57. Bölüm : Üç Başlı Yaba ve Şimşek

1.1K 134 209
                                    

Selam!

Nabersiniz?

Umarım iyisinizdir.

Ben bugün aşı oldum. Artık her iki kolum da ağrıyor. Bir süre yazamayabilirim. Kusura bakmayın, lütfen.

Bol bol oy verip yorum yapmayı unutmayın!¡

İyi okumalar:))

******

Yeryüzüne tekrar çıktığım zaman gördüğüm tek şey kandı. Her yerde kan vardı. Savaş, taht salonundan çıkmış, Olimpos'un dört bir yanını kaplamıştı.

Olimpos Halkı bir bir düşerken toprak onların kanı ile kızıla boyanmıştı. Gökyüzü, yeryüzünün acısını resmetmek istercesine kapalıydı.

Karanlık bir gün olduğunu haykırır gibiydi, doğa.

Ancak ben asıl savaşın hala taht salonunda olduğunu biliyordum. Bu yüzden kendimi oraya ışınladım.

Arkamda ruhlardan koca bir ordu vardı ve bunu yalnızca Kamer ile Hades görebilirdi. Ha bir de Lucas ve Hunter tabii...

Kamer, beni gördüğü zaman kanlı yüzüne inat gülümsedi. Yüzündeki kanların ona ait olmadığını söyleyen şey yerde yatan Kira'nın cesedi olmuştu.

Kira ölmüştü.

Athena, tek kızının ölümü ile öfkelenirken ben güldüm.

"Senden daha fazlasını beklemiştim, Kamer. Yalnızca Kira mı? Paslandım mi, kardeşim?"

Gülüşü taht salonundaki ölüm kalım savaşında kayboldu.

"Yalnızca ısınma turu bunlar. Hepsi seni daha iyi ağırlayabilmek için, kardeşim."

Hepsi senin karşına daha iyi çıkabilmek için, kardeşim.

Beni, benim sözlerim ile vuruyordu. Asla geride kalmıyor, her şeyini kullanarak benimle savaşıyordu.

Ancak bugün burada ikimizden biri gerçekten ve bu kez sonsuza dek ölmek zorundaydı.

Bu biri kesinlikle ben olmayacaktım.

Gözleri arkamdaki devasa ruh ordusuna kaydığını zaman okkalı bir küfür savurdu. Ben ise piç smile yaptım.

"Sürprizimi beğendin mi, kardeşim?"

O halde sürprizimi beğeneceksin.

Sırıtışımı genişlettim. Onu, onun sözleri ile vurmuştum. Kelimeleri zehirleyebilen tek kişi sen değilsin, Kamer.

"Nyks, Karen'i al. Benim halletmem gereken bir ruh ordusu var."

Dediği zaman daha çok gülümsedim. Nyks karşıma geçerken Kamer benim emrimdeki ruhları kendi emrine almaya çalışıyordu.

"Hunter ve Lucas! Kamer'i oyalayın. Benim bir hain ile görüşmem var."

İkisi de mesajı alıp Kamer'i oyalarken ben elimdeki kılıçları döndürüp Nyks'e baktım.

"Sonunda o gün geldi, Gece Tanrıçası. Yaptıklarının bedelini ödeme zamanı... Söz veriyorum, çok acıyacak."

Gözlerim altın rengi parıltılar ile bezenirken dudaklarımda kana susamış bir gülümseme vardı. Asıl şimdi tam bir Titan×Tanrı Öldüren'dim.

" Sana o zaman da söyledim. Şimdi de söylüyorum. Ben 1000 yaşındayım! Beni öldüremezsin! "

(Bilenler bilir, bir Nogitsune Stiles atasözü der ki; I'am thousand years oldu! You can't kill me!)

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin