Medya: Temsili Süper Kahramanımız 😋 ❤
Dikkat smutumsu içerir !
Alpay uyanır uyanmaz,duşa koştu.
Epey berbat durumda ve pislik içindeydi. Sıcak suyun altında temizlenirken üzerindeki kurumuş lekelere utançla bakıp "ulan ne olacak bu halim" diyerek kendini acıyarak süzdü aynada.Parmağındaki yüzüğünü öpüp avanak bir biçimde yine su altında durduğunu fark edip "lan Kahraman bitirdin lan beni" diyip göz devirdi.
Gece 3'e doğru eve gelip uyumuştu Alpay. Yani Kahraman'ın pek bir suçu yoktu. Ama rüyasında onu altında inleten ve sertçe düzen Kahraman 'ın epey bir suçu vardı şu durumda.
Rüyasını hatırlarken,dudaklarını ısırıp başını arkaya attı. O kadar gerçekti ki...işte o yüzden kamışa su yeni yürümüş bir ergen misali çarşafa yavrularını saçmıştı.
Üzerine siyah bir gömlek ve gri dar bir kot çekerken ,utançla nevresimi kirlilere götürdüğünde Alkan puştu ile göz göze geldi. Kulaklarına kadar kızarırken ,piçin imalı gülüşü sinirini geriyordu.
"Oo abicim,sabahı şeriflerin hayrolmuş ,pardon yani hayrolsun." diye kikirdedi küçük şerefsiz.
Alpay "siktir lan pezevenk,terlemişim amına koyayım " diye mırıldanırken aşağıya indi ve kahvaltida sadece bir parça simit atıp çay yudumladı.
"Bu ne yakışıklılık paşam...maşallah maşallah " dedi babası gururla oğluna bakıp.
"Günaydın baba,napıyorsun müvekkilin var mı bugün?" dediğinde Haldun Bey onaylar bir biçimde kafa salladı.
"Olmaz mı,danışmanlık için gelecekler bugün anadolu yakasından,miras mevzusu muymuş neymiş karışık işler " dedi kahvesini yudumlayıp.Haldun Bey'in yeşil gözleri oğlunun parmaklarına geçmiş yüzüğü görünce,donuk bir ifadeyle kaş çattı.
"Oğlum yeni mi bu ,baya güzel bir şeymiş" dediğinde Alpay yüzüğüne tebessümle bakarak "öyle gördüm aldım baba,hoşuma gitti" dedi.Haldun Bey dikkatle yüzüğü incelerken kahvaltısına devam edip "Kahraman ile gidecektik ama onun bugün birine sözü varmış " dedi.
Alpay,biraz sonra buluşup gezmeye gidecek o değilmişcesine "hıı,Kahraman işi babam ya,adam hep meşgul biliyorsun " dedi çayı dilini dağlarken.
"Bilemiyorum artık,çocuğun geleceğini mahvetmesin de." dediğinde Alpay'ın lokmasi boğazında kaldı.
"Zeki bir çocuk,efendi ve ahlaklı. Altanlar nasil diyo Adamin dibi diye. Öyle bir çocuk. Hayırsız bir kız için gençliğini harcamasın,akıl ver Alpay. O senle Emir'i dinler " dedi.
"Hayırsız olduğunu nereden biliyorsun baba? Belki çok mutlu olacaklar,belki...belki gerçekten âşıklardır " dedi dalgınca Alpay.
Haldun Bey kafasını iki yana salladı
"Oğlum bunca sene hayır gelmemiş kızdan şimdi gelir mi Allah aşkına. Çocuğun hayatının en önemli senesinde bir de. Biraz daha bekleyip mezun olmasını bekleseydi en azından. " dedi.Alpay yarıda bıraktığı çayını masaya koyup "neyse bana müsade babacım,ben anlamam gönül mevzularından , ben biraz dışarıdayım mahalleye bakayım malum Ozanlar da yok,ortalık boş kalmasın." dedi.
Anlayacak diye ödü kopuyor,aceleyle montunu giyerken bir türlü önünü ilikleyemeyip aptalca hareketler yapıyordu şimdi... Yok olup o evden bir an önce gitmeliydi.
"Alpay,sen bu kızla tanıştın mı?" dedi babası yeşilleriyle onu süzerken.
"Yani..kim olduğunu biliyorum,neden sordun?" dedi çekinerek.