VALU - Number 5

final

Ölmedim!

SELAMLAR! Gecikme için üzgünüm. Uzun, aynı zamanda da son bölüm ile geri geldim. Umarım beğerirsiniz..

Bölüm 33: Bir şeyin sonu.

Yeşil gözlerinin kenarlarında oluşmuş kırmızılılar ne yazık güçlerini kullanmasından dolayı değildi. Belki de önceden olsa bunu sorun ederdi kız. Ağlamayı, kendisini zayıf göstermeyi sevmezdi çünkü o. Ancak şimdi.. umurunda değildi.

Öyle ki bedenini sarmaya başlamış olan soğuk hava daha önemliydi. Daha dakikalar önce Dallas güneşli iken, şimdi geldikleri yerde kar yağıyordu. Vanya'nın onları getirdiği ahır benzeyi yerdeydi asıl fırtına. şimşekler ortada çakıyordu.

Valentina ise üzerinde kısa kollu ve kısa bir şort ile bu soğuğa alışık değildi. Bu sefer beklenmedik bir yerden almıştı darbeyi. Yine de sesini çıkartmadı. Zaten o kadar fazla hissetmiyordu bu soğuğu. O beynini eğitmişti, düşüncelerini yönetmesini biliyordu. Belkide bu yüzden etraftaki karlı havaya rağmen o soğuğu hissetmiyordu. Beynini havanın soğuk olmadığına ikna ettiğinden dolayı.

Uzun süren araba yolculuğu boyunca saçma konulardan konuşan aile üyelerini duymazdan gelmişti kadın. Şimdi, arabadan indiği bu anlarda saçma düşüncelerini silip ana odaklanması gerektiğinin farkındaydı.

"Soğuğun sebebi içeride olanlar mı dersiniz?" Dediğini duydu Diego'nun. Adam onu görmese bile başını salladı ve onayladı onu. İyiki ayağında bot vardı. Yoksa bu karın içinde yürümesi imkansız gibiydi.

Five "Yüksek ihtimal." Diyerek onun düşündüklerini dile getirdiğinde de sessizliğini korudu Valu.

Zira Vanya'nın düşüncelerinin içinde gördüğü kadın elinde tüfek ile üzerlerine yürüyordu şu anda. "Sissy!" Vanya heyecanla kadının adını bağırmıştı. Kaşlarını kaldırdı ve Vanya'ya baktı Valu.

"Geri çekilin! Hepiniz geri çekilin!"

Alayla güldü. Vanya bu kadın için mi buluşmaya gelmemişti yani? Şu anda onu vurmaya çalışan kadın için. Üstelik bu aptal kadın kendisini ne sanıyordu? İstese şu ana kadar onu öldürmüş olurdu. Elindeki silah ile onları korkutacağını sanması komikti gerçekten. Vanya'nın telaşla ellerini öne uzattığını gördü, ardından da telaşla konuşmuştu.

"Sissy! Dur ne oldu?"

"Carl." Diye tısladı kadın göz ucuyla bir saniyeliğine Vanya'ya bakarak.

"Sana ne yaptı?"

Kadın gözlerini yumdu. Başını iki yana sallar iken yüzünde bir acı ifadesi vardı.

"O-o öldü. Harlan senin polislere yaptığın gibi Carl'ı boş çuval misali fırlatıverdi." Sesi titredi kadının "Ona ne yaptın?"

"Ben.."

"Vanya, oğluma ne yaptın?"

Five'ın bakışları yanında duran kıza döndü. Düşündüğü şeyin doğruluğu hakkında onay almak adına baktı kıza. Valu da başını salladı ve onayladı onu. Vanya güçlerini çocuğa aktarmıştı.

Diego bu konuşmadan sıkıldığını hissediyordu. Öne doğru birkaç adım attı ve kız kardeşine yaklaştı. "Buna vaktimiz yok Vanya."

"Nereye!" Şimdi tüfek Diego'ya çevrilmişti. Allison onun konu tutmaya çalıştı ve söylendi "Dur."

Diego onu duymazdan geldi ve kadına doğru uzandı bir kez daha, bunkez sadece elini uzatmıştı hala yerinde duruyordu. "Oğluna yardıma!" Diye açıkladı.

"Sissy, ailemi buldum. Bunlar benim kardeşlerim."

"Merhaba."

Kadın birkaç saniye baktı onlara. Gözleri Luther'ı buldu. Onu tanıyor olmalıydı ki yeniden Vanya'ya dönmüştü. Ağlamaklı çıkan sesi ile elindeki tüfek pek de uyumlu değildi doğrusu. "Bunca zaman yalan mı söyledin?"