Medya : Papatya güzeli Alpiko❤
"Lan oğlum seri yelle la yelle." diye kükrüyordu Koray Abi.
Poyraz mangalı yakmaya çalışırken suratına sıçrayan alev ile yerinden zıplayınca Kahraman bıkkın bir tavırla adımladı gence doğru. Nazikçe onu geriye çekerken eğilip mangalı körüklemek için bir kaç nefes darbesi saldı.
Alpay ise şehzade yavrusu misali hamakta sallanmakla meşguldü. En son lisenin ilk senesinde mahalle abileriyle pikniğe gittiklerinde kendisine emanet edilen sucukları kömür haline getirerek marifetini sergilemişti. Şimdi Tosun Paşa keyif çatıp beceriksizliğinin ekmeğini yerken diğer herkes bir işin ucundan tutmakla meşguldü.
"Lan Nat Geo Wild belgeseli mi çekiyorsun pezevenk Allah'ın boklu sincabını kaç açıdan çekeceksin !" diye gürledi Kahraman elinde telefonla sincap fotoğrafı kovalayan Emir'e bakarak.
"Kanka ağzına yemiş tıkarken çekip instagrama salacağım." dedi Emir yerdeki yaprakların üzerinde debelenmeye devam ederken.
Perihan bir köşede salata için malzemeleri doğrarken oğluna "evde görüşürüz " diyen babalar gibi bakındı tazecik eşine. Ne yazık ki 0-6 yaş döneminde kalmış bir zihin ile karşı karşıyaydı kız. Eda kızıl turunç saçlarını tepeden bir topuz yaparak domates soymak için yerleşti Perihan'ın yanına.
"Ozan iti şu ağacın arkasında bira içiyor abi." dedi hamakta elinde kolasıyla bir sağa bir sola tembelce salınan Alpay. Bedir Abi iflah olmaz oğluna azar çekerken keyifle bir ıslık çalıp sofra kurmakla uğraşan diğer herkese göz atmaya devam etti.
Birce hamak sırası için Alpay'ı sıkıştırsa da Tosun Paşa lakabını dibine kadar yaşayan Alpay bu en gölgedeki ormanın kalbindeki hamağını kimseye kaptırmamakta kararlıydı. Bu yüzden küçük kızın ağlamasını engellemek için Hestia ile top oynamak için ötelere doğru kişelemişti.
Saltanatına ve hamağına yayılmakta devam ederken Kahraman'ın bir yandan mangala etleri dizişini süzüp her eğildiğinde bacaklarını daha fazla saran gri eşofmanına dikti gözlerini. Serengeti düzlüklüklerinde ceylanı gözüne kestiren aslan gibi avına kilitlenmiş haldeyken evde olmadıkları için bir küfür savurdu.
"Abi sarı kola mı iççen yoksa siyah mı ?"diye sordu Poyraz hayal dünyasında kaybolan Alpay'ın başına ölüm meleği gibi dikilirken.
Senin de kolanın da...
"Ben birayla içeceğim abisi."diye savuşturdu onu Alpay. Hakan Abi ve Ergün ile laflamaya devam edip zihnindeki Kahraman'ı çalılıklar arasına götürme hayalini bir müddet bastırdı içindeki azgın fırtınalara.
Muhabbet siyaset ,futbol ,ekonomi ve türevleriydi.
İşten kaçmak için bahane arayan gençler Alkan'ı kaleye alarak bir müddet piknik topuyla röveşatalar çekmeye ,artistik hareketler sergilemeye çalışmışlardı ancak Alpay yalnızca sırıttı kurulduğu hamaktan.
Eskiye dönersem deliye dönersiniz diye geçirdi içinden.
Efsanevi bilek hareketleri vardı,kondüsyonu olsun çalımları olsun her daim mahalle maçlarının aranan golcusuydu eskiden. Tabi sonra sigara ve alkolden nefes nefese kalıp iki adımda bünyesi perte çıkan bir birey olarak sigara reklamları kamu spotunu kendi içerisinde çekiyordu.
Tembelce gerinerek hamaktan kalkarken kedi gibi esnedi. Ay yüzlü yakışıklısının yanına doğru minik adımlar atarken küçük kız çoktan hamakta eksilen ağırlığı doldurmuştu kendi minik cüssesi ile.
"Yatmaktan götün mü ağrıdı paşam? Hayırdır kalkmışsın kuluçkadan?"diye muzip bir ifadeyle orman kuytusu yeşillere bakındı Kahraman. Sanki Alpay'ı görünce aydınlanıyordu çehresi bir ışık süzmesi dans ediyordu her bir karışında.