-Y İ R M İ A L T I-

3K 240 52
                                    

   ....

"Doktor Hanım, eminsiniz değil mi? Bir şey yok, bebek iyi. Eda iyi?"

"Serkan Bey, Dilek Hanım zaten bana olan biteni anlattı. Eda Hanım'ın ilk hamileliği de sancılı geçmiş zaten biliyorsunuzdur. Evet, bu sefer erken başladı fakat hiçbir sorun görünmüyor. Yalnızca Eda Hanım, sizden isteğim. Bir süre evden çalışmanız. Kritik olarak üç ay var önümüzde. Üç aydan sonrası daha kolay ve iyi olacaktır, geçmiş olsun."

Serkan'ın yardımıyla sedyede doğrulurken birbirimize bakıyor ve gözlerimizin ardından geçen endişeyi görebiliyorduk. Benden daha fazla korktuğu aşikardı ve bu ne kadar hoşuma gitse de, dikkat ve sağlık söz konusu olduğunda Serkan'ın sınırlarının ne kadar olduğunu bildiğimden, ufak çaplı bir korku yaşatıyordu.

  Hastaneden çıktıktan sonra arabaya binmeden ne yapmam gerektiğini saymaya başlamış, ek olarak Seyfi Bey'in tayinini Aydan Hanım'ın yanından bizim eve istemiş, ardından Aydan Hanım'a yeni bir yardımcı dahi bulmuştu. Sağlık konusunda Serkan'dan hızlısı kesinlikle yaptığı hızdan ötürü mezardaydı.

  "Bak Eda, kesinlikle itiraz istemiyorum. Dilek Hanım'ın çizdiği beslenme programı bu akşam elime ulaşacak ben de onu Seyfi'ye aktaracağım. Saatinde çaysa çay, sütse süt. Anlaştık mı? Ayrıca kızartma felan, unut onları."

"Ne demek unut ya? Hamileyim diye çim kadın mı yapacaksın beni Serkan!"

"Çim Kadın ne ya? Eda lütfen, bu konuda ne kadar takıntılı olduğumu en iyi sen biliyorsun."

"Bilmez olur muyum? Allah bana sabır versin!"

Hiçbir şey söylemeden arabayı çalıştırdı ve evin yolunu tuttuk. Yol boyunca Serkan yeni bir ev bulmamız gerektiğini, Defne'ye yeni bir oda yapmamız ve ek olarak bir bebek odasının olması gerektiği hakkında planlar yaparken, ben de içten içte bebeğimle konuşup sakin olmasını, bu kadar çok konuşanın babası olduğunu anlatmaya çabalıyordum.

"Evet yavrum, senin baban robot olduğu için nefes almadan konuşabiliyor, artık Serkan bir sakin mi olsan aşkım lütfen."

"Ben sakinim Eda'cım. Kendimce planlar yapıyorum. Sen de artık çocuklarımıza beni robot diye göstermesen mi?"

"Eh ama robotsun Serkan." dediğimde başımı arkaya yasladıktan sonra tatlı tatlı gülümsedim. "Tanıdığım en tatlı robot."

Yoldan gözlerini ayırmamasına rağmen kocamab gülümsediğinde, onunla birlikte ben de gülümsedim. Ona olan aşkım, her gün daha da güçleniyordu. Onunla birlikte güneş açıyor, onunla birlikte yağmur olarak yağıyordum. Serkan Bolat, ruhumdan bir parça olmuştu. İkimizinde eli aynı anda radyoy gittiğinde, eş zamanlı kahkaha atmıştık, elini çektikten sonra şarkı seçimini bana bırakmıştı.

"Sırada ki şarkı bize gelsin o zaman?"

Kocaman sırıttığında, gözleri kısılmış, onun gülüşüyle içimde ki tüm sancılar sönüvermişti. Çalan şarkının sesini açtığımda, aynı anda yüzümde kocaman bir gülümseme belirmişti.

"Olmaz olsun cüzdanımda milyonlar,
  Kalbimde sevgin oldukça.."

"Ay Sezeen!" dedim çocuksu bir neşeyle. "Çok severim Sezen'i!"

Serkan, neşeme karşılık şarkıya benimle eşlik etmeye başlamıştı. Gittiğimiz yolun ne kadar çabuk sona erdiğini anladığımızda, afallamış olsak da, sonunda kızıma kavuşacak olmanın heyecanı ile arabadan inip eve doğru ilerlemiş, Defne kapıyı açtığında onu kucaklamıştım.

"Annem! Çok özledim seni."

Saçlarının arasından koklayarak öpüyor, öpmeye doyamıyordum. Ona olan özlemim, ondan ayrı kaldığım her saniye kalbime bir mızrak gibi saplanıyordu, bir anne, çocuğuna ne kadar düşkün olabilirdi? Ben sınırları zorluyordum.

A N K AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin