İyi okumalar çimlerim. <3
Okuduğum mesaj kaşlarımı çatmama neden olurken, duraksadım. Kimdi bu? Arda'da benimle durduğunda "Ne oldu, süslü?" diye sordu. "Kargom gelmişte, onun bildirimi geldi." diye bir yalan attım. Nasıl güzel yalan söylüyorum ama sular seller gibi. Maşallah deyin lütfen.
Mahalleye girene kadar ne Arda ne ben konuşmuştum. Sessizliği bozan taraf her zaman ki gibi Arda oldu. "Anlatacak mısın?" dedi bana dönerek. "Neyi?" deyip, salak ayağına yattım. "Verda, yarım saat önce omzumda ağladın. Emir denen çocuk zaten bakıp durdu sana sinirimi bozdu." dedi saçlarını karıştırarak. "Daha sonra konuşalım mı? Hiç halim yok." dedim. Bir an önce eve gidip, mesajı kimin attığını öğrenmek istiyordum. "Zorlamıyorum. Yarın bize geliyorsun, öyle anlatıyorsun." dedi parmağını sallayarak. "Tamam Arda, yarın size geliyorum." dedim. Omzumdan tutup sarıldığında, karşılık verdim. "Üzülmeni istemiyorum süslü." dedi. Eski Arda olmuştu. Ne kadar mutlu ediyor bu durum beni anlatamam. "Üzülmeyeceğim, merak etme."
Eve gelip, üzerimi değiştirdikten sonra yatağıma oturup gelen mesaja tekrardan girdim.
Anonim: Döktüğün her göz yaşı, kalbimi bu kadar acıtırken nasıl sakin kalabilirim?
Anonim: Sana bu kadar yakınken, nasıl bu kadar uzak davranabilirim?
Anonim: Söylesene gül çiçeğim.
Kim, neden, niye yazdı? Cevap verip vermemek arasında kalsam da kim olduğunu öğrenmezsem içim rahat etmezdi. O yüzden cevap verdim. Kızmayın.
Verda: Pardon, kimsiniz?
Başımda yeterince sıkıntı varken bir de bununla uğraşmak kulağa pek hoş gelmiyor açıkçası ama merak...
Mesajı gönderdikten sonra telefonumu kapatıp yüz üstü yatağa bırakırken, kendimi de sırt üstü yatağıma bıraktım. Tavanla bakışarak düşünmeye başladım. Emir, neden böyle davranıyor? Tuana ile neden bu kadar yakın? Yazan kişi kim? Kumsal'a olanları nasıl anlatacağım? Annem akşama ne yemek yaptı acaba? Sonuncu gereksiz oldu durun.
Emir geri zekalısı niye böyle yapıyor? Aramızda kötü bir şey geçmedi. Tamam hareketlerinden az da olsa beni beğendiğini anlayabiliyorum. Bu kadar yakınken bir anda uzaklaşması... Arda'yı mı kıskandı? desem. Diyemem, aramızda bir şey yok. Müsaadenizle ben bir ölüp geliyorum.
Telefonuma gelen bildirimle, telefonumu alıp açtım. Anonimdendi.
Anonim: Kim olduğum önemli değil?
Birkaç dakika sonra cevap verdim. Hemen verir miyim hiç? Sanki bekliyormuş gibi.
Verda: Size cevap verebilmem için tabi ki de önemli.
Anında görmüş ve yazmaya başlamıştı.
Anonim: Hayır, değil.
Anonim: Seni ağlarken görmek, sinirimi bozdu.
Anonim: Neden ağladın?
Verda: Ağladığımı nereden biliyorsun?
Anonim: Gördüm.
Anonim: Neden ağladın?
Verda: Sana ne?
Anonim: Bana anlatabilirsin, dinlerim.
Verda: Ya anlatmıyorum abicim, bir git.
Anonim: Sevdiğim kız bana abi dedi.
Anonim: Kafamı nerelere vurasıyım ben?
