Hoş geldiniz çimlerim.
İyi okumalar diliyorum.<3
Alp, bizim apartmanın önündeydi ve beni bekliyordu. Neden? Bunu sormadan öğrenemezsin Verda. Mantıklı.
"Bir sorun mu var?" dedim Emir'in kolları arasından çıkarken. Her an birisi görüp anneme yetiştirebilirdi. Dedikoduyu seven bir mahallede otuyoruz malum. "Beni mi bekliyorsun?" diye de ekledim.
"Evet, seni bekliyordum. Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. Ne konuşacağız. Bu kadar önemli olan ne? Niye evime kadar geldi? Evimi nereden biliyor? Evet, sonuncusu daha önemli bir soru.
Emir'e döndüğümde kaşlarını çatmış bir şekilde Alp'e baktığını gördüm. Sorun çıkmaması duası. Çok amin.
Üstümdeki gerginliği ve şaşkınlığı atıp, tekrardan Alp'e döndüm. "Tabii konuşalım. Ne hakkında?" diye sordum. Hemen yanımda sessiz bir şekilde duran Emir'in kasıldığını hissettiğimde, elimi eline koyup baş parmağımda okşadım. Sinirlenmesi gereksiz.
"Özel bir konu. Yalnız konuşsak olur mu?" diye sordu Alp. Emir'in daha fazla gerilediğini hissettiğimde bende daha çok gerilmeye başladım.
"Ne gibi özel bir konu?" diye sordu Emir benim konuşmama müsaade etmeden. Allah'ım sen bizi korur musun lütfen?
"Emir beni yanlış anlamanı istemem ama konu benimle ilgili ve şu an sadece Verda'nın bilmesini istiyorum." dedi Alp fazlasıyla sakin bir sesle.
Emir'in omzuna dokunup bana dönmesini sağladım. Biraz daha Alp'e söyle bakarsa onu boğabilirdi. "Bize sadece 5 dakika müsaade et. Sorun neymiş öğreneyim. Lütfen sorun çıkarma." dedim ve elini elimin arasına alıp hafifçe okşadım. Hafifçe kafasını sallayıp yukarıyı işaret edip, demir kapıdan içeri girdi.
Bende derin bir nefes alarak Alp'e döndüm. "Seni dinliyorum." dedim ona doğru bir adım atarak.
"Aranızda bir problem yaratmayı gerçekten istemem ve böyle bir şey de yapmam ama gerçekten sadece senin bilmeni istiyorum." dedi ve derin bir nefes aldı. "Sana yaklaşma amacım da zaten bu söyleyeceğim şey yüzündendi. Başka bir şey gelmediği için aklıma bunu yaptım. Umarım beni yanlış anlamazsın." dedi ve sustu.
"Alp, lafı dolandırıp durma. Ne söyleyeceksen pat diye söyle. Çünkü bu şekilde çok daha fazla sinirleniyorum." diye hafif bir şekilde çıkıştım.
"Böyle şeylerde utanıyorum o yüzden lafı dolandırıyorum. Lütfen kızma." dedi ve yaklaşık bir milyonuncu derin nefesini aldı. Geri veremeyesin inşallah Alp.
"Ben Kumsal'ı seviyorum. Hem de çok seviyorum. Ama nasıl açılmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yok. Ne söylemem gerektiği hakkında da en ufak bir fikrim yok. Sen onun en yakın arkadaşısın senden daha mantıklı bir çözüm bulamadım. Ayrıca çokta güvenilir birisisin. Bu yüzden ilk senle tanışıp bu durumu anlatmak istedim. Lütfen beni yanlış anlama ve son olarak çok utanıyorum." dedi ve nefes nefese bir şekilde ellerini yüzüne kapattı.
Yanlış mı duydum bana mı öyle geliyor? Bildiğimiz Alp. Okulumuzun yakışıklı, sempatik çocuğu Alp, bizim manyak, psikopat ruhlu Kumsal'ı mı seviyor? Kalp krizi geçireceğim galiba.
"Cevap vermeyecek misin?" diye sordu Alp. Artık ne kadar zamandır susuyorsam.
"Sen ciddi ciddi Kumsal'ı seviyorsun." dedim ve kaldırıma oturdum. Maazallah şimdi düşerim falan kafam bana lazım oluyor arada. Çok kullanmasam da.
"Evet, ciddi ciddi seviyorum." dedi ve yanıma oturdu.
"Seni üzmek istemem ama," dedim ve derin bir nefes aldım. Artık konuşmam ve umutlanmasını engellemem gerekiyor. O kadar salak değilim. "Kumsal şu an başkasını seviyor hatta flörtler bile diyebilirim." diye devam ettim. Çok dan diye söyledim değil mi? Dilin kopsun Verda. -bence de kopsun Verda-
"Öyle mi?" diye mırıldandı Alp olabildiğince kısık çıkan sesiyle. Üzüldü. Hem de çok üzüldü. Ses tonundan dahi anlayabiliyorum. Gerçekten seviyor demek ki.
"Bak seni üzmek için söylemiyorum ama boş yere ümitlenmeni istemediğim için sana bunları anlatacağım tamam mı?" dediğimde ona döndüm ve bir onay bekledim. hafifçe başını aşağı yukarı salladığında devam ettim.
"Kumsal, Özcan'ı seviyor hem de uzun bir zamandır seviyor. Gerçekten çok seviyor ve Özcan daha yeni bir şans tanıdı ve Kumsal'ı tanımak istediğini söyledi. Tahmin edebileceğin üzere de Kumsal şu an çok mutlu ve kafasını karışmasını istemem. Ona seni anlatırsam eğer gerçekten üzülecek ve ben arkadaşımın üzülmesini istemiyorum." dedim ve tekrardan ona döndüm.
"Haklısın." dedi sessizce ve oturduğu yerden kalktı. "Teşekkür ederim. Görüşürüz." dedi ve benim bir cevap vermemi beklemeden arkasını dönüp gitti.
Tek kaldığım da kısa bir süre düşündüm ve eve çıkmak için yerimden kalktım. Demir kapıdan içeri girmeden önce telefonum çaldı.
Kumsal arıyor.
Daha yeni ayrıldık, neden arıyor?
Daha fazla bekletmeden telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. "Alo, Kumsal?"
"Verda" dedi. Ağlıyor.
"Kumsal neden ağlıyorsun? Bir şey mi oldu? Ne oldu?" diye art arda sıraladığımda derin bir iç çekti ve konuştu.
"Sana konum atacağım yere gelir? Çok uzak değil sizin eve." dedi.
"At, hemen geliyorum."
Ben geldim çimlerim.
Kısa bir aradan sonra.
Sizce Kumsal'a ne oldu?
Alp aşkım bizde buradayız. İllaki Kumsal olacak diye bir şey yok yani.
Yorum ve vote atan ellerinizi ısırırım.
Sizi çok seviyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUL BENİ/texting
Teen Fiction-Bu kadar zor mudur kazanmak? -Savaştığın ve istediğin sürece hayır.