Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK

39. Bölüm : Ölüm ve Yaşamın Planı...

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın!¡!¡

******

'Ölüm ve yaşam çocuklarının öleceğini biliyormuş. İkisi de onları tanıyormuş. Bir plan yapmışlar.'

Ölüm ve yaşam, ilk önce aydınlık ve karanlığa gitmiş. Onlarla konuşmuş ve planlarını anlatmışlar.

Aydınlık ve karanlık severmiş bu ruhları. Ölüm ve yaşama yardım etmeye karar vermişler. Her ne kadar sonuçları olacağını bilseler de...

Sonra aydınlık, karanlık, ölüm ve yaşam bu kez iyilik ve kötülüğe gitmiş her beraber. Onlarla da konuşmuş, ölüm ve yaşam.

İyilik ve kötülükte bu iki ruhu severmiş. Sonuçta onlarla vakit geçirmişler uzunca bir süre.

Evren, Kader'e emirler verirken harekete geçmiş bu altı olağanüstü varlık.

Her biri kendi denge taşını ortaya koymuş ve bir çember oluşturmuşlar.

Denge taşları her bir denge varlığının var oluş taşlarıymış. Denge varlıkları ise dünyada ve hatta kainatta her şeyin yolunda gitmesi için gerekli olan varlıklarmış.

Ölümün olduğu yerde yaşamın, karanlığın olduğu yerde aydınlığın ve iyiliğin olduğu yerde kötülüğün olmaması demek kaos demekmiş.

Denge varlıklarının var oluş amacı kendilerine ait denge taşlarını koruyup sonsuz denge döngüsünün asla bozulmamasını sağlamakmış.

Sonsuz denge döngüsü, zıtlıkların birbiri ardına gelmesi demekmiş. Güneşin ardından ayın, gündüzün ardından gecenin gelmesi...

Altı varlığın oluşturduğu bu çemberin ortasına ölüm ve yaşam kendilerine ait denge taşlarını kurmuşlar. Diğer dört denge taşının her biri bir köşede duruyormuş.

Yani altı denge varlığının oluşturduğu bir çemberin içinde aydınlık, karanlık, iyilik ve kötülüğün denge taşlarının oluşturduğu bir kare ve onların ortasında ise sonsuzluk işareti oluşturan ölüm ve yaşamanın denge taşları duruyormuş.

İyilik, kötülük, aydınlık ve karanlık son kez bakmış, dostları olan iki aşığa. Ölüm ve yaşamın az sonra yapacağı şey tüm dengeleri bozacak kadar büyük bir kumarmış çünkü.

İki aşık birbirine gülümseyerek bakmış. Çocukları sonsuza dek yok olmasın diye kendilerini yok oluşa adak olarak sunacaklarmış.

"Denge varlıkları kararlarını verdiler. Var oluşun bekçisi olan denge varlıkları Yok Oluşu çağırıyor."

Altı denge varlığı da aynı sözleri söylerken Yok Oluş şaşkınlığa uğramış. Var oluşun bekçileri onunla asla iletişime geçmezmiş ki...

Yok Oluşu karşılarında gören denge varlıkları buruk bir gülümseme ile bakmışlar birbirlerine. Az sonra olacaklardan dört ihtimal varmış.

Ya Yok Oluş adaklarını kabul edecek ve bu iki ruha bir yaşam şansı daha verecekmiş.

Ya Yok Oluş sadakatini konuşturup varlığının gereğini yerine getirerek o iki ruhu yok edecekmiş.

Ya da tüm bunlardan Evren'in haberi olmasını sağlayıp o iki ruhu sonsuz bir işkenceye hapsederek denge varlıklarının yapmaya çalıştığı şeyler yüzünden ağır cezalar almasına sebep olabilirmiş.

Tabii bir diğer ihtimal de varmış. O da denge varlıklarının teklifini kabul etmekmiş.

Yok Oluş durmuş ve düşünmüş. Gaddar, acımasız ve çıkarcı bir kişiliği olduğu için aklına parlak bir fikir gelmiş. Hem böylece çokta eğlenebilirmiş.