Verda: Lütfen yazma, kimseyi engellemek istemiyorum.
Anonim: Farkındaysan sana seni sevdiğimi belli ettim.
Verda: Anladım.
Anonim: Sevinmez gerekmez mi?
Verda: Neden sevineyim?
Anonim: Neden sevinmeyesin?
Verda: Seninle uğraşamayacağım.
(Anonim kişisini engellediniz.)
Gerçekten bi tane daha bilinmeyen meselesi ile uğraşamam. Emir'e yazmadım birkaç gündür. En son ben ona trip atıyordum ama saçma sapan bir şekilde durum tam tersine döndü. Şu an o bana trip atıyor. En azından ben öyle düşünüyorum.
Telefonumu bıraktığım yerden alıp, açtım ve Emir' e yazdım.
Bilinmeyen numara: Ne yapıyorsun iki gözümün çimi?
Emir: Trip atmıyor muydun sen?
Bilinmeyen numara: Attım, bitti.
Emir: Peki.
Bilinmeyen numara: Peki mi?
Bilinmeyen numara: Birşey mi oldu?
Bilinmeyen numara: Üzgün müsün? Ya da sinirli misin?
Ağzından laf almaya çalışmıyorum, ne alaka.
Emir: Moralim bozuk biraz.
Bilinmeyen numara: Anlatmak istersen, seve seve dinlerim.
Emir: Biliyorum ama anlatmasam daha iyi.
Bilinmeyen numara: Tamam, sen bilirsin.
Bilinmeyen numara: Anlatmak istersen ben buradayım.
Çok yakınındayım ama görmüyorsun.
Emir: Görüşürüz.
Bilinmeyen numara: Görüşürüz.
(görüldü)
Ne olmuş olabilir ki? Hayır yani Tuana ile gayet mutluydu. Eve gelince mi morali bozuldu beyimizin. Bu arada şu an karşı dairede. Evde olduğunu otradan biliyorum. Sesleri duyunca dürbünden baktım. Kötü mü ettim? Yoo. Evde olduğunu öğrendim en azından.
Ders çalışırken annemin sesininin beni bölmesinden nefret ediyorum. Evet yine bağırıyor. "Böcüğüümmm." diye bağıran annemin yanına gittim. Efendim desem cevap verecek sanki, sizde...
"Efendim anne?" dedim yandaki koltuğa kendimi bırakarak. Belim ağrımış vallahi sandalye tepesinde. "Ekmek alınacak. Hadi git de bir hava al gel." Annemin geleneksel yalanı. Git de bir hava al gel. "Ya anne, bıktım ben ya. Vallahi billahi bıktım. Off."
"Anneye oflanmaz, yersin kafana yüzüğü." dedi annem parmağındaki yüzüğü göstererek. Evet, milletin anası terlikle vurur, benimki yüzükle. Hayır yani babamda ne diye aldıysa o tektaşı.
"Aman be tamam. Ver parayı." dedim, yattığım yerden kalkarak. "Masanın üstünde. İki tane al." dedi annem. Parayı alıp birşey demeden kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyip evden dışarı çıktım. Ben çıkar çıkmaz karşı dairenin de kapısı açıldı. Tahmin edin kim çıktı? Emir. Arkasından Tuana.
Hiçbirşey söylemeden direkt aşağı indim. Gözlerim yanıyor. Yine doldu aptallar. Sadece doluyorsunuz. Tuana'yı resmen babaannesi ile tanıştırmış. Bu kadar hızlı olmaması gerekirdi.
Galiba Kumsal'ın dediği doğru. İkisi flörtler.
Selam çimlerim ben geldim.
Yorum ve vote atmayı unutmayın.
Bana da bir tane Arda bulursanız mutlu olurum.
Emir'in ağzına sıçabilirsiniz. Hiç problem değil.
Sizleri seviyorumm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUL BENİ/texting
Teen Fiction-Bu kadar zor mudur kazanmak? -Savaştığın ve istediğin sürece hayır.