınca omzuna yumruk attım.

"çok komik. Öküz seni""

"hadi kalk yerden. Sırtım ağrıdı" diyerek ayağa kalktı ve bana da elini uzattı. Elini tutmadan tripli bir şekilde kalktığımda elimden tutarak kendine çekti beni.

"bu eli sakın görmezden gelme bir daha" 

Bir anda ciddileşmesiyle ben de durgunlaştım. Gerçekten sinirlenmiş miydi bu kadar basit bir olaya?

"ben sadece..." diyerek açıklama yapmaya çalıştığımda parmağını dudağımın üstüne koydu.

"kızmadım. Sadece hep elimden tutanın senin elin olmasını istiyorum. Her zaman. Ne kadar kavga edersek edelim asla ayrılmasın ellerimiz." 

İçim bir anda ısınırken yine de o kadar yakındık ki kendimi geri çekme ihtiyacı hissetmiştim.

"Gökhan sence de biraz hızlı gitmiyor mu ilişkimiz?" dediğimde anlamsızca yüzüme baktı. O öyle bakınca devam edip açıklama ihtiyacı hissettim.

"yani daha birbirimizi tanımıyoruz bile tam olarak. Hiç vakit geçiremiyoruz abilerimden dolayı ve yani ne bileyim... bir şeyler eksik gibi geliyor. Ya da abilerimden gizli gizli seninle görüştüğüm için içim rahat değil bilemiyorum" dediğimde bir iki adım geri gitti.