Selam çimlerim ben geldim.
Hoş geldim.
İyi okumalaaarr efenim. 🐤🐤Rica etsem biri beni dürtebilir mi? Karşımda Emir var. Evet benim aşık olduğum Emir. Ardaların evinde ne işi var? soru bir. Neden burada? soru iki. Tuana ile olması gerekiyordu halbuki. Ben mal mal bakmaya devam ederken Emir konuştu.
"Selam, rahatsız etmedim değil mi?" dedi saçlarını karıştırarak. Yapma işte şunu, karıştırma saçlarını. Düşüyorum zaten sana. Arda'nın seslenmesiyle içeri doğru döndüm. Kapıya doğru geliyordu. Tabi ki pizzasıyla. Bırakır mı hiç?
"Kim gelmiş süslü?" diye bağırıyordu. Boşuna hayvan demiyorum. Kapıda Emir'i görünce duraksadı. Ben hala mal mal bakıyordum. Bana Arda'da katılmıştı. Emir tekrar konuştu.
"Umarım rahatsız etmemişimdir. Ben Verda'yı merak ettim de." dedi. Daha yeni mesajlaştık ya salak desem ne olur ki? Ayıp olur, doğru. Arda benden önce davranıp Emir'i içeri davet etti. "O kadar gelmişsin, içeri girsene." dedi Arda, ağzı hala dolu değil merak etmeyin.
"Siz hiç rahatınızı bozmayın." dedi iğneleyici bir sesle. Beni tutmayın tamam mı? Üç deyince Emir'in üstüne atlıyorum. "Rahatsızlık mı? O ne ya?" dedi Arda, Emir'i kolundan tutup içeri çekerek. Ben hala susuyorum yalnız.
Emir'de içeri girmişti. Şu an üçümüz oturuyoruz. Kimse konuşmuyor, Arda bile. Alttan bana ima yapmakla meşgul, çürümüş soğan. Emirciğim bozdu sessizliği yine.
"Başın nasıl oldu?" diye sordu oturduğu yere daha da yayılarak. Çocuğu beklemeden koşarak eve gittiğim için görmedi beni çıkışta. "Şu an iyi. Buz falan tuttuk. Birkaç güne geçer." dedim hızlı hızlı. "Sevindim." dedi gülerek. Düşmeme mi sevindin? Bir dakika neye sevindi? Ben gereksiz düşünceler içerisindeyken Arda konuştu.
"Ne içersiniz? Ne içelim yani?" dedi. Emir "Ben kalkayım Verda'nın iyi olduğunu gördüm. Malum çıkışta görememiştim." dedi. Bak bak bacak kadar boyuyla bana laf sokuyor. "Bence de kalk sen. Tuana çok beklettin diye trip falan atar şimdi. Gerçi gelmene de gerek yoktu o kadar yolu. Mesajlaşırken sorabilirdin." dedim hızlı hızlı konuşarak. "Doğru, Tuana beklemesin." dedi ve oturduğu, pardon yayıldığı yerden kalktı. Bir dakika Tuana dedi. Beklemesin dedi. Çocuk seni boğarım. Arda sinirlendiğimi anlamış olacak ki lafa girdi hemen.
"Merak etme, ben süslüme iyi bakarım. Sen bekletme kız arka-. Şey yani Tuana'yı." dedi. Toplansanıza bir Arda'yı dövelim. "Senin bakmana kaldı sanki." dedi Emir ağzının içinden. Ben duydum ama Arda duymadı. Lan, kıskandı mı? Bakayım vallahi kıskandı. Ay kusacağım.
Emir gittikten sonra Arda'nın anırmalarını dinledim. Deli gibi gülüyor şu an. "Ya resmen seni kıskandı." dedi gülüşlerinin arasında. "Arda, anırmasan mı?" dedim bıkkın bir şekilde. Kendine gelip yanıma oturdu. "Benim anlamadığım, bizim evi nereden biliyor?" dedi kolasından bir yudum alarak. "Ne bileyim?" dedim.
Gerçekten nereden biliyor? Takip falan mı etti? Niye etsin? Doğru dediniz. Arda'yla vedalaştıktan sonra eve yürümeye başladım. Yol zaten iki dakika. Azıcık uzatsam ne olur? Doğru dediniz aşkolarım, hiçbir şey.
Niye bu kadar tuhaf davranıyor ki? Bir öyle bir böyle. O bu şekilde davranınca benim bir oradan bir buradan çakasım geliyor da kriket sopam yok.
Kendi kendime yürürken Emir'e yazmadığım geldi aklıma. Hemen yazayım evimin direğine.
Bilinmeyen numara: Darıldın mı cicim bana?
Bilinmeyen numara: Hiç bakmıyorsun bu yana.
Bilinmeyen numara: Darıldıysan barışalım
Bilinmeyen numara: Kumru gibi koklaşalım.
Çok geçmeden cevap verdi.
Emir: Esmerim, güzelim, tuti dillim
Bilinmeyen numara: Güzelin miyim gerçekten?
Emir: Biliyordum bunu diyeceğini.
Bilinmeyen numara: Ne yapıyorsun?
Emir: Babaannemle, Esra Erol izliyorum.
Emir: Sen?
Hani Tuana ile buluşuyordu. Hani dışarı çıkıyordu. Tuana beklemesin demiştik. Yalan mı söyledi? Hangisi yalan ama. Vallahi kafayı yiyeceğim.
Bilinmeyen numara: Hiç, öyle hava almaya çıktım.
Eve gidiyorum deyim de anlasın. Yok öyle şey?
Emir: İyi.
Bilinmeyen numara: İyi.
Bilinmeyen numara: Bir şey soracağım.
Emir: Tabi.
Bilinmeyen numara: Tuana ile aranda ne var?
Saldım anam bombayı.
Emir: Daha öncede söylediğim gibi, hiçbir şey.
Bilinmeyen numara: Dışarıdan hiç öyle durmuyor ama.
Emir: Nasıl duruyormuş dışarıdan?
Bilinmeyen numara: Flört gibi duruyorsunuz.
Emir: Göz devirdim say.
Emir: Yok öyle bir şey.
Bilinmeyen numara: Ama o seni seviyor.
Emir: Öyle bir şey de yok.
Emir: Kimden duyuyorsun ki?
Bilinmeyen numara: Her neyse, yok diyorsan yoktur.
Emir: Aynen öyle.
Emir: Şimdi müsaadenle Esra Erol izlemek istiyorum.
Bilinmeyen numara: Göz devirdim say.
(görüldü)
Telefonumu gülerek cebime koydum ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Bizim kata geldiğimizde karşı dairenin kapısına baktım. Emir'in ayakkabıları dışarıdaydı. Bu da demek oluyor ki beni delirtmek için Tuana için buluşacağını söyledi.
Delirdim mi? Delirdim. Ama sana delirdim iki gözümün çimi.
Emir annem salak mısın ya? Yerim seni.
Yorum ve vote atan elleri öpüyorum, şimdiden söyleyim.
Arda'dan bir tane bulursak hiç fena olmaz.
Sizleri seviyoruuoommm🧸🧸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUL BENİ/texting
Jugendliteratur-Bu kadar zor mudur kazanmak? -Savaştığın ve istediğin sürece hayır.