43. Bölüm : Yıldız Çift

2.3K 251 155
                                    


Karen'den...

Kolunda olan kişi Laila idi. Tıpkı benimde olan kişinin Alekto olması gibi... Tek 'L' ile...

Alekto, Toprak Ana Gaia'nın çocuğuydu. Yani dolaylı yoldan Zeus'un kardeşi ama değil gibi de.  Bilemiyorum. Aile işleri hep karışık bizde.

Adından tahmin edebileceğiniz üzere elektrik kontrolcüsü. Simsiyah saçlarının arasında sarı tutmalar var. Gözleri de siyah ama onun da içinde saçlar gibi sarı kısımlar var. Böyle dalgalı dalgalı...

Açıkçası çok ama çok yakışıklı bir şey. Şey diyorum çünkü Titan mı yoksa Tanrı mı yoksa yarı Titan yarı Tanrı mı sayılıyor emin değilim.

"Karen... Dans edelim mi?"

Dedi gülümseyerek. Bende ona gülümsedim. İyi biriydi. Ona kötü davranmam haksızlık olurdu.

"Tabii ki..."

Dans müziği çalarken elimi son derece nazik bir şekilde tuttu ve beraber ortaya doğru yürüdük.

Ortaya geldiğimiz zaman ellerini belime yerleşti. Bende mecburen kollarımı boynuna doladım.

Normalde olsa bu kadar yakınımda olması beni rahatsız ederdi ama normalde değildik. Madem Kuzey'in arkadaşıydım, kendimi kısıtlamama gerek yoktu.

Yoktu, değil mi?

O zaman neden canım yanıyordu? Neden kollarına gitmemek için kendimle büyük bir savaş veriyordum? Neden Laila ile dans ettiğini gören kalbim kıskançlıkla hızlanıyordu?

Onunla neden dans ediyordu, bu aptal!?

Laila'nın bakışları benimle buluştuğu zaman bana hafif bir tebessüm gönderdi. Bende ona aynı şekilde karşılık verdim.

Tekrar bakışlarını Kuzey'e çevirdi. Kuzey ise ondan başka her yere bakıyordu.

Özellikle bana...

Bizimkilerin bakışları ikimizin üzerindeydi. Bunu hissedebiliyordum ama umrumda değildi.

Laila bir şey söylediği zaman Kuzey ona döndü. Tam o sırada, Kuzey ve ben dahil, kimse ne olduğunu anlamadan onu öptü.

Onu öptü.
Onu öptü.
Onu öptü.

Üzerimde hissettiğim endişeli bakışlar ya da Laila'yı hızla kendinden uzaklaştıran Kuzey umrumda değildi.

Bugünü hatırlıyorum. Hayatımdaki en aptalca davrandığım gündü. Ah, hatırlamak bile utanç verici...

Dolan gözlerimle karşı karşıya geldi. Tam buraya doğru gelecekti kafamı Alekto'ya çevirdim.

"Öp beni."

Birkaç saniye sözlerim karşısında afalladı.

"Ne?"

Kuzey buraya doğru hızla geliyordu. Ona kaçamak bir bakış atıp Alekto'ya baktım.

"Lütfen... Söz veriyorum, sonra açıklayacağım ama şimdi sorgulamadan dediğimi yapar mısın?"

Anlık kaşları çatılsa da dediğimi yaptı ve beni öptü. Kuzey'in olduğu yere çakıldığını hissediyordum.

Hızla uzaklaşan bedenini hissettiğim zaman Alekto'dan ayrıldım. Bakışlarını dudaklarımdan ayırıp gözlerime baktı.

" Şimdi açıklama yap. "

Dedi sakince. Az önceki öpücüğün benim gibi onun da umrunda olmadığını biliyordum.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin