"İtalya"
Yıldızları izlemekle geçirdiğimiz bir gecenin ardından, birçok deniz manzarasından daha güzel bir manzaraya karşı uyanmış ve Defne ile Serkan'ın sarılarak uyumasını izliyordum. Defne her şeyi geride bırakmış ve gerçekleri kabullenmiş gibiydi. Uzun saçlarını geriye doğru fark etmeden savurmuş ve kolunu Serkan'ın omzuna koymuştu. Sanırım geçtiğimiz o beş yıl için kendimi gerçekten cezalandırmam gerekiyordu. Onları bu durumdan mahrum bıraktığım için suçluluk hissediyordum.
"Keşke yaşanmış olanlar hiç yaşanmasaydı." dedim kendimce fısıldayarak. Onları bu şekilde görmek beni o kadar mutlu etmiş, içimde ki bir şeyleri o kadar güzel bir şekilde harekete geçirmişti ki, bu anın bitmemesi için yalvarmıştım. Tabii dualarım kabul olur muydu? Hayır.
Kapı zilinin çalınmasıyla birlikte hızlı bir şekilde aşağı indim. Seyfi Bey, kapının ardında beni gördüğünde uzun bir süre şok bir ifade ile bana bakıyordu."Eda Hanım."
"Seyfi Bey."
"Dönmüşsünüz!"
Tam o sırada Serkan ve Defne merdivenden aşağı iniyorlardı.
"Biz uyandık!" Defne'nin neşeli sesiyle birlikte Seyfi Bey, o tarafa dönmüş ve gördüğü manzara karşısında ikinci bir şok yaşamıştı. "Eda Hanım biz kaç yılındayız?"
"2021? Neden?"
"Ben iyi değilim galiba."
Sarsılarak içeriye geçti ve koltuğa oturdu. Serkan kaşlarını çatmış olanları izlerken ben ve Defne gülmemek için kendimizi tutuyorduk. Seyfi Bey'in bizi şaşkınlıkla izlemesi, Defne ve benim bir hayli komiğime gitmişti.
"Seyfi Bey, iyi misiniz!"
"Şey, evet. Bu güzel kız kim Eda Hanım?"
Derin bir nefes aldım ve Serkan'a baktım. Burada konuşacağımız her kelime Aydan Hanım'a bildirileceğinden tereddütte kalıyordum. Fakat Serkan, Seyfi Bey'in yanına oturdu ve gülümsedi.
"Onun adı Defne. Eda ile benim kızım."
Defne bu kelimeden sonra koşarak yanıma gelmiş ve bacağıma sarılmıştı. Seyfi de en az onun kadar şaşkınlıkla bana baktığında, kızımı kucaklayıp yanlarına oturdum.
"İtalya'ya gittikten bir ay sonra hamile olduğumu öğrendim. Orada doğum yaptım. Sonra kader ya, geldim. Serkan öğrendi. Defne ve onun için de yeni oluyor işte."
Serkan Defne'ye baktı, Defne Serkan'a baktı ve daha sonra bana baktı. Benden bir şeyler için onay istiyor gibiydi. Gözlerimin içine daha çok baktı ve sonrasında Serkan'a doğru adımladı.
"Eh, benim size söylemem gereken bir şey var." dediğimde Seyfi Bey, gözlerini iri iri açarak baktı. "Hamile misiniz?"
"Ne? Eda?"
"Aah, hayır ya! Saçmalamayın öyle şey olur mu? Serkan, saçmalama. Bizim İtalya'ya dönmemiz gerekiyor diyecektim. Hamile falan değilim."
"İtalya'ya mı gidiyoruz! Ne zaman?"
Defne sevinçle ellerini çırparken Serkan sessizce açıklama bekliyordu.
"İş. Yani işler baya birikmiş. Artık dönmemiz gerek. Hem Defne'nin okulu orada, başlamak üzere. Kayıt çoktan yapıldı. Zaten burada ki işlerime Ferit bakıyor."
"Ha okey o zaman bana da Ferit baksın, gelsin hatta benimle aynı yerde uyusun felan. Saçmalama Eda, bir kere asla yani. Hayır."
"Ya gitmem gerekiyor diyorum anlamıyor musun Serkan yani aa!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A N K A
RomanceBenim hikayemde Defne Apollon'un peşinden çok koşmuş olsa da bir noktada yorulmuştu. Apollon ona geri döndüğünde her şey için çok geç kalınmıştı. Çünkü hikayenin sonu çoktan yazılmıştı.