Selam çimlerim ben geldim.
Sınav haftasına girdiğimiz için her gün bölüm gelmeyecek üzgünüm :( ama olsundu.
İyi okumalaaarr🧸🧸
Sabah gözlerimi zilin sesiyle açtım. Ya bir hafta sonum var onda rahat bırakın bari ya. Vallahi kendimi keseceğim. Hayır yani uyuyorum burada. İlla kapıya yazı falan mı asmam lazım. Kapı ikinci kez çaldığında anneme seslendim.
"Anaaaaaa. Kapıya bakar mısın? Ben öldüm de." diye bağırdım. Yüzük geliyor arkadaşlar. Yok annemden de ses yok. Kapı üçüncü kez çalınca, yorganımı ayağımla iterek kapıyı açmaya gittim.
"Ya kardeşim, açmıyoruz işte ne diye çalıp duruyorsun şu salak zili?" diyerek kapıyı açtım. Karşımda görmeyi bekleyeceğim en son insan olan Emir vardı. Yok yani sürekli bir yerlerden çıkıyor, olmuyor böyle.
Sırıtarak elindeki pişilerle bana bakıyordu. Beni sabahın köründe uyandırıp, kendisi gülüyordu. Çakayım mı bir tane? Kıyamam ki...
"Günaydın, uyandırdım galiba?" dedi sesine kurban olduğum. "Ne sırıtıyorsun ya?" diye çemkirdim. Uykumu bölenin hayatını bölerim. "Pişi getirdim sana." dedi elindeki tabağı göstererek.
Annem hala gelmediğine göre evde yoktu. Nerede bu kadın? Kendi kendime düşünürken Emir içeri daldı. Bir de buradan yak. Annem ağzıma kürekle vuracak ya. Çocuk ne giriyorsun eve?
"Ya Emir, ne yapıyorsun?" dedim elimi kaldırarak. "Kahvaltı yapacağız." dedi ayakkabılarını çıkarırken. Ne? Sen ve ben, bizim evde kahvaltı yapacağız. Bu çocuk vallahi salak. Annem görse ağzıma sıçar. Ne de olsa erkek sevmeyen bir annem var. Tam lafa girecekken Emir konuştu yine.
"Annenler, dayınlarla birlikte köye gittiler. Abinde kız arkadaşı ile birlikte kahvaltı yapmaya gitti. Bende sana geldim." dedi elindeki tabağı tezgaha bırakarak. Ben bu ailede üveyim galiba. Neden kimse beni uyandırmadı? En önemlisi, ben neden bunları Emir'den öğreniyorum?
"Sana gelmemi de annem söyledi. Yalnız yemek yemeyi sevmezmişsin, bende sevmem." dedi tekli koltuğa oturarak. Annem kendini aşıyor arkadaşlar. "İyi o zaman, üstümü değiştirip geleyim ben." dedim saçımı kaşıyarak, pardon kuş yuvamı.
"Aslında gerek yok, güzeldi bu." dedi Emir yandan bir gülüş atarak. Gözlerimi üstümde gezdirdiğimde pijamalı olduğumu fark ettim. Bugs Bunny'li olan saten pijamalarım var. Paraya kıyıp aldığım saten pijamalarım. çok güzellerdir.
"Ay evet, güzel. Yemek yiyelim acıktım zaten." dedim ve buzdolabından kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. "Yanına başka bir şey ister misin?" diye sordum, pişileri işaret ederek.
Bir dakika. Emir burada, benim evimde, benimle birlikte kahvaltı yapıyor. Bir dakika ya bu karı-koca olayına daha yok muydu? Allah'ım sana geliyorum.
"Gerek yok, boşa yorulma." dedi. Naif çocuğum benim, nasıl da düşünüyor beni. Omuz silkmekle yetinirken sofrayı hazırlamaya devam ettim. Emir beni izliyor. Evet evet şu platonik olduğum Emir. Kalp krizi geçirmezsem iyi bugünlerde.
"Öyle bakmaya devam edecek misin?" diye sordum Emir'e. Oturduğu yerden kalkıp bana doğru geldi. Masanın diğer tarafına geçip bana doğru eğildi. Nefesi yüzüme çarpıyor. Kalp krizi olayı şimdi oluyor galiba arkadaşlar. Vallahi öldüm anam.
"Çok güzelsin." diye fısıldadı kulağıma. Ne? Ne dedi o? Allah'ım sana geliyorum. Öldüm ben biri benim yerime devam etsin. Hala dip dibeyken telefonum çaldı. Arayan kimse ona kurban olurum. Hızla ayrılıp masadan telefonumu aldım.
"Efendim Arda?" dediğimde Emir'e döndüm, yüzü düştü. Üzülme annem alırım ben sana yenisini. Yapmadım sayın.
"Emir'de burada. Gel sende." deyip telefonu Arda'nın yüzüne kapattım. Emir'e döndüğümde çayları dolduruyordu. Şöyle bir alıcı gözüyle baktığım zaman gerçi ben hep alıcı gözüyle bakıyorum da bu sefer kesin alıcı gözüyle baktım. İdeal koca olabilir. Ama dediğim gibi annem ve babam özellikle babam turşumu kurmakta kararlı. Abimi de unutmazsak sevinirim.
"Arda geliyor, bekleyelim istersen." dedim sandalyeyi çekerek. "Gerek yok." dedi ve yemeye başladı. Odun musun aşkım? Evet, odunsun.
Hiçbir şey konuşmadan kahvaltı yaptık. Emir bulaşıkları kaldırmama yardım ediyordu. İdeal koca adayı demiş miydim? Yerim ya. Arda ne mi yapıyor, kıçını büyütmekle meşgul.
Emir şarkı mırıldandığını duydum ve ona doğru döndüm.
Yarabbim sen büyüksün
Yarabbim sen gönülsün
Durdur geçen zamanı kulların gülsün
Bütün saatler dursun
Dert rüzgarları sussun
Aşk güneşi bahtıma gülerek doğsun
Gülerek ona doğru yürüdüm ve tabakları durulamaya başladım. Aynı zamanda da şarkının devamını getirdim.
Şimdi aşk zamanıdır
Aşk ömrün baharıdır
Bırak sarhoş olalım
Meyler aşk şarabıdır
Gülerek bana baktığında bende ona gülerek baktım. Arkadaşlar biz galiba oluyoruz.
Emir ve Arda'yı uğurladıktan sonra kendimi yatağıma attım. Emir bana çok güzelsin dedi. Bana dedi. Çok dedi. Güzelsin dedi. Delireceğim. Yatakta tepindikten sonra Kumsal'a mesaj atmak için telefonumu açtım.
@engelimikadirverda size bir mesaj göndermek istiyor.
İsteğe tıklayıp mesaja baktım.
@engelimikaldirverda: Gülüşün diyorum, çok güzel.
@engelimikaldirverda: Sen hep gül, hep...
@engelimikaldirverda: Gönül bahçemin tek gülü.
Emir aşkım yavaş yavaş yürüyor Verdaşkıma. Ben olsam bende yürürüm de neyse.
Geçiş bölümü olarak düşünebiliriz.
Sizce Verda'ya yazan kim?
Yorum ve vote atmayı unutmayın.
Sizleri çoook seviyorum. ❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUL BENİ/texting
Jugendliteratur-Bu kadar zor mudur kazanmak? -Savaştığın ve istediğin sürece hayır.