-Uzun bir bölümle kendimi affetireyim dedim kuzuşkolar ❤😗
-
"Bir dost gibi davran bana
Herkes bizi öyle bilsin
Bugün burada bütün olanlar
Saklı, gizli sürüp gitsin"
İçeriye dolan güneş ışığı arabanın ön koltuğundan kalkan toz zerreciklerinin dansını göz önüne sunuyordu. Ani hareketlerle ön koltukta epey efor sarfeden gençlerin her hareketinde miktarını arttırıyordu.
"Fırtınalar koparsa kopsun
Sürüklesin ikimizi
Arzular tutuştursun bizi
Razıyım sonuna senle olsun"
Mahalleye henüz varmadan ilerlenilen yolda kuytu bir ara sokağa çekilmişti arabaları Kahraman tarafından. Yol boyunca eli ayağı bir türlü rahat durmayan Alpay tek hamlede sürücü koltuğundaki Kahraman'ın üzerinde yerini almıştı.
Alpay öpücüklerini derinleştirirken ,kendi dudakları arasında dolanan ve girmek için debelenen sıcak dili büyük bir memnuniyetle kabul etti. Kot ceketini sıyırıp üzerindeki beyaz t-shirt üzerinde dolanan iri ve uzun kemikli parmakların verdiği tanıdık huzur ile gözlerini kapatıp ana odaklanmaya devam etti.
Radyoda çalan şarkı onların şarkısıydı. Kendi kurdukları dünyada herkesten uzak bir cumhuriyet olmuşlardı birbirine. Hür ve bağımsızlardı. Birbirlerinden başka hesap vermeleri gereken,düşünmeleri gereken tek bir kişi dahi yoktu. Yalnızlık çağının kalbi kırıkları olarak birbirinde derman bulup,birbirine şifa bulan bir ikiliydi onlar.
Ancak kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısını haykırarak gezmeleri için radikal bir devrim gerekliydi ateşi fitillenmesi gereken.
Burada bütün olanlar gizli saklı sürüp gitmeliydi. Üçüncü bir insanın yanında, kendi kurdukları bağımsız cumhuriyetten uzaklaşıp esarete hapsolmaları gerekliydi. Eğer bu esareti kendilerine yaşatmasalar çok daha tehlikeli olaylarla sonuçlanabildiğini en acı yoldan tatmışlar,deneyimlemişlerdi. Alpay hala göğsünde taşıdığı bir bıçak yarasıyla ruhundan sızan feryat figanı geceleri Kahraman'ın teniyle susturmakla uğraşıyordu zira.
Zihnindeki sesler bir tek Kahraman'ın sesiyle susuyordu da çıkıyordu hapsolduğu travmalarından...
Alpay,Kahraman'ın kucağında ileri geri hareket ederken başını geriye atıp derin bir inleme ile arabayı doldurdu. Kahraman'ın dişleri köprücük kemikleri üzerinde bir şerit çizerken Alpay,Kahramanın kuzgun karası kıvrık tutamlarını avuçlayıp çekiştirdi.
"Ben sana öylesi taptım inan
Böylesi aşka yasak tanımam
Deliler gibiyim anla biraz
Aklımı yolda bıraktım inan"
Kahraman,Alpay'ın eşofmanını sıyırmak için ellerini aşağı indirdiğinde fısıldadı tok bir sesle. Eliyle mahalleye giden yolu gösterdi.
"Bu kısımdan sonra sevgilim,bana bir dost gibi davranıp herkesin bizi öyle bilmesi için rol keseceğimiz kısım." dedi alnına bir öpücük bırakırken.Alpay tshirtini düzeltip nefesini tuttu.
"Saklı gizli sürüp gitmesinin zorunlu olduğu kısma geliyoruz. Evcilik oyunumuz şimdilik bitti." dedi Kahraman'ın çenesine bir öpücük bırakırken. Doyamasa da bitmesi en hayırlısıydı ilişkilerinin riske atılmaması için.