1.9

813 61 28
                                    

Bölüm 20: Dolap

Birisini incitmek ne kadar da kolay... Sadece fiziksel olarak değil, tek bir bakış ile paramparça edebilirsiniz bir insanın kalbini. İstemeden yaparsınız bunu bazen, bazen ise bilerek ve isteyerek. Sonra pişman olacağını bile bile yaparsın yine de.. belki sinirlerini yatıştırmak için, belki de intikam için.

Kalp kırıldı mı iyileşir mi bir daha? Kırılan bir kalp yeniden eskisi gibi atar mı?

Kalbini ısıtan insan ona ihanet ettiğinde kocaman bir boşluk oluştu onun kalbindeki. Dostum dediği insan ona tuzak kurup bir yangına kendi elleri ile bıraktığında ilk defa kırıldı onun kalbi. Defalarca beraber ölümden dönmüşlerdi oysa ki, anlayamadı konu da buydu işte. Neden yapmıştı bunu ona? Bilmeden kötü bir şey yapıp canını mı yakmıştı yoksa? İntikam mi istemişti adam ondan? Bu yüzden mi yapmıştı bunu ona? Yanlış bir şey yaptığını hatırlamıyordu oysa ki...

Her yeri sızlıyordu. Öylesine yanıyordu ki canı, bu acıyı çekmek yerine ölmeyi tercih ederdi. Bedeninin her tarafında oluşmuş yanıklardan dolayı yüzü artık tanınmaz hale gelmişti. Kolları, bacakları, gövdesinin geri kalanı, yüzü, kısacası gözleri ve dudakları hariç her yeri alçıya alınmıştı. Bir mumyadan farksızdı şimdi. Ne yazık ki gözlerini de açmaya gücü yetmiyordu.. Sanki tonlarca ağırlıkta bir şey gibi hissettiriyordu göz kapakları ona. Bilinci açıktı ama ne konuşabiliyor, ne de gözlerini açabiliyordu. Dilindeki metalik tadı tükürmek için dudaklarını araladı, bu bile gücünü tüketmeye yetmişti.

O an söz verdi kendisine.

Ona bu acıyı yaşatan kişiye bunu ödeyecekti. Onun canını tıpkı kendisinin canı gibi yakacaktı. Çektiği acıyı ona çektirecekti. Dostum dediği insana ilk defa nefret beslemeye başladı o anda Valentina.  

"FİVE!"

Bir çığlık yakılandı kulaklarında, kendi çığlığı. Sesindeki acı kilometrelerce öteden bile anlaşıldı. Onu orada bırakan dostunun adını haykırıyordu. Yine ondan yardım istiyordu.

"YARDIM ET! FİVE, BENİ BURADA BIRAKMA!"

Defalarca kez ona yalvardığını hatırladı.

"Lütfen..."

Dostu onu kurtarmak için geri dönmemişti.

"Lütfen... yardım et-"

Bilinci kapanmadan önce gördüğü tek şey Denetimcinin gülümseyen yüzü oldu. Onu kurtarmaya gelmişti.

                                ***
Gökyüzü bulutlarını güneşin önüne siper ederek onun yeryüzünü ısıtmasına biraz da olsa engel oldu. Tam o sırada üzerindeki okul üniformasını düzeltmekte olan genç adam bunu fark edemeyecek kadar meşkuldü o anlarda. Eski moda bir arabanın arkasında çömeldi ve arabanın üzerinden saray gibi gözüken malikaneye baktı. Toplantı oldukça kalabalık gözüküyordu, bu karmaşada babasını bulmak hiç de kolay olmayacaktı.

Gergin bedeni koluna dokunan sıcak ile gevşedi. Başını çevirip yanında yere çömelmiş olan kıza baktı. Kız onun farkında değildi oysa ki, üzerindeki eteği düzeltmekteydi o anda. Düşmemek için en yakınındaki şeyi, çocuğun kolunu tutmuştu.

Ona bir şey söylemek yerine önüne döndü ve kardeşine baktı. Diego Hargreeves kendi kendine olduşturduğu bir planı anlatırken onu dinlemekten ziyade boş gözler ile yüzüne bakmayı tercih etti. Ne de olsa sonunda yine kendi istediği şeyi yapacaktı.

VALU - Number 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